ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekmek dört lira olacak
-
4 az 10 olsun.
5 kg'lık dambılla evde vücut yapmaya çalışan hıyar
-
doğrusunu yapan kişidir. dışarıda yapılan vücudun içine kim bilir ne katıyorlar.
25 ocak 2022 fatih tezcan'ın tweet'i
-
la madem öyle, allah ne diye müjdelenmiş olan şehri ehillerinden alıp da bu adamlara verdi demezler mi adama? allah hangi sebeple bu şehri ehillerinden almış?
deniz akkaya
-
bunun bir açıklaması vardı hala gülerim:
“recep ivedik internasyonal bir karakter; tüm dünyaya hitap etiyor. bakın kızım fransız kolejine gidiyor, fransız kültüründen ama recep ivedik hastası”
garibim zannediyor ki çocuğu fransızca öğreten özel okula verince çocuk ailenin kültürünü bir anda bırakıp şap edith piaf olacak.
kızın recep ivedik seviyor çünkü annesi sensin.
kadınların pavyon kültürüne özenmeye başlaması
-
toplum gelir duzeyinde en dipte bulustukca dünya gorusunde, yaşam tarzında, kulturde, her bokta dibe vurdu.
kışı yaza tercih etme sebepleri
-
terlemeden takım elbise giyebilmek
aliyev çiftinin yılbaşı fotoğrafı
-
(bkz: meri kiristmas paşinyan)
korn slipknot linkin park limp bizkit'li yıllar
-
bunların türkiye'de en gözde olduğu dönem ankaralı rock gruplarının ortalığın tozunu attırdığı dönemdi. keşke kapanmasaydı o dönem de şimdiki " çay var içersen. zıkkımın kökü var yersen ", " parka gidecekmiş iki gözümün çiçeği " temalı içinde edebiyat olmayan edebiyat dergileri, berbat türkçe telaffuzuyla ağzı gözü yaya yaya söylenen yıldız tilbe, ferdi tayfur, müslüm gürses, nazan öncel coverları janrı popüler kültüre hiç hakim olmasaydı. metal, rock şeyleri iyiydi be.
bitirirken;
adil ve cem için... ;)
editt: başlıktakilerle eşzamanlı olarak burzum da popülerdi bahsettiğim dönemde sanki.
çaklıt mı çoklıt mı sorunsalı
-
dogrusu tabii ki cikileta'dir.
gümrük birliği anlaşması'nda bize madik attılar
-
(bkz: ab bizi gondikledi)
viktor e. frankl
-
insanın anlam arayışı kitabında şöyle der, serbest bırakılan bir tutuklunun ruhsal durumunu tasvir ederken:
"özgürlük. bu sözcüğü kendi kendimize tekrarladık, ama anlamını kavrayamıyorduk. bu sözcüğü yıllar boyunca o kadar çok kullanmış, buna ilişkin öyle çok hayal kurmuştuk ki, anlamını yitirmişti. gerçekliği bilincimize işlemiyordu; özgür olduğumuz gerçeğini kavrayamıyorduk."
öyle çok istemiş, öyle çok beklemiş, öyle çok hayalini kurmuşuzdur ki artık sahip olduğumuzda, sahip olduğumuz an'a dair olan hayallerimizdeki gibi coşku duymayız bazen. artık gerçekten de sahip olmanın, beklenen'in gelmesinin, bir anlamı kalmamıştır tıpkı onun dediği gibi..
yıl olmuş 2013 yeşil biberler hala karışık
-
ziraat bilmine dair iç burkan bir detay bu.
gidiyorsun pazara, diyalog hep şöyle.
-abi biberler acı mı?
+karışık.
ya da alıyorsun tatlı denen biberi, hop içinden mutlaka bir sürü acı çıkıyor.
aga, niye bunu ayrı üretmiyonuz? lan teknoloji kurbağadan domates üretme seviyesine gelmiş, biberler hala karışık.