ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kişinin okuduğu bölüm öğrenilince sorulan sorular
-
kanada'da banka hesabımı açacak olan yetkili bayan:
bayan: hangi bölümde okuyorsun?
ben: amerikan kültürü ve edebiyatı
bayan: öhühehehe ne okuyorsun? hamburger falan mı?
erdoğan'ın bilim insanları yurda dönsün çağrısı
-
daha iki gün önce parasını vereyim gitsinler diyordu.
lgbti+ karşıtlarını yobaz zannetmek
-
kimin kimi s*ktiği ile bi onlar ilgileniyor çünkü.
sizinle eğlendi benimle evleniyor
-
(bkz: hiv testi)
şiddetle önerilir.
annelerin bildiği yabancı artistler
-
(bkz: ceyar)
alperen ocakları'nın doğuya gidenlere gül vermesi
-
kısaca haberi; "bayrampaşa'daki otogarda doğu ve güneydoğu illerine giden otobüslerdeki yolculara gül dağıtıp; lokum ile gül suyu ikram etti" şeklindedir.
insanların birbiriyle gül gibi geçinebilmesi dileği ile helal olsun dedirtmiştir. devamı gelir umarım.
not: bbp mhp vs değilim.
link
debit: (bkz: #54724783)
(bkz: mardin tekir koy okuluna yardim kampanyasi)
ismi su olan kıza akrostiş şiir yazmak
-
sen gelme
ulan ayı
i. melih gökçek
-
yillar once eskisehir'de okurken, bir yandan da anadolu universitesi'nde iibf'de lab gorevlisi olarak calisiyordum. oturdugum ev visnelik'teydi. bu evin, ev sahibi de odunpazari'nda bir emlakci. hayatimda cok emlakci ile tanistim, iyisine denk geldigim pek soylenemez ama bu herif kotulerin arasinda bir numaraydi. paragoz olmasinin yanisira terbiyesizdi de.
bir gun, kira vakti geldiginde beni arayip kampuste isi oldugunu, o yuzden o ay bana ugrayip kirayi elden alacagini soyledi. tamam, iyi dedim. saat geldiginde bu yanima geldi konusuyoruz filan, o sirada disardan guvenlik gorevlisi geldi bu herifin plakasini soyleyip "bu aracin sahibi burada mi?" dedi, bu da "benim" diye disari cikti. birazdan soylenerek geri geldi ve soyledigi sey su oldu:
"neymis, dekanin yerine birakmisiz. ne olacak ? kac para kazaniyo lan bu dekan? benim kadar kazaniyor mu?"
yani; adamin kafasinda insanlarin degeri kazandigi paraya gore siralanmis durumda. kendisinden az kazanan herkes son derece degersizken, kendisinden daha cok kazanan birinin kopegi olabilir.
bu hikayenin i. melih gokcek ile dogrudan hic ilgisi yok. dolayli ilgisi ise, turkiye'nin bu tiynetteki adamlari dislamak yerine, onemli mevkilere getiren bir yapiya sahip olmasi. bu sayede bu adamlar, bu tiynetle milletin tepesine binip, kanunsuz, hukuksuz sekilde yagma yapabiliyor. ve yine, israrla, yillardir bu yagmaya devam etmelerine ragmen el ustunde tutulabiliyorlar. tam da bu yuzden, bu secmenler layik olduklari sekilde yonetiliyor, somuruluyorlar. olan da arada yanan yaslara oluyor.
i. melih gokcek'in odtu arazisinden agaclari kesip, sonra da uzerine "parasi neyse veririz" diye siritarak "al bu da basimizin gozumuzun sadakasi olsun" diyerek, kendisine ait olmayan halkin parasini kafasina gore odtu'ye diyet olarak gonderebilmesini saglayan da tam olarak bu rahatlik.
kahrolsun bagzi seyler.
dizide asıl karakteri unutturan yan karakter
-
ezel için ramiz dayıdır.
ingiliz aksanını sevdiren insanlar
eski ilkokul önlüklerindeki yaka iliği sorunsalı
-
o önlükler zaten komple sorunsaldı. sadece yaka iliği değil yani. o yaka ilikleri genelde tenefüsteki sınıf maçlarında kopardı. tebeşir izi de kolay çıkmazdı o önlükten. maçlardan önce arkamıza tebeşirle numara yazardık futbolcu hesabı 1 den 11 e kadar, derse girmeden önce de hesapta temizlerdik ama tahtaya kalkanın arkasında inceden yine numaralar gözükürdü. benım arkamda 3 yazıyordu öğretmen görmüştü solbek tahtaya demişti.