hesabın var mı? giriş yap

  • su altı avcılığı ve serbest dalış yapan kişilerin en çok sakındığı durumdur. genel tanım olarak dalıcı daha yüzeye çıkmadan azalan oksijen sebebi ile beynin kendini bayılma durumuna alma olayıdır. dalış öncesi hiperventilasyon yapan dalıcılar özellikle risk altındadır. hiperventilasyon normalden farklı olarak daha sık ve derin nefes alma tekniğidir. böylece kandaki karbondioksit miktarı düşürülebilir. beynin nefes alma güdüsü büyük ölçüde kandaki karbondioksit miktarı ile ilgilidir. hiperventilasyon ile başlatılan bir dalışta dalıcının nefes alma güdüsü baskılanarak %40'a kadar daha uzun süre nefes tutması sağlanabilir. hiperventilasyon sebebi ile düşürülen karbondioksit miktarı dalış sırasında büyük konfor sağlıyor, nefes alma ihtiyacı hissedilmiyor, çıkışa başlandığında ise özellikle 5 metre civarında azalan basınç sebebi ile oksijen dokular tarafından daha hızlı emiliyor ve bayılma olayı gerçekleşiyor. bu bayılmalar eğer dalıcı yalnız ise genelde ölüm ile sonuçlanıyor.

    dalıcıların düştüğü diğer bir hata ise her dalışı aynı kabul etmek. özellikle su altı avı yapan dalıcılar standart kapasitelerini baz alarak güvende olduklarını düşünürler. örneğin dalıcı 18-20 metrelere defalarca dalış yapmış ve her seferinde 2 dakika kadar nefes tutmuştur. bu derinlik ve dip süresi dalıcı için olağan hale gelir. fakat bir önceki gün yenilenler, alkol tüketimi, uykusuzluk, yorgunluk, su altında planlı olmayan ve fazladan harcanan efor sığ su bayılmasını tetiklemektedir.

    ülkemizde sığ su bayılması sebebi ile hayatını kaybedenlerin neredeyse tamamı dalışa senelerini vermiş veya defalarca aynı derinliklerde aynı süreleri yapmış insanlardır. bu sebeple dalış mutlaka bir dalış arkadaşı ile birlikte yapılmalı ve bu dalış arkadaşı herhangi bir kaza durumunda dalıcıyı güvenli bir şekilde yukarı çıkarabilecek kapasitede ve eğitimde olmalıdır.

  • yaklaşık 20 yıldır çok severek dinlediğim, iktidar kim olursa olsun ona muhalif olacak olan, çünkü radyoda hiç bir zaman güce köpek olmamış biridir nihat sırdar. kendisine sözde radyocu denmesi komik çünkü şu an piyasada gördüğünüz radyocular arasında bile belki en eski ve en çok dinleneni nihat’tır. akp’liler kendisini hiç sevmez çünkü nihat onlara hiç bir zaman biat etmemiştir. bu yüzdendir ki programını 5 dakika dahi dinleyen aktroller çıldırır. kafalarına çay atılarak ihya olan aktrollerin bağımsız birini görünce zaten çıldırmaları doğal.

  • birleşik krallıkta yaşadığını belirtme nesnesidir.

    yurtdışında aklıma düştü dedirtmez. birleşik krallıkta yok denilir.

    güzel ayrandır.

  • babamı da kaybettiğimiz oyun. koskoca beyin cerrahı adam. arabaya biniyoruz "pokestop varsa söyle sağa çekicem" diyo. geçen gün yazlığa gittiler, gece on bir gibi "napıyosunuz?" diye aradım "iyi altı kişi çıktık sahilde pokemon topluyoruz" diyo. bak altı kişi. yaş ortalaması 50 falan bu arada. sözde biz oynuyoruz diye ne olduğunu anlamak için indirdi benim levelı falan geçmiş şu an. dışarı bi çıkıyo bi daha görebilene aşkolsun. akşam yiyecek bi şeyler almaya diye çıktı bir saatten fazla bekledik. pokemon iyi pokemon güzel de evde çocuklar aç.

  • ben gibi olmalı, bana çok benzemeli, ben ona nasıl davranıyorsam o da bana öyle davranmalı. zaten tezer özlü çok güzel söylemiş ;

    "insanın başkalarına söyledikleri, kendi duymak istedikleridir. yazdıkları, okumak istedikleridir. sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir."

  • bütün kalbimle desteklediğim kural.

    bu kuralı öğrenmeden önce yaptığım yazım yanlışlarına bir örnek vermek isterim:

    "edip, akbayram"