hesabın var mı? giriş yap

  • cesaretine hayran filan olmadığımdır. bu ülkede böyle bir şeye kalkışmak delilikten başka bir şey değil. gerçekten hiç ama hiç şansı yok. millet gün ortasında minibüse binerken başına neler geliyor, otostop çekmek bile bile lades olur sadece. umarım bu kızcağız bir an önce vazgeçip geri döner veya ailesi gidip getirir. yoksa böyle bir girişimin sonu olarak hiç olumlu bir olasılık göremiyorum. umarım haksız çıkarım.

    not: kızı eleştirdiğimi filan düşünenler olabilir. hayır katiyen eleştirmiyorum, onun için korkuyor ve endişe ediyorum. kendi kardeşime yapacağım gibi kendini tehlikelere atmasın diye sıkı sıkı saklayıp korumak istiyorum. keşke böyle şeyler yapabileceğimiz bir coğrafyada yaşıyor olsaydık. ama ben otobüsle tek başıma tatile giderken bile tedirgin oluyorum.

    "biz korktuğumuz için böyle oluyor, cesaret göstermeliyiz" diye düşünenler olabilir. ben böyle düşünmüyorum. devrim şehidi olabilecek hamur yok bende, korkağım ben. tacize, tecavüze uğramak, boku bokuna öldürülmek istemiyorum. sevdiklerimin başına böyle şeyler gelsin istemiyorum. kimsenin başına böyle şeyler gelsin istemiyorum. bir şeylerin düzelmesi için kendimi feda edemem. düzelene kadar kendimi ailemi korumaya ve saklanmaya devam ederim. ha düzelsin diye yazarım, çizerim, paylaşırım. onlar ne kadar işe yarar? bilmiyorum.

  • metroda inenlere öncelik vereyim de medeni gözükeyim derken hep ayakta kalıyorum amk. modern yaşamı sorgulamaya başladım.

  • olay gerçek
    iranlı: türkiye ne güzel azadlık, rakı içiyor musun?
    türk: hayır!
    iranlı: vay salak.neden içmiyon.serbest değil mi?

  • en fazla satan albümü 100.000 satamamış, en fazla izlenen filmi 500.000 izlenememiş hülya avşar'ın 12.5 milyon insanın oyunu kazamayı başarmış kemal kılıçdaroğlu'na attığı taş. ahahahahahahahaha.

    edit: abla sen haklıymışsın biz bilemedik :(

  • işe toplu taşıma ile 15 dakikada gittiğim için hissetmediğim trafiktir.
    ofis penceremden bakarak e-5 kozyatağı civarının tamamen durduğunu söyleyebilirim.

    sırf trafik nedeni ile daha az ücret aldığım bir işe geçtim, her gün 3 saat yerine 30 dakikayı trafikte geçirme lüksünü satın aldım kendime.

    geri kalan arkadaşlara sabır dilerim.

  • 65 yaşında olduğunuzu hayal edin. yaklaşık 110 milyar dolar servetiniz var. yarından itibaren her gün 3 milyon dolar para harcasanız, bundan sonra hiç para kazanmasanız bile sahip olduğunuz servet size 100 yıl yetecek miktarda. fakat 65 yaşındasınız, önünüzde yaşayacak o kadar yıl yok. nasıl bir hayat sürerdiniz? kitap okumak böyle bir hayat için öncelikli uğraşlardan bir tanesi olur muydu?

    bill gates’i hepimiz tanıyoruz, dünyanın en zengin ikinci kişisi. her sabah saat 6’da uyanıyor. içinde 8 – 10 tane kitap olan bir çantayla ofise gidiyor. sabah 8’den akşam 6’ya kadar süren toplantılara girip çıkıyor. toplantılar arasında kitap okuyor. çantasındaki kitapları her hafta yeniliyor.

    bill gates’in kitap okuma alışkanlığının microsoft sonrasında bir emeklilik aktivitesi olduğunu düşünmeyin. çocukluğundan itibaren okumaya düşkün olduğunu söylüyor. günlük okumaların dışında her yıl 1 hafta süreyle inzivaya çekiliyor. sosyal medya, televizyon ve süregelen iş temposundan kendisini soyutluyor ve bu zamanı sadece kitap okumaya ayırıyor!

    bill gates’in 1 haftasının maliyetini bir düşünün. tahminen bu yazıyı okuyan tüm insanların hayatı boyunca kazanacağı toplam paradan fazladır.

    warren buffett, bill gates’in yakın dostu, sık sık bir araya geliyorlar. dünyanın en zengin üçüncü kişisi, yatırım uzmanı, portföy yöneticisi. röportajlarında gününün %80’ini kitap okumaya ayırdığını ifade ediyor. warren buffett’ın gününün %80’inin değeri nedir?

    dünyanın en zenginleri arasında bulunan mark zuckerberg, larry page ve benzeri isimlerin ortak özelliği; tahmin edemeyeceğiniz yoğunlukta kitap okumaları. kitaplar bu insanlara ne veriyor olabilir? 20$’lık bir kitap, bill gates’in bir saatinden daha değerli ne içeriyor olabilir?

    bu insanlar bulundukları noktalara geldikten sonra böylesine kitap okumaya başlamış değiller. kitap okuma eyleminin hayatlarının önemli bir parçası haline geldiği dönem çocukluk zamanlarına denk geliyor. dolayısıyla hayatları boyunca yoğun bir şekilde kitap okuduklarını ve bulundukları noktaya gelebilmelerinde bu alışkanlığın büyük katkısı olduğunu ifade ediyorlar.

    bu insanlar kitap okumanın kendilerine katmış olduğu geniş hayalgücü kabiliyeti sayesinde dünyaya, insanlığa ve teknolojiye katkı sunabilmişler. bu durum tabii ki kitap okuyan her insanın zengin olacağı ve teknolojiye katkı sunacağı anlamına gelmiyor.

    kitap okumak öğrenme ve kendini geliştirme azminin bir işaretidir. her kitap okuyan insanlığa katkı sunacaktır diye bir şey yoktur ama insanlığa katkı sunan tüm yenilikçi fikirler; kitap okuyan, öğrenme azmiyle yanıp tutuşan ve bilgiye hasret olan zihinlerden çıkar.

    bill gates dünyanın sayılı zenginlerinden biri olabilir fakat asıl zenginliğin bilgi sahibi olmaktan geçtiğinin farkında. bu yüzden 20$'lık bir kitaba saatlerini ayırabiliyor.

    zenginliğin tek ölçütü cebinizdeki veya banka hesabınızdaki para değildir. okuduğunuz kitapların; karakterinizde bıraktığı etki, hayata bakışınızda yarattığı vizyon ve ufkunuzda oluşturduğu genişlik asıl zenginlik ölçütleridir.

    bu yüzden zenginlik banka hesabınızdaki paranın büyüklüğüyle değil kitaplığınızın büyüklüğüyle ölçülür. kitaplığınız 100 kitap içeriyor olsa bile en az bill gates kadar zenginsiniz demektir.

    edit: yazıdaki bilgiler inside bill's brain belgeseline dayanmaktadır. belgeseli izlemenizi de ayrıca tavsiye ederim.

  • adı ve soyadıyla hitap. 'haddinizi bilin avdotya romanovna!', 'yanılıyorsunuz ivan pavloviç'.

    rus edebiyatçıları çok sabırlı adamlar.

    edit: yazarlar, çaylaklar toplu halde uyardı, soyadı değil, baba adıymış. bu bilgi onların sabırlı olduğunu değiştirmiyor sevgili sergey viktoreviç lavrov.

  • ironik durum. geleneksel olan ne? denize gs bayrağı bırakmak. neden gs bayrağı köprüde? gs şampiyon olduğu için. neden geleneksel? çünkü gs genelde şampiyon.

    adamlar ezikliğin kitabını her cümlede tekrar yazıyorlar. üzülüyorum. viera başkaaaaan gel bizi kurtar.

  • genellikle hatta sıklıkla show tv ana haber bülteninin haber klişelerinden biridir. bakın dikkat edin "ana" haber diyorum. öyle mühim bi haberdirki bu ana haber bültenine kadar gelmiştir. kimdir bu konuk ? çoğunluka pandadır, devedir, devekuşudur, ittir, kopuktur, eşşeğin sikidir. nasıl tanıtılır ?

    "kayseri ahcanımbenim hayvanat bahçesinin yeni bir konuğu var bu günlerde. iki gün önce hayvanat bahçesine getirilen devekuşu rıza ziyaretçi akınına uğradı" (sıradaki haber: dişiyle uçağı nasıl taşıdı)

    şimdi olabilir devekuşu rıza güzel şekil bir hayvanımızdır. kayseri hayvanat bahçesi yetkilileri sizi arayıp "hafız bize süpper bi hayvan geldi tam ana haberlik" demiş olabilir. sizin bahanenizde "halk bu tür haberleri seviyor" olabilir. ama bu kadarı da olmasın be. yurtta cihanda ne olmuş diye beklerken devekuşu rıza'nın uğradığı ziyaretçi akımı beynimi uyuşturuyor benim.

    ya da ben niye show haber izliyorum ki amın düdüğü müsün be adam !