hesabın var mı? giriş yap

  • en son böyle biten bir ilişkimde,

    her bitti denildiğinde toparlamak için uğraşıyordum.
    ok dedim,

    kız tarafı tabi böyle bir hareket beklemiyordu benden,
    aylarca konuşmadım, o koştu bu sefer. ama bitmişti artık.
    o bitiremedi.
    seneler geçmişti yine de biteremedi.
    ama ben o gün bitirdim.

    şakaya gelmez bu işler, kızlar.
    sakız çiğner gibi yaşamayın aşkınızı.

  • uzaylılarla dostluk kurmanın en güzel yolunun halay olduğunu gençliğe anlatan nadide kitap;

    görsel

    yalnız en alttaki promise ve visit'e takıldım, yüksek ihtimalle halaydan sonra şöyle bir diyalog yaşanmış da onu aktarmaya çalışıyorlar;

    -yeğenim bunu saymıyoruz, söz ver bir daha ziyaret edeceksiniz bizi ve köyümüzü.
    -ne demek hüseyin abi, ne demek.. yeminle her yaz tatili burdayız artık.. diley diley yamaney dililili (zılgıt)

  • çok severim ben bu amcaları. beyaz peynir konusunda çok hassas olurlar ve her yerden beyaz peynir almazlar. ama buldukları yerleri de sürekli değiştirirler. bir dönem köşedeki bakkal süper olur, sonra bozar. bir dönem köşedeki süpermarket iyidir ama bir süre sonra mandırayı değiştirdiğinden orası da bozar. bir ara arka sokakta bir peynirci açılır, bir-iki ay oraya devam edilir. sonra orası da kesmez. bütün bir ömür kahvaltı sofrasında beyaz peynir kritik ederek geçer ve aslında hoş bir durumdur bu. çünkü beyaz peynir hakikaten önemlidir ve iyisi süper olur.

  • istiklal caddesinde, dokuz on yaşlarında, büyük olasılıkla tinerci, iki çocukla konuşan polis, birine sorar: "nerede oturuyorsun sen, evin nerede senin?"
    çocuk: "evim filan yok, orada burada uyuyorum" der.
    polis öbürüne döner "peki, sen?"
    ikinci çocuk: "komşuyuz!"
    (bkz: sokak çocukları)(bkz: umut çocukları)