ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beyaz tenli siyah gözlü siyah kısa küt saçlı kız
-
(bkz: bendeniz)
not: ben değil şarkıcı olanı
30 ağustos'un yunan zaferi olduğunun ispatı
28 temmuz 2015 pınar market kediye şiddet
-
4. capste mağdur kedi bildiğin yalanıyo mk :d
ayrıca defol iğrenç yaratık ne lan dayıyı alt yazıyla mı izledin.
9 nisan 2020 aşevi hesaplarının bloke edilmesi
-
antalya muratpaşa, eskişehir büyükşehir belediyesi ve eskişehir odunpazarı belediyelerinin aşevi hesaplarının içişleri bakanlığı genelgesiyle bloke edilmesi olayı.
artık söyleyecek söz bulamıyorum.
(bkz: kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz)
pos makinesi çalışmıyor furyası
-
geçen gün -üstelik alkollü mekanda- başıma gelmiş hadise.
3.000 tl hesap tuttu. adam dedi ki “yalnız pos çalışmıyor”.
ben de “o kadar nakiti nasıl taşıyayım” dedim.
“iban verelim” dedi.
“gecenin 12'sinde ben niye eft'ye 50-60 tl komisyon ödeyeyim. böyle iş mi olur? eft komisyonunu düşecek misin hesaptan? ya hesabı ödemicem, yada komşudan pos getirin” dedim.
pos geldi. çektim. slipte oturduğum işletmenin adı yazıyordu.
yani bozuk mozuk değil. hayır zaten oturduğumdan beri elli kalem üründen geçirmişsin bana. banka komisyonunu mu dert ediyorsun?
böyle işlerde -eğer yiyip içtikten sonra derse- gerekirse tartışın işletmeyle.
edit: havale isteyen işletmeci bir arkadaş rahatsız olmuş. özelden “havale/eft komisyonu 50 tl tutmaz. senin olay yalan.” diyor. “yok abi 5-10 tl de olsa sen niye komisyon veresin bi de hesabın üstüne?” diyen yok ama.
bilal erdoğan'ın hdp'yi sert biçimde eleştirmesi
türkiye artık avrupa'da değil
-
"bizi hiç öyle görmediler" ve "biz müslümanız ondan almazlardı" gibi lafları görüyoruz hep, hepsi bahane onların. bir ara bizi hakikaten avrupa'ya daha yakın görüyorlardı. türkiye'yi sıradan arap ülkesi sanıp da gelenlerin sonradan modern şehirleri görünce şaşırıp hayran olduğu bir ülkeydik. 20 sene akp'nin iç ve dış politika faciları sonrası herkes bizim artık bir orta doğu ülkesi olduğumuzu kabul etti.
kısa süre önce abd askeri güçlerini yunanistan'a çekerek düşündükleri avrupa sınırını belli etmişti.
hülya avşar'ın kızının köşe yazarı olması
-
hülya avşar’ın 10 yaşındaki kızı zehra çilingiroğlu’nun hülya dergisinin son sayısından itibaren köşe yazarı olması ve engin hayat deneyimlerini okurlarıyla paylaşması durumu. kendi adıma, zehra çilingiroğlu’nun bir “küçük virginia woolf ” olduğundan ya da onun yazarlık yeteneklerinden şüphem yok. ama türk medyasındaki sarsısıcı entelektüel rekabet nedeniyle zehra çilingiroğlu’nun yazarlığının daha çok hülya avşar’ın kızı olmasından kaynaklandığını düşündüğüm için – tamamen saçmalıyor da olabilirim- başlığı da bu şekilde açtım.
şimdi konumuza dönelim ve hemen zehra çilingiroğlu’nun ilk yazısından bazı alıntılar verelim:
-her çocuk gibi ben de hafta içleri alışveriş yapmaktan ve arkadaşlarımla buluşmaktan keyif alıyorum. tabii derslerimden arta kalan zamanlarda... hafta sonları da ormana gitmeyi, balık tutmayı ve sahilde koşmayı seviyorum.(...) annem gibi ben de ayvalık'a bayılıyorum. hafta sonları annemle fırsat buldukça antalya'ya kaçıyoruz. kışları kayağa gitmeyi ve londra seyahatlerini çok seviyorum.
- sizin hiç tahta oyuncağınız var mı? taa ki nişantaşı'nda açılan tayga toys'a uğrayana kadar benim de yoktu. 'sihirli annem' dizisinde severek izlediğim inci türkay'ın açtığı mağazada, sadece kesilmesi uygun olan ağaçlardan yapılmış oyuncaklar satılıyor.
-bay majör'le klasik müzik masalları dizisi bence harika. bay majör isminde bir müzik araştırmacısı, kimi zaman anlatıcı, kimi zaman maceranın içindeki biri olarak karşımıza çıkıyor. dizi çobanın mevsim yolculuğu (vivaldi), şatoda üç saat (bach), büyük sır (mozart), duygu makinesi (beethoven) isimli dört kitaptan oluşuyor. üstelik her birinde bulunan müzik cd'lerini, hem yalın olarak, hem de seslendirilmiş versiyonlarıyla dinlemek mümkün.
...........................
10 yaşındaki kızını kendi ismini taşıyan, her ay kendi resmini kapak yapan dergide köşe yazarı yapmak nedir allahaşkına? hayır zehra çilingiroğlu’nun yeteneğinden tabii ki kuşkum yok. “üstelik her birinde bulunan müzik cd'lerini, hem yalın olarak, hem de seslendirilmiş versiyonlarıyla dinlemek mümkün”..müş. bu cümleyi kurmakta hala zorlanırım mesela ben. 17 yaşımda bu cümlenin dörtte birini kursaydım belki de babam bizi terk etmezdi. neyse kişisel acılarımla sizi üzmek istemem.
aslında beni bir ertuğrul özkök okuru olarak asıl rahatsız eden; “kışları kayağa gitmeyi ve londra seyahatlerini çok seven” zehra çilingiroğlu’nun canımdan çok sevdiğim, kişisel yol göstericim, aykırı düşünür ertuğrul özkök’e rakip olma ihtimali. biliyorsunuz “haftasonu las vegas’da çok ünlü bir restorandaydım. yanımda çok ünlü bir türk iş adamı, onun güzel eşi ve al pacino vardı” yahut “dün akşam petrus bana yeni bir şarap göndermiş. tattım. ve o an dünyanın gerçekten yaşamaya değer olduğuna inandım” türünden yazıları biz ertuğrul özkök’ten öğrendik.
peki ne olacak şimdi? aydın doğan bey, yarın bir gün, zehra çilingiroğlu'nu hürriyet genel yayın yönetmeni yaparsa? biz ertuğrul özkök'ü nereden ve nasıl takip edeceğiz? skyturk'ten mi? oh, ulu tengrim, öyle çok korkuyorum ki....buyrun bu da zehra çilingiroğlu'nun köşe yazarlığıyla ilgili bir haber linki:
http://www.internethaber.com/…_detail.php?id=115435
edit: kidmanist ve kibritsuyu'na düzelti için çok teşekkürler. ben korkudan, üzüntüden ne dediğimi biliyor muyum arkadaşlar?
zengin fakir ayırmayan şey
-
kakadır.
kaka maalesef günümüzün bir gerçeği.
0.
baruthane pilavcısı
-
bıyığına sıçtığım ne bulsa pilavın üstüne koyuyor.
gece çorapla uyumak
-
şehrinde doğalgaz; evinde kalorifer, klima olmayan ve karbonmonoksit zehirlenmesinden korktuğu için sobalı odada yatamayan üşüyen insandır. herkes saten gecelikli bihter anasını satayım.