ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
turkcell tv+
-
geçen hafta annem ziyarete geldi. polis akademisi filmlerini çok sever, bir de dublajlı sever çünkü polis akademisi filmlerinin dublajı çok iyidir. hatta bence de dublajı orijinalinden daha iyi olan filmlerden biridir. açayım izleyelim dedim çok sevindi.
filmler arşivimde var ama dublaj yok, aha dedim bedava verilen turkcell tv bir işe yarayacak. sansür vardır ama sigara falan blurlamışlardır, neticede 40 yıl öncesinin komedi filmi.
neyse izliyoruz, ikimizin de belki tüm seride en sevdiği sahne gelmek üzere olduğu için heyecanlıyız. mahoney, teğmen harris'in iki yalakasını mavi istiridye barına yolluyor. o meşhur müzik gelsin diye bekliyoruz. gelmiyor. mavi istiridye barı yok. içinde sadece dans olan koskoca bir sahne kesilmiş.
kesilen sahne şu bilmeyenler için:
https://www.youtube.com/watch?v=niumqldl_k0
tatlar kaçtı tabii. kapattım turkcell tv'yi, arşivdekini taktım lordlar gibi sansürsüz izledik. başka neler kesilmiş bilmiyorum ama süresine baktığımda 12 dakikasının uçtuğunu gördüm 40 yıllık filmin.
gerçekten buna para vermeyin.
2016 düğün maliyetleri
-
(bkz: devamını okumayayım)
abi kardeş diyalogları
-
abi- ben geldim kardeşim.
kardeş- .......................
abi- nasılsın görüşmeyeli, mutlu musun?
kardeş-........................
abi- çok sıkılıyor canım. göğüs kafesim kalbime dar geliyor. sence neden?
kardeş-.........................
abi- güllerin ne güzel açmışlar öyle. tıpkı sana benzemişler.
kardeş-.........................
abi- altı sene oldu be canımın içi yüzünü görmeyeli, sesini duymayalı.seni özledim..gerçekten özledim..
kardeş-........................
abi- gitmem gerek kardeşim. yine gelirim. cennet mekan kardeşim. gün olur yanına gelirim..
kardeş-........................
fotoğraf çektirmeyi sevmeyen insanlar
-
aralarında olmaktan mutluluk duyduğum insanlar; vesikalık fotoğrafa bile tahammülüm yok, gerektiğinde yıllar önce mecburen çektirdiğim bir fotoğrafı yeniden tabettiriyorum.
türkiye'nin girişine yazılması gereken söz
c.b. konserleri hakkında konuşmanın yasaklanması
-
bir garip yasak. habere göre bir miktar para harcanan (yasak olduğu için miktarını yazamıyorum) cumhurbaşkanlığı konserleri hakkında paylaşım yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulacakmış.
haber
edit: bazı aktroll arkadaşlar "konuşmanın neresi yasak, sadece asılsız iddia ve çarpıtma yasak" demiş. oğlum size göre beğenmediğiniz her konuşma asılsız iddia, çarpıtma, yalan zaten; beğenmediğiniz herkes de zillet, hain, terörist. bir günde yalanı doğru, doğruyu yalan ilan edebilen, ülkedeki tüm gerçekliği alt üst etmiş adamlar gelip bana akıl veriyor. bugün bu konser hakkında kötü konuşmak zaten asılsız kılıfıyla suç teşkil edecek, iyi konuşmanın da bir garantisi yok, belki yarın işler değişecek, kandırılmış olacaksınız, bu kez de vay sen nasıl bu konserler hakkında iyi konuşmuştun diyerek suçlu sayacaksınız. o yüzden konuşmamak en iyisi.
oytun erbaş
-
hala bu adamı savunanlar katıldığı programları izlemiyor herhalde, adamın salladığı/bilmediği ama kesin konuştuğu konulara doğru cevaplar gelince olayı nasıl saptırdığı programlardaki gerçek diyolaglardan örnekleyelim (video olarak burada):
oytun: virüs dediğin şey küçücüktür, corona virüs her türlü maskeden geçer, hepa filtreden ve n95'ten bile geçiyor, yani ben maskenin hiçbir koruyuculuğu olmadığını biliyorum.
prof ateş kara: oytun... korona virüs virüsler arasındaki en büyük virüslerden bir tanesi, hepa filtreden geçmesi imkansız, maskelerin koruyucu özelliği vardır.
oytun: hepaların boyutu değişebilir hocam tabii. bir de eliyle maskeleri oynuyor insanlar, ondan geçirebiliyo bazen
oytun: deniz suyu ya da tuzlu su corona'ya iyi gelir, virüsü öldürür.
prof mehmet ceyhan: tuzlu suyun corona'ya hiçbir etkisi yok, öyle bir yayın da yok (who da önermiyor ek bilgi)
oytun: hocam zaten corona için demiyorum, burnu açar temizler rahatlatır... di mi?
oytun: ...hepatit a'da bu çok sıktır, yüzde 5-10'lardadır.
prof ateş kara: oytun, aksine hepatit a'da bu çok nadirdir, rakam 1000'de birin altında.
oytun: tamam hocam, sözlüde sorsanız kalırdık ehehe.
kaan yılancıoğlu: dediklerin akademik değil
oytun: akademik tartışmaya gerek yok, halkımız ciddiye almaz, dinlemez.
mehmet ceyhan: türkiye ile iran'ın genetik faktörler farklı dediniz ama türkiye'deki insanların yüzde kaçının dna'sının iran'la büyük benzerlikler gösterdiğini biliyor musunuz?
oytun: hocam şöyle zaten öyle bir çalışma yok zaten, öyle bir çalışma yok.
mehmet ceyhan: nasıl yok? var öyle bir çalışma yok demeyin, benim kızım (kızı genetikçi ve ödüllü bir çalışma) yaptı, var.
ender saraç: demir eksikliği varsa kişinin demir takviyesi yapması lazım, şunları yemesini tavsiye ederim...
oytun: yok buna katılmıyorum demir fazlalığında 'şöyle şöyle' olur!
ender: evet de zaten demir eksikliği olanlar için dedim en başta
ateş kara: evet demir eksikliği olanlar için uygulanabilir takviyeler
oytun: demir tamamlanmalı evet eksik olan için
oytun: ben eve gidince hep çeşme suyuyla beş kere ağzımı çalkalıyorum, mekanik önlem.
mehmet ceyhan: onun hiçbir faydası yok, virüs öyle gitmez, temizlenmez.
oytun: hocam ağız sağlığı için faydalı en azından!! (konuyla alakasız bir manevra gene)
dara düşen bonus oytun: hocammm bilimde doğru yanlış yoktur !!! yorum vardır yorum!! bir kere de olumlu bakın!
cafe ve restoranlarda fiyatların artık çıldırtması
-
bu millete bayılıyorum ya.
abi siz kendinizi tam olarak ne sanıyorsunuz millet olarak? hani akp'liler diyor ki "almanya bizi kıskanıyor" da siz de bu kafaya girerseniz o latteye yakın zamanda 640 tl de verirsiniz. hatta o latteler bu ülke topraklarından da uzaklaşır yakında...
işin gerçeği şu. biz millet olarak akp gibi bir partiye, tayyip gibi bir elemana 20 senelik yetki verdik. tek gerçek budur abi. benim yorumum, senin yorumun değil. 20 sene bunlar var başımızda. gerçekler bunlar.
siz elin cunta rejimiyle yönetilen afrikalı vatandaşına, o vatandaş "ya şöyle güzel son çıkan telefonları, bilgisayarları alayım, avrupa'ya tatile gidelim" dediğinde gerizekalı gözüyle bakmaz mısınız? demez misiniz "lan elinde keleş, boynunda altından zincir, ot içip cümle kuramayacak tipler tarafından yönetiliyorsun istediğin şeylere bak" demez misin?
o yüzden başa dönüyorum: sen 20 senedir akp rejimi ile yönetilmeyi kabul edip bir de yukardaki afrikalı gibi refah içinde yaşamak düşüncesini mi geçiriyorsun içinden? kimsin abi sen?
rusya'daki binaların estetikten yoksun olması
-
rusya'yı filan bilmem de, bizim 1967'de bulgaristan'ın alelade bir kasabasında yapılmış olan apartman dairemiz dış boya dahi gerektirmeden bu zamana kadar ayakta durmuşken, türkiye'de 1990'larda aldığımız apartman dairesinin içi, dışı komple dökülmektedir. şimdi kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi gündemdedir.
bulgaristan'daki apartman dairesi binanın en üst katında. fakat bilir misiniz ki düz çatıyla arasındaki yalıtımı sağlamak için 1967 yılının teknolojisi ve kafasıyla binanın en üstüne 1 metre hava boşluğu olacak şekilde güvercinlere ve diğer kuşların girebileceği ebatta kuş yuvaları yapılmıştır. balkonda yemeğinizi yerken bir yandan da tepenizden geçip yuvasına giren, yuvasının önünde dolanan renkli renkli güvercinleri izlemektesiniz.
dış duvarlar yan yana iki kalın tuğla konularak örülmüştür. yaz aylarında bile serindir. kış aylarında da ısınma sorunu yoktur. yandaki dairede 2 küçük çocuk vardır, daha çocukların tek bir kez sesini duymamışımdır. oysa türkiye'deki evimizde gürültü patırtı yüzünden papaz olmadığımız komşu kalmamıştır.
kısacası: lafa, şekle şemale değil; icraata bakarım.
isviçre'nin kürtçeyi resmi dil olarak kabul etmesi
-
isviçre'de de pkk gibi bir ayrılıkçı terör örgütü olmadığı için sorun olmayacaktır. bizim ayrılıkçılık sorunumuz olduğu sürece mümkün olmayacaktır.
edit: bu entriyi dili yasaklamak olarak algılayan baya süper zekalı yazarlar çıktı. dilin yasaklanmasını savunan bir entri değil bu. aksine dillerin ve kültür çeşitliliğinin korunması ve devam ettirilmesi gereğini savunuyorum. fakat resmi dil olgusu siyasi bir olgudur. istediğin dili konuş, öğren, öğret. aptal aptal kürtçenin yasaklanmasını falan örnek göstermeyin. ayrıca bana “sizin devletiniz” diye mesaj atan salaklar siz de bir zahmet kendi devletinize s..gidin. hangi devleti benimsiyorsanız oraya kadar yolunuz var.
amsterdam
-
merkeze gelir gelmez kaldığımız otelin hemen dibinde karşılaştığımız manzara ile tebessüm ettirmiştir.
link