hesabın var mı? giriş yap

  • seçim vs diyen şerefsizmiş, kansızmış, dezenformasyon yasası bunun için varmış falan.. kansız sana benzer vatansız, üç kuruş için allahı da dini de vatanı da her boka alet edersiniz. 5 yıllık iktidar süresince 4.5 yılda bir şey olmuyor, son 6 ay hdp ile de yakınlaşıldığında bomba patlıyor. siz allah bilir bu yasayı akp ile bu tür olayları ilişkilendirenleri içeri tıkmak için çıkarmışsınızdır münafık herifler.

    t: üzücü, vicdan yaralayıcı, ülkenin ahvali düşünüldügünde şaşırtmayan patlama olayı

  • 1997'deki ben. 2007'de de bunun 40'lık modeliydim. isteyip de imkân ve fırsat bulamamaktan değil. baba tarafımın neredeyse tüm erkekleri ya -babam gibi- şoför, ya tamirci, olmadı oto yedek parçacısı. rahmetli kardeşim 15 yaşında kamyon kullanıyordu. bense kamyonumuzun plakasını bile hafızama nakşedemedim.

    ilgi diyorum, olmayınca olmuyor. piyangodan sıfır araba çıksa satar daha lüzumlu bir şey alırım.

  • destekleyen monitörler ve tv'ler, hdr modunda inanılmaz bir görüntü kalite farkı oluşturuyor. bunun iki sırrı var:

    1. renk aralığı. görülebilir spektruma daha yakın olan dci-p3 renk aralığında renkler veriliyor. bunu sağlamak için de r,g,b bileşenleri başına 8-bit yerine 10-bit değerler kullanılıyor.

    2. bölgesel aydınlatma. klasik lcd ekranların arka plan aydınlatması yekpare değiştiğinden bölgesel olarak parlaklık farkı yaratamıyor ve dinamik kontrast veremiyor. oysa bölgesel parlaklık değiştirebilen teknolojiye sahip paneller bu imkanı sağlayabiliyor. hele hele oled panellerde ayrı bir arka aydınlatma olmadığından bu çocuk oyuncağı.

    4k'dan çok daha büyük bir beyin patlaması yarattığını söyleyebilirim hdr'ın.

    tek kötü yanı ekran görüntüsü ya da video kaydı hdr olarak kaydedilmeyince ciddi kalite kaybı olması (örnek). her şey çamur gibi oluyor. yani streamer'sanız bu keyiften şu anda istifade edemiyorsunuz. hdr destekleyen resim formatları var (avif, heif vs) ama şu anda destek zayıf sanırım. ayrıca hdr destekleyen her ekran aynı derecede güzel hdr tecrübesi sağlamıyor. bunun da bir kalite standartlarına oturması lazım.

  • fatih altaylı'nın, türkiye'yi bekleyen büyük tehlikeye karşı herkesi uyarması durumudur.

    bakın ne demiş:

    --- spoiler ---

    sıra iran'da mı?

    bundan 17 yıl önce idi.

    ak parti iktidarının ilk yılları.

    1999 yılında uluslararası bir anlaşma (ottawa) ile oluşturulmuş bir projeye türkiye de 2003 yılında imzasını attı ve 2004 yılında yürürlüğe koydu.

    sınırlardaki mayınların temizlenmesi.

    türkiye bu anlaşma kapsamında 2010 yılında sınırındaki mayınları temizleme kararı aldı.

    suriye sınırındaki mayınları.

    900 kilometrelik bir alanda mayınlar temizlenecekti.

    mayın temizleme işini ise bir israil firmasına veriyorlardı az kala.

    ülkede kıyamet koptu.

    kıyameti pek takan olmazdı da aym ihaleyi iptal etti. ve henüz daha aym kararlarına uyulduğu bir dönemdi.

    iş tsk’ya kaldı.

    türkiye suriye sınırındaki mayınlar temizlendi.

    sonrası malum.

    1 yıl sonra suriye karıştı, karıştırıldı.

    5 milyona yakın suriyeli mayınları temizlenmiş sınırdan geçerek türkiye’ye geldi.

    şimdi onlarla iç içe yaşıyoruz.

    ve bir yandan da dua ediyoruz ki, rusya destekli esad kendi ülkesi sınırları dahilindeki idlib’e girmesin ki, bir 4 milyon kaçak göçmenimiz ve 30-40 bin yeni teröristimiz olmasın diye.

    bunu niye anlattım?

    şimdi bir sınırımızda daha mayın temizleme çalışması başlatılıyor ab desteği ile.

    hayırlısı ile pek yakında iran sınırımızdaki mayınlı araziler de mayından temizlenecek.

    niye şimdi diye düşünmeden edemiyor insan.

    zamanlama manidar geliyor biraz aklı olana.

    türkiye sınırlarını temizliyor, geçilebilir hale getiriyor avrupa birliği desteği ile, avrupa birliği ise türkiye ile olan sınırlarını yüksek duvarlar ile tahkim ediyor, yetmiyor yunanistan, türkiye sınırına en yakın yere abd askerlerini yerleştiriyor.

    biz ise anayasa’nın ilk dört maddesini mi değiştirsek yoksa tanzim satış mağazaları mı açsak diye tartışıyoruz.

    anladık tarihten ders almıyoruz ama 2011’de olanlar da tarih sayılmaz be kardeşim.

    balık olsa unutmaz.

    b’si olmasa da unutmaz.

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • az önce robben'i arayıp, beyler finalde inter'e çakıyorsunuz gözünüzü seveyim demiş. moratti ve mourinho büyük panikte!!!

  • 1940-60'lı yıllar boyunca üretilmeye çalışılmış, bunda da büyük yol alınmış araba türü.

    o günlerde tasarımcılar arabaları olabildiğince sağlam yapmak için çaba gösteriyordu. çelik takviyeli sağlam şeseler, kalın dayanıklı kaportalar ve tamponlar almış başını yürümüştü. otomobille kaza yapıyordunuz, kafa kafaya çarpışıyordunuz ve araba bu çarpışmadan çoğunlukla sağlam çıkıyordu.

    ama bu duvara bindirse sağlam kalan arabaların içindekiler ölüyordu. çünkü araçlar çarpışmanın enerjisini sağlam kaldıkları için ememiyor, içerideki yolcu da eylemsizlik gereği 10-15 g kuvvetine maruz kalıp valhalla'nın yolunu tutuyordu.

    bunun üzerine otomobil üreticileri hasar görmeyen araba üretme çabalarını bırakıp, kaza anında ezilip enerjiyi emecek ama kabinde yaşam alanı da bırakacak otomobiller üretmeye başladılar. bugün, otomobillerin ön şase ve kaportası yüksek darbelerde akordeon misali ezilecek biçimde tasarlanır. bu sayede kaza anında oluşan enerji kaporta tarafından emilerek sürücünün daha az g kuvvetine maruz kalması amaçlanır. emniyet kemeri ve hava yastığı takviyesi ile de insanın alacağı hasar minimum düzeye indirilmeye çalışılır.

    bu yönüyle, günümüz otomobilleri geçmişin taş gibi sağlam otomobillerinden çok daha güvenlidir. sapasağlam arabanın içinde ölmek yerine, hurdaya dönmüş arabadan sağ çıkarsınız...

  • 1. para bizim elimizde paradır, fed'in elinde sadece belli karışımlar ile üretilen pamuktur.(bütün merkez bankaları için de geçerli)

    2. haberdeki bilgi hatalı; fed, o kadar bilanço küçültmedi, zirveyi baz alırsak bilanço küçültme 300 milyar dolar civarında.

    3. fed'in piyasadan çektiği 300 milyar doların çok büyük kısmı hiçbir zaman fiziksel olarak üretilmediği için yakılma işlemi de gerçekleşmeyecek.

  • fetocu olarak anılmaktan son anda yırtanların daha bir çılgınca (işemeli sıçmalı) kutladığı, kutlayacağı; alakası olmayanların ise tamamen nötr (noluyoruz amk tadında) kaldığı, kalmaya devam edeceği gün.

  • nasıl başkanlık sistemi? güzel mi parti devleti olmak?

    meşajımı aldın mı köydeki ahmet dayı?

    nasıl millet bahçeleri? çaylar sıcak, kekler taze mi?

    nerde yetmez ama evetçiler? nerde çalıyor ama çalışıyor tayfası?

    ödüyor muyuz geçmediğimiz köprülerin? uçmadığımız havaalanlarının parasını?

    hazır mıyız son bölüme?

  • eger derdin bilime katki yapmaksa, yazarsin makaleni boyle bir gercegi ispatladigin icin de dunyanin sayili bilim insanlarindan biri olur, nobel odullerinden, devlet nisanlarindan bir koleksiyon yaparsin.

    yok eger derdin cahilerin ilgisini cekecek sacmaliklar uretip, buradan cikar saglamaksa, o zaman da internet sitesi acar, vidyo ceker ve kerrrizlerin dolusmasini beklersin.

    simdi, tahmin edin bakalim, bu duz dunyaci arkadaslar makale mi yazmistir, vidyo mu cekmistir?