ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
her şeyi açıklayan en kısa söz
-
fazla tevazunun sonu, vasat adamdan nasihat dinlemektir.
3 şubat 2021 antalyaspor'un uyguladığı taktik
-
yine mi mağdursunuz be kardeşim. yeter be. harbi yeter.
metin uca'ya dini cenaze yapılma komedisi
-
aktrol güruhunun kendince komik olduğunu sandığı aşağılıkça bir başlıktır.
dostum cidden zorlamayın sınırları bu kadar. yani allah vurur bir yerden, neye uğradığınızı bilemezsiniz. fazla zorlamayın. bokunu çıkarmayın. güldünüz eğlendiniz kendi ufacık beyninizle ama daha ileri gitmeyin. haddinizi bilin. kuran böyle söylüyor.
yaybahar
-
http://youtu.be/kmp2gsx_jxc?t=1m13s
alt metinlerde yer bulmak kendiliğinden olabilemez. alt metinde işgaliyet insanın bizzat kendi elindedir. alt metinde dinlenesi melodi denklemi.
thy'nin türkiye'den uçanları keriz yerine koyması
-
lan valla kafayı yicem lan.
adam link vermiş. al oku öğren demiş.
http://www.cheapair.com/…fares-change-all-the-time/
http://www.farecompare.com/…ore-or-less-than-yours/
önümüzdeki ay bilmemkaç bin mil uçmuyoruz ama allahtan ingilizcemiz var da okuduğumuzu anlayabiliyoruz.
linklerde demiş ki;
neden yanınızda oturan sizden daha ucuza uçuyor?
demiş ki:
biletinizi yanınızdaki erken almıştır, siz daha geç almışınızdır. (hadi beee. geç alınca daha mı pahalı oluyomuşi, vay aq)
gittiğiniz yerde kalma süresi (benim örnekte ikisi de sadece gidiş. one way ticket. got it?)
uçuş günü. hafta içi daha ucuz demiş. (örnekte ikisi de 14 ocak)
uçuş saati. abuk saatler daha ucuz demiş. (aynı uçak kuzum aynı uçak. 3 defa aynı yazdım yine yazayım: aynı.)
seyahat sezonu. demişki sezonda daha pahalı. (14 ocak gülüm 14 ocak)
bayram, yılbaşı pahalıdır demiş. (vay aq. yeni birşey daha öğrendim.)
vs vs.
böyle bir sürü zaten kabul ettiğim neden.
la ben bunu mu diyorum sevgili 36bin mil? benim ingilizce anladığım kadar türkçe anlamıyor musun 40bin mil?
bak gönderdiğin linklerde güzel bi yer var orayı tercüme edeyim:
havayolları yolcuları ikiye ayırır. biri iş adamlarından, acil işi çıkanlardan, cenazesi olanlardan vs oluşan "fiyat ne olursa olsun gider" tipi. diğeri ve daha fazla olan grup ise seyahat etmek isteyen ama buna zorunda olmayan, fiyata önem veren "fiyat uygunsa giderim" tipi.
hava yolları mümkün olduğunca ilk gruptan yolcu ister ki karlılıkları artsın. ama tüm uçak biletlerini bu fiyatlardan yaparsa uçakta çok az insan olur. o yüzden de boş koltuk olmasındansa geri kalanını da ikinci gruba daha uygun fiyatla verirler. böylece uçaktan maksimum parayı kazanırlar.
peki neden roma'dan uçanlar 2. grup oluyor da, türkiye'den uçanların tamamı "fiyat ne olursa olsun gider" tipi oluyor. thy sadece 14 ocak tarihinde değil tüm yıl boyunca italya biletinden min %150 daha pahalı satıyor istanbul yolcularına bileti. bunu soruyorum 36bin mil. neden?
ikisi de tek yön
ikisi de aynı tarih
ikisi de aynı saat
ikisi de aynı uçak
aynı pilot
aynı hostes
aynı yemek
aynı tüm yol boyu ağlayan bebek
neden istanbuldan binen yolcu "fiyatı ne olursa olsun gider"?
neden roma'dan binen yolcu "fiyat uygunsa gider"?
hadi şimdi yıl sonuna kadar ne kadar uçarsan uç.
500t'nin il olması
-
tiz vakitte gerçekleşir umarım. metrekareye 93 insan düşüyor mına koduğumun otobüsünde!
in turkey we ride camels and speak arabic
seküler beyaz yakalı kızı erdoğan diye inletmek
tarihteki muazzam ayarlar
-
doksan dokuz sene önce bugün, büyük taarruz başlamış ve ingiliz yetkililerin: “türkler bu tahkimatı altı ayda geçebilirlerse kendileri ile iftihar edebilirler.” diyerek övdüğü yunan ordusu ve yunan hattı adeta bozguna uğrayarak ağır kayıplar vermiştir. taarruzun ikinci gününde olayın ciddiyetini idrak eden itilaf devletleri izmir’de bulunan konsolosları aracılığıyla atatürk’e bir telgraf çekerler ve atatürk ile görüşmek istediklerini beyan ederler.
atatürk ise telgrafında, kendileri ile 9 eylül tarihinde kemalpaşa’da(eski adıyla nif) görüşebileceklerini söyler. konsoloslar atatürk’ün bu cevabını saçma bulurlar ve telgrafa cevap vermezler. daha sonra gazi tarihe geçen o emri verir: ordular ilk hedefiniz akdeniz’dir ileri. bu emirden sadece birkaç gün sonra atatürk ve ordular gerçekten de 9 eylül tarihinde kemalpaşa’da olurlar ve ortalıkta ne bir konsolos ne de bir yetkili vardır. atatürk bu durumu nutuk’ta şöyle kaleme almıştır: “söz verdiğim gün ben kemalpaşa’da bulundum. fakat görüşme isteyenler orada değildi. çünkü ordularımız, izmir rıhtımında, ilk verdiğim hedefe akdeniz’e ulaşmış bulunuyorlardı.”
almanya'daki 3 milyon türk'ü yollarım diyen alman
-
" yollaman senin tarihine bakılırsa naif bir hareket olur "
diyecek delikanlı bir diplomat elbet vardır bu ülkede.
ekşi sözlük'ün şaka maka 30'luk teyze kaynaması
-
30'lulara teyze diyen liselilerin sayısının da azımsanmayacak kadar çok olduğunu gösterir.