hesabın var mı? giriş yap

  • siyasal islamcıların ve onun şakşakçılarının türk milletine hediyesi.

    "abi istikrar önemli yea, biz koalisyon dönemini de hatırlıyoruz yea, 90'lar çok fenaydı yea, adamlar çalışıyor yea..."

    mutlu musunuz lan içine çekildiğimiz bok çukurundan?

  • altıns1 kodu ile emtia pazarı'nda işlem görmeye başlamıştır. gram altının 100'de 1'i kadar fiyatlanmış. al-sat makası 1 kuruş görünüyor. gramda 1 tl yapar ki bu gerçek olamayacak kadar iyi. istenirse 4 ay sonra önceden talep ederek 5 iş günü içinde fiziki altın olarak alinabiliyormus ki bu da iyidir yani. ayrıca gelir elde edilirse stopaj da yokmuş ki bu normal yani nerde var ki zaten altına stopaj.

    (bkz: altins1)

  • para için arap da olurlar, herhangi bir şey de olurlar.

    sorsan ''en millüyetçü bizüz haa haçan daa'' diye garip şiveleriyle cevap verirler. para için ruhlarını satan sözde milliyetçiler.

  • kavga için 10 yıl verildiğini düşünenler var sanırım. cezadaki en büyük kalem "kişiyi silahla hürriyetinden alıkoyma". kişiyi evine çağırıyorsun, arkadaşlarınla beraber biber gazı sıkıp, zorla bir odaya kilitleyip, hep beraber dövüyorsun. sokak kavgası değil bu olay. biraz okuduğunuzu iyi anlayın ve değerlendirin. o odada kızın kaçacak hiçbir yeri yok ve tek başına kaldığı için kızı orada dilim dilim kesseler kimsenin haberi olmayacak.

  • filmlerinden ve kitaplarından cımbızlananlar:

    "aile bir sanatçının ölümüdür. ben huzur ve dinginlik istiyorum. demek istediğim... çok garip ama... beynimi sadece yeni alışkanlıklar, fikirler, şakalar, parlak ve yaratıcı şeylerle meşgul etmeliyim."
    (bkz: shadows and fog)

    "bunların hepsine son veriyorum: tavanaralarında yaşamaya, peynir yiyip şarap içerek kafelerde sanat hakkında konuşmaya. hepsi bitti. seni seviyorum."
    (bkz: bullets over broadway)

    "günler erimiş film şeritleri gibi birbirine karışıyor. görüntüleri bozulmuş ve anlamsızlaşmış bir film gibi."
    (bkz: bullets over broadway)

    "sanatta her şeyin kusursuz olmasını istersiniz; çünkü hayatta böyle değildir."
    (bkz: annie hall)

    "bence hayat ikiye ayrılıyor, korkunç olan ve berbat olan şeyler. sadece iki kategori. korkunç olanlar şöyle, bilemiyorum, mesela son evre kanser hastaları, bilirsin, kör insanlar ve sakatlar. bu insanların nasıl başardığını bilmiyorum. bu benim için inanılmaz bir şey. berbat olanlar ise diğer herkes. yani berbat durumdaysan müteşekkir olmalısın, çünkü bu büyük bir şans, berbat durumda olmak."
    (bkz: annie hall)

    "biraz düşününce, aşık olduğumuz zamanlar ne garip paradokslar içine sürüklendiğimizi görebilirsiniz. bu paradoksu oluşturan şey, aşık olduğumuz zamanlarda, çocukluğumuzda bağlandığımız bazı insanları, yeniden elde etme çabası içine girmemizdir. ama aynı zamanda, aşık olduğumuz bu kişiden, kendisini özdeşleştirdiğimiz insanların, geçmişte yapmış oldukları hataları da tamir etmelerini bekleriz. aşkın içindeki garip tutarsızlık da buradadır işte: geçmişe dönme girişimi ve geçmişi bozma girişimi aynı anda..."
    (bkz: crimes and misdemeanors)

    "dersin şu: okulda öğretmenlerinin söylediği şeyleri dinleme. sadece nasıl göründüklerine bak. hayata ancak bu şekilde hazırlanabilirsin."
    (bkz: crimes and misdemeanors)

    "hepimiz, hayatımız boyunca bazı seçimler yapmak durumunda kalırız. ahlâki seçimler. bazıları sıradan, bazılarıysa hayati seçimler. ama her hâlükârda bizi biz yapan seçimler. ne de olsa son tahlilde, her insan yaptığı seçimlerin toplamıdır. olaylar hiç ummadığımız bir biçimde hatta adaletsizce gelişebilir. öyle ki, varoluşun tasarımında insanoğlunun mutluluğunun hiç hesaba katılmamış olduğunu bile düşünebilirsiniz. çünkü sadece biz, sahip olduğumuz sevme kapasitesiyle, bu kayıtsız dünyaya anlam kazandırabiliriz. lakin pek çok insan, mutluluğun peşinde inatla koşmaya devam ediyor. ve bazen ona ulaşıyor da. basit şeyler sayesinde: aile gibi, iş gibi. ya da gelecek nesillerin daha anlayışlı olma umudu gibi."
    (bkz: crimes and misdemeanors)

    "eğer mutlu son görmek istiyorsan, hollywood filmleri izlemelisin."
    (bkz: crimes and misdemeanors)

    "televizyonun karşısına kurulup rastgele kanal değiştirmeyeli yıllar olmuş. tüm bir kültürü buradan takip edebiliyorsun: naziler, deodorant satıcıları, güreşler, güzellik yarışmaları, talk şovlar... güreşleri izleyen bir zekanın düzeyini düşünebiliyor musun? ama en beterleri kökten dinci vaizler. üçüncü sınıf bir üçkağıtçı kendisini izleyen zavallı ahmakları isa adına konuştuğuna inandırıp para göndermelerini istiyor. isa geri dönüp isminin nelere alet edildiğini görse, kusardı."
    (bkz: hannah and her sisters)

    "kişinin kendi ölümünü metanetle karşılaması ve üstüne bir de detone olmadan şarkı söylemesi, imkansızdır."
    (bkz: eğrisi doğrusu)

    "tanrı, musa’nın son kitaplarına göre iyilikseverdir ancak üzerine eğilmediği pek çok konu mevcuttur."
    (bkz: eğrisi doğrusu)

    "tanrı diye bir şey yok, anladık. asıl siz hafta sonunda tesisatçı bulmaya çalışın da görelim."
    (bkz: eğrisi doğrusu)

    "evren, tanrı’nın aklından geçen düşüncelerden ibarettir. oldukça asap bozucu bir görüş bu, özellikle eviniz için depozitoyu yeni yatırdıysanız."
    (bkz: eğrisi doğrusu)

    hamiş: zamanla geliştirebilirim belki, diyerekten...

    edit: @femme noir'ın katkısıyla annie hall'a bir pasaj eklendi.
    edit 2: güncelleme

  • the king of comedy, dünyada en çok saygı duyulan film dergilerinden biri olan empire'ın çıkardığı "en iyi 500 film" listesinde 87. sıradadır.

    sürekli hayaller kuran bir herifin "komedi kralı" olma çabaları, arka planda gözükmeyen ve her şeyin içine sıçan bir anne sesi, aşkından delirmiş bir kadın, şovlar yüzünden hayattan bıkmış bir herif. the king of comedy, martin scorsese'nin en başarılı çalışmalarından biri olduğu kesin. çünkü bu filmde yeni şeyler denemiş. tekrarlanan repliklerle izleyicilerin sinirlerine dokunan sahneler, pupkin'in kurduğu hayalleri gerçekmiş gibi göstermek yeni ve başarılı (yıl 1982).

    --- spoiler ---

    pupkin'in hayallerinde her zaman sol koluna taktığı bir altın saat vardı. ancak gerçekte böyle bir saati yoktu. sondaki pupkin'in ünlü olduğu, kitaplarını çıkardığı sahnede, sol kolunda bir altın saati vardı. yani son sahne pupkin'in hapiste kurduğu hayallerden biri olabilir.

    --- spoiler -—