hesabın var mı? giriş yap

  • henüz yurt dışında kahvaltı yapmak zorunda kalmamış veya yurt dışından gelen arkadaşlarına türkiye'de kahvaltı yaptırmamış insanın içi boş düşüncesidir. reçelinden peynirine, sucuğundan kaşarına, yumurta çeşitlerinden zeytin türevlerine kadar uçsuz bucaksız bir mutfağa sahiptir türk kahvaltısı.

    biz almanlar gibi bir dilim ekmeğin üstüne her şeyi boca etmeyiz. ingilizler gibi sabah sabah kuru fasülye yemeyiz. fransızlar gibi günün en güzel öğününü bir kahve bir kruvasanla geçiştirmeyiz. şişko amerikalılar gibi corn flakes'e abanmayız. afrikadan meksikadan bahsetmiyorum bile. dünya üzerinde türkler kadar kaliteli kahvaltı yapan & hazırlayan başka bir millet ben henüz görmedim, duymadım.

    son olarak... van kahvaltısı ulan!

    edit: imla

  • oecd istatistiklerine göre gelir adaletsizliğinde meksika'nın ardından ve amerika'dan önce 2. sırada olduğumuz bile ufak bir google araştırmasıyla bulunabiliyorken "utanmadan yalan söyleyebilen şeref yoksunu bir yaratık olduğum için" şeklinde ifadesi daha doğru olacaktır sanırım. ha havalimanı da sana girsin bu arada.

    edit: tam da tahmin ettiğim gibi "gelir adaletsizliği demedim gelir adaletsizliğinin en çok azaldığı dedim" diye kıvıranlar da geldi. aynı raporada gini indeksine göre 1980lerden bugüne 0,43 olan gelir adaletsizliği parametremiz 0,41 olmuş. o kadar muhteşem bir şey ki bu aklınız almaz yani o kadar muhteşem. adeta akepe helikopterle fakirlere çuval çuval dolar saçsa ancak bu kadar etkili olur öyle bir rakam. lakin bu artış bile gelir adaletsizliğinde 2. olduğumuz gerçeğini değiştirmemiş ne hikmetse.

    edit 2: link ve kendi adamın gol diyor linki

  • kaledeki boz ayısıyla, belinde silahla gezen çakma polatıyla, şikeci ve ırkçı kaptanıyla, tribal burak ve selçuk karakterleriyle, apaçi almancılarıyla, para için galatasaray düşmanı tüpçüyle evlenen ve camiasına ihanet eden çakma imparatoruyla, hizipçiliğiyle, kulüp taraftarılığından kurtulamayıp kendi futbolcularını yuhalayan ve ıslıklayan stadyum seyircisiyle, kendisini ıslıklayan taraftara ana avrat küfrederek cevap veren futbolcusuyla tam bir sevimlilik abidesi takım.

  • şıklığın ve profesyonelliğin simgesi olmasına rağmen kravatlar sağlığınızı olumsuz etkileyebilmektedir. çok sıkı bağlandıklarında gözdeki basıncı artırdığı ve glokom (goz hipertansiyonu.) riskinin artmasına neden olduğu görülmüştür. 2018 yılında yapılan küçük çaplı bir araştırmada da sıkı bağlanan kravatın beyne giden kan akışını yüzde 7,5 oranında azaltabildiği görülmüştür.

    bununla birlikte vücudumuzun bu basınç değişikliğine güvenli bir şekilde karşı koyabilecek yöntemleri vardır. bu değişikliklere karşı koymayı önleyen sigara kullanımı, obezite veya yüksek tansiyon sorunu olan insanlarda işler daha karmaşık hale gelebilir.

    özellikle bu tip hastalık veya alışkanlıklara sahip kişiler kravat kullanımı sırasında baş ağrısı, baş dönmesi veya mide bulantısı hissetmeye başlarsa kravatı çıkarmalarında fayda vardır.

    science focus

  • üşümeyi de cinsiyet ayrımına tabi tuttuğumuza göre, artık biri atom bonbası falan salabilir üstümüze, zira memlekette akıl kalmadı.

  • şöyle bir aydınlanma yaşanıldığı andır bence.

    sözlerini de yazayım da tam olsun hatta.
    '' asuman: beni artık sevmiyorsun, öyle mi?
    mükremin: ya seni seviyorum da, seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum.. hani eskiden seni sevmenin, birbirimizi sevmenin, yeşil gevrek bir tadı vardı. seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir, orada mutlu mesut yaşardı.. yani bişey olduğu vakit, ilk bunu koşayım gideyim, asuman'a söyleyeyim tarzında bir haberci telaşı olurdu.
    asuman: şimdi n'oldu peki?
    mükremin:bilmiyorum asuman, bilmiyorum.. kalbim bir kuyunun dibindeki suda nefes almaya çalışan bir gariban.yukarı tırmanmaya çalışıyor..ama ne yapsın? kuyunun duvarları düz..kuyunun duvarları ıslak..''