hesabın var mı? giriş yap

  • şahsımı güldürmüştür ama bir uçağın içinde beş saat beklemek nedir ya. adam sonuna kadar haklı. illa kavga mı edelim, polis mi gelsin, adam mı dövelim isyanı muazzam.

  • "saat farki yuzunden yalniz gecirdigim saatleri ba$ariyla doldurabilen bir ba$yapit. state-ul art." (ssg / 19.02.1999)

    acildigi tarihten* bugun*e kadar olu$umuna katkida bulunmu$ 1000'den fazla yazariyla, kendi icinde olu$turdugu alt-kulturuyle, "dogru" kavraminin aslinda ne kadar degi$ken olabilecegini ve bilgiye aslinda ne kadar farkli acilardan bakilabilecegini tamamen kontrolsuz bir$ekilde aciga sermi$, acildigi tarihten yillar oncesinde icimde tomurcuklari ye$ermeye ba$lami$* "tamamen alakasiz ve gereksiz fakat gigantic bir bilgi hazinesi"nin gercekle$mi$ ve teknoloji* sayesinde tahmin etmedigim kadar ust katlara ta$imi$ minik ve basit program parcasi..

    tum bunlarin di$inda sozluk olmasaydi* belki hayatim boyunca yuzunu bile goremeyecegim sevdigim bir cok insani tanima firsati yaratmi$, ayni firsati ba$kalari icin yarattigina defalarca $ahit oldugum, -eskiler bilir- beraber buyuttugumuz, icinde binlerce farkli ani barindiran, bir gun hacker'in biri gelip database'i silse, biri kodu calip unutsa da uzerimdeki etkilerinin* kolay kolay kaybolmayacagi, kaybolsa da asla unutmayacagim harikulade eser..

  • (bkz: dilemma)

    ama ablacım, seninki dilemma olmamış. kadının sevgilisini elinden al, işinden de kov...

    bence yetmez git köpeğini falan da öldür, annesine babasına korona bulaştır.

    bir iki "level" daha atlarsın böylece.

    aynı ortamda olmak istemiyorsan sen defolur gidersin.

    köpekler gibi kıskandığını itiraf edemeyen, duygusal olarak dengesiz bir yazar serzenişi.

  • 3 tarafi havuzlarla cevrili bir ulke olmadigimiz icin olabilir. ayrica 3 tarafi antrenorlerle cevrili bir ulke olmadigimiz icin de olabilir. ayrica avrupadaki gocmenlerimiz ulkenin 3 tarafi havuzlar ve antrenorlerle cevrili olmadigi icin gocmediginden olsa gerek, yuzucu olmuyor olabilir.

    mesaj uzerine aciklama editi: havuz dediysek melih gokcek fiskiyesinden bahsetmiyoruz, yuzme havuzu o, olimpik olanindan, hani dikdortgendir, kulvarlari vardir falan

  • kronik bir yalnız yaşayan olarak bu konuda biraz bir şeyler karalamak isterim.

    * televizyonu açtığınızda sizin kapatmadan önce bıraktığınız kanalın açılması normaldir. tersi olursa sıkıntı.

    * çamaşır, bulaşık haftada bir yıkanır. çünkü ancak o zaman birikir.

    * buzdolabının üzeri yemek magnetleriyle dolacaktır. alışın ama çok kullanmayın.

    * çöp birikmez. her gün çöp atılmaz.

    * alınan doğalgaz uzun süre gider. çünkü evden çıkarken ya da yatarken kısılır. bazen hiç açılmaz. iyi bir şeydir.

    * eş, çocuk vs. olmamasına rağmen para birikmez. çünkü kira vs. tek ödenir. sorumluluk olmadığı için tutumlu olunmaz. "eeeeh yarın evlenince hayatımız kayacak zaten harcayayım." diye düşünülür.

    * olur da hayatınızda bir sevgili olursa çok güzel olur. evliliği az çok önden tecrübe edip karşınızdaki kişiyi tanıma şansınız olur.

    * rutin temizlik şarttır. ipin ucu bir kaçarsa toplayamazsınız. sonunda 2-3 katı fiyata gündelikçi tutmak zorunda kalırsınız.

    * mümkünse merkeze olabildiğince yakın oturun. mekandan eve geliş süresi olabildiğince kısa olmalıdır.

    * eve çok kişinin ayağını alıştırmayın. sonra gelinip eğlenilip öylece bırakılan bir ev izlenimi olur. siz toplarsınız ortalığı. belli birkaç kişi olsun yeter.

    * faturaları otomatik ödemeye verin. unutulabiliyor bazen.

    * çok lüks, son model eşya almayın. bir gün bile kullanılsa evlenirken onu elden çıkarıp yenisini alacaksınız.

    * dışarıdan yemeye çok alışmayın. zaten memlekette yemek olayı gereksiz bir pahalılıkta. hem dolapta sürekli yenecek bir besin olsun. gece acıkınca lazım olur.

    * bulaşıkları o anda durulayıp varsa makineye koyun. öğrenci evi pisliği ile övünme sezonu geçti çünkü. hem bulaşıklar kokar hem de tezgahı cifle cayır cayır ovmak zorunda kalırsınız.

    * ev birkaç saat içinde temizlenip misafire sunulabilecek pislik düzeyinde olsun.

    * anahtarı bırakabileceğiniz bir komşu ya da esnaf olsun. sebebi için: (bkz: ösym)

    * komşularla iyi geçinin. aidatları vs. aksatmayın. çünkü siz potansiyel randevu evi işletmecisisiniz (sisisisi yazamadım ilkinde) .

    * oturduğunuz muhit mümkünse cehape zihniyetine sahip bir belediye ve/veya muhit olsun.

    örn: ankara

    mordor: keçiören, sincan, etimesgut (eryaman hariç * ), altındağ, mamak (*) .

    ayrık vadi: çankaya'nın çoğu, yenimahalle merkez, batıkent vs.

    * mümkünse güvendiğiniz birinde yedek anahtar olsun. evde başınıza bir şey gelirse gelebilsin.

    * ailenize sorunlarınızı yansıtmayın. her aradıklarında "ekonomi çok iyi" çekin. akılları kalmasın.

    * yavaş yavaş elektrik, torna vs. öğrenin. en ufak conta değiştirmede usta çağırırsanız sizi çatalıyla sövüşler.

    * önemli parçaların yedeği ile birlikte güzel bir takım çantası evde bulunsun. gece musluk patlarsa suyu kesip sabaha kadar duşsuz kalırsınız ki o gün mutlaka duş almanız gereken bir güne denk gelecektir.

    (bkz: murphy yasaları)

    * kesinlikle erken kalkmanız gerekiyorsa alarmı 2. bir telefona da kurun. yoksa okula/işe önemli bir günde geç kalabilirsiniz. nedeni üstteki maddedeki bakınızda.

    * gazı iyice bitirip almayın. hem kombi bozulabilir hem de ters bir zamanda biterse sabaha kadar donarsınız. faturalıysa da ödemelerine dikkat edin.

    * sınav zamanları ya da önemli bir proje zamanı annenizi çağırın. o süreçte yemek vs. ile uğraşmadan işinize bakın. sonra da çok tutmayın. hem peder zor durumda kalır hem de siz darlanırsınız.

    * dolapta her daim 2-3 çeşit içkiden olsun. sonra "ay ben rakı içemeeeeeem. anamın evinde de lynchburg lemonade içiyordaaağğaam." diyen tipler sinirinizi bozar.

    * deterjanı, bulaşık toplu şeysini toplu alın. uzun süre gider zaten.

    * ıslak mendil önemli. sürekli ıslak mendil bulundurun. arada canınız sıkıldıkça sağı solu silin. evin temizliğini stabil tutacaktır.

    * kahvaltılığı az az alın. sonra bozulup çöpe gider.

    * sebze meyveyi kullanacağınız zaman alın. domates, salatalık vs. yi yemek yapmadan önce gereken miktarda alın.

    * mutfakta çok bardak olmasın. sonra çok yığılıyor. içki bardakları çeşitleri kesin olsun. sonra çay bardağıyla shot atmak zorunda kalmayın. su bardağı az olsun.

    * alışverişte ilk alınan malzemelerin (temizlik ve bakım ürünleri hariç) makarna, hazır çorba, yumurta vs. olmasına alışabilirsiniz.

    * kendinizin yattığı yatak, yastık kılıflarının, çarşafların, yorgan kılıflarının yıkanmasına dikkat etmezken misafirlere serilecek olanlarını her daim tertemiz tutmaya başlayabilirsiniz.

    * kanepe kenarına oturup televizyonda kanal değiştirirken salonda sigara içmek hakkınız. yapın bunu.

    * battal boy çöp poşetini alışveriş listesine yazmayı unutmayın.

    * ütüyü hafta başında toplu yapın. çünkü hafta içinde nerede nasıl kalacağınız belli olmaz.

    * salonunuz keyif pezevenkliğine uygun şekilde döşensin. en çok orada zaman geçirirsiniz. diğer odaları çok sallamasanız da olur.

    * dolapta her türlü içki bardağını öne koyun. sanki bir şeye yarıyor. neyse.

    * halıda sürekli beyaz noktalar olabilir. endişelenmeyin, tozdur o.

    * köşeler grileşebilir. domestos paklar.

    * sorumluluk sahibi olunacak. ne kadar akşamdan kalınmış olunursa olsun, sabah çıkarken o kapıyı kilitleyip anahtarını cebine koyacaksın.

    * kapıyı kilitlemeden önce kettle'ı kapatmayı unutmayın.

    * olabildiğince evde yalnızken içki içmeyin. depresyona girme ve alkolik olma tehlikesi yaratır.

    * gün sonunda eve gelinip kapı açıldığında surata tüm gece uyunmuş oda kokusunun çarpmasına alışın.

    şimdilik eyyorlamam bu kadar. hadi hayırrı işler.

  • işsizlik yüzünden kendini yakan insanların olduğu bir ülkede siyasiler saraylarda yaşıyor. diyecek bir şey yok...

  • butun sinifin babasinin terzi oldugu almancadir.

    - was ist dein vater von beruf? (baban ne is yapiyor)
    - mein vater ist ein schneider. (babam terzi)

    butun sinifin fix cevabi buydu bizim anadolu lisesinde. *

    ayrica yine herkes yillar sonra bile sorulsa, bu dili ilk ogrenmeye basladigi yastadir.

    - wie alt bist du? (yasin kac?)
    - ich bin dreizehn jahre alt. (13 yasindayim.)

    ayrica bu almanca'da kahvaltida yenen seyleri yillar boyu hic ogretmezler ama;

    - um wie viel uhr fruhstuckst du? (saat kacta kahvalti yapiyosun?)
    - ich fruhstucke um sieben uhr. (saat 7de kahvalti yapiyorum.)

    kahvalti saatini sormayi sular seller gibi ogrenirsin.
    ve yine butun sinif ayni saatte yapar kahvaltisini. *

  • 1660 istanbul için felaket yılı, şehrin 3te2’si yangınla yok oldu, 1666 londra için felaket yılı, 80bin nüfusun 70bini evlerini kaybetti.
    1660’lı yıllar dünya tarihine kurak yıllar olarak kaydedildi, o yıllara ait bir kayıtta son 900 yılın en kurak yılları diye yazılmış!
    istanbul bu tarihten sonra sayısız yangınlar gördü, her seferinde ahşaptan yeniden yapıldı, yeniden yandı, ta ki taştan binalara geçinceye kadar
    londra ise 1666 dan sonra ızgara şehir planına ve taş binalara geçti. o tarihten bu yana bilinen devasa londra yangını olmadı...
    1666 yılı diyorum, yani ortaçağın karanlığında, geceleri cadı yakarak sosyalleşen, boğazlarına kadar pislik ve cehalete batmış adamların yaptığına bakın! ızgara şehir planı ve taştan evler...
    demek ki istanbul için o tarihlerde alınacak böylesine basit bir karar ile istanbul’un kaderi nasıl değişirdi acaba?!
    200-300 yıllık mahallerimiz olur muydu? (olsa ne güzel olurdu)

  • televizyonda moda giyimle falan ilgili bir yarışmada jüri olan hanım. bir kızcağız katıldı ingilizce öğretmeniyim dedi aralarındaki dialog aşağıda;
    - what is your style?
    - ingilizce mi türkçe mi cevap vereyim?
    - ingilizce tabii. [yanındakilere 'bakalim konuşabiliyormu durun']
    - actually i dont have a style..(vs)
    - evat konuşabiliyormuş tamam

    sen kimsin ingilizce öğretmeniyim diyen kızı konuşma sınavına alıyorsun. meydan kimlere kaldı? bu eğitimli denebilecek insanlar kimlerin ağzına maskara önüne meze oldu allahım. bu televizyondaki insanlar kim, eğitimleri sıfatları ne? çıldıracağım az kaldı

  • michio kaku’nun geleceğin fiziği adlı kitabında idda ettiği bilimsel bir açıklama.

    bu konuyu uzun süredir araştırıyordum ve az çok fizikle ilgilenen kesmin büyük bir çoğunluğu 2 milyon ışık yılı uzaklıkdaki andromeda galaksisine ışık hızına yakın bir hızda gidilirse kaç yılda gidilir? sorusuna yaklaşık 2 milyon yılda gidilir diyeceğinden eminim.

    bunun öyle olmadığını biliyordum ancak farkın bu kadar büyük boyutlarda olacağı aklıma hiç gelmemişti.

    oncelikle kısa ve öz bir şekilde açıklamam gerekirse evet ışık hızı ile andromeda galaksisine 2 milyon yılda gidilir ama kime göre? dünyada bekleyen insanlara göre. uzay gemisinde ışık hızına yakın bir hızda ilerleyen insana göre zaman çok yavaş akacağından sadece 23 yılda diğer galaksi sistemine ulaşmış olacak. bizlere göre onlarca yıl alan yıldızlara belki birkaç saat içinde gitmiş olacak.

    bugüne kadar çogumuza bu bilginin verilmediğinden adım gibi eminim. çünkü diğer yıldızlara gidebilmek için uzay gemisinde çoğalıp onlarca kuşak sonrası neslimizin ancak ulaşabileceği yerler olarak hayal edildi hep.

    michio kaku’ya göre ramjet füzyonu sayesinde sürekli çalışan 1000 tonluk ramjet motorunun saniye kare başına 9,8 metrelik bir ivme sağlayabilmesi halinde (ki bu dünya’da hissedilen kütle-çekim ivmesidir) bir yıl içinde ışık hızının yüzde 77’sine ulaşabilmesi mümkün.

    bu ramjet füzyonu uzayda her yerde bulunan hidrojen gazını sıkıştırıp elektrik ve manyetik alanlar ile ısıtıp hidrojeni helyuma çevirerek oluşan füzyon.

    kısacası bir motoru güçlü bir şekilde sürekli çalıştırırsanız yavaş yavaş da olsa ışık hızına yaklaşırsınız. hiçbir zaman ışık hızına ulaşamasınız ama gerek de yok.

    einstein’ın görelilik teorisine göre, zaman hızlanan bir rokette yavaşlar, böylece dünyada milyonlarca yıl geçmiş olmasına rağmen, astronotlar bu olaya göre sadece 23 yıl yaşlanmış olacaklar.