hesabın var mı? giriş yap

  • şimdilerde aklım hep uzun uzun yürümekte. istifa etsem ve yürümeye başlasam. bacaklarım daha fazla gidemeyecek hale geldiğinde dursam, çadırımı kurup uyusam. sabah yeniden yürüsem. çok uzaklara. yollarda yeni insanlarla tanışsam, yeni evler, ağaçlar görsem. yeni böcekler, çiçekler, meyveler, taşlar, çitler, bahçeler, çocuklar. çalıştığım kadar çok yürüsem. iki katını yürüsem. bilgisayara kaç saat baktıysam onun 5 katı kadar çok gökyüzüne baksam. ne kadar çok rapor hazırladıysam o kadar çok ayakkabı eskitsem, parçalansa hepsi ayaklarımda. parçaları yollara düşse. şirkette kaç bardak çay-kahve içtiysem 10 katı kadar su içsem, tatlı su, serin su. hep kurtulsam o kahvelerden. yıkansam. nefes alsam sonra. şehirden ve pencereleri bile açılmayan ofisten kurtulduktan sonra karnım davul gibi şişene kadar büyük nefesler alsam. ciğerlerime gökyüzü dolsa. mavi olsa hep. hava ısınsa, hava soğusa. çok rüzgar çıksa, uçarak yürüsem bazen, tutunamasam yere bir türlü. güneş yaksa, gözlerimi açamasam. günlerce yağmur yağsa, kıyafetlerim kurumaya fırsat bulamasa. ben yürüsem yine. üşüsem, hızlı yürüsem. daha da hızlı yürüyünce geçse üşümem. dayanamayınca çadırımı kursam. küçük zaten çadırım, orada kendi nefesimle ısınsam, uyusam. düşünsem, düşünmesem. toprağa yatsam, avuç içlerimi yere bastırsam, bıraksam kendimi öylece saatlerce. sonra tekrar yürüsem. hiç gitmediğim ülkelere. hiç görmediğim insanlara. burada böyle duruyor olmanın acısını çıkarsam. belki o zaman pişmanlığım azalır. ömrümü böyle saçma bir şekilde harcıyor olduğuma daha az üzülürüm. belki iyi ki doğmuşum derim. iyi ki yaşamışım, ne de güzeldi derim.

  • az önce boris johnson tarafından açıklanmış yaptırımlardır. rusya'ya karşı en net tavrı ingiltere gösterdi diyebiliriz.

    - rusya'nın en büyük havayolu firması aeroflot'un ingiltere'ye girişleri kapatıldı.
    - rus şirketlerinin ingiltere'de işlem yapılmasına ve sterlin kullanmasına izin verilmeyecek ve ingiltere ile ticaret yapmaları yasaklanacak.
    - 100'den fazla rus ekonomi kuruluşuna yaptırım uygulanacak.
    - tüm büyük rus bankalarının varlıkları dondurulacak ve bu bankalar birleşik krallık finansal sisteminden çıkarılacak. yasa büyük rus şirketlerinin ve kamunun birleşik krallık piyasalarından finans bulma ve borç almasını engelleyecek.
    - rusya'ya yüksek teknoloji ihracatı sonlandırıldı.
    - rus bankalarının ingiltere'deki tüm varlıkları bloke edildi
    - rus özel ve kamu kuruluşları ingiltere'den fon ve kredi alamayacaklar.
    - rusya'yı swift'in dışına itmek için çalışmalar yapacağız
    - ingiltere'de ki rus oligark'lar için yeni suç düzenlemeleri yapacağız ve onlar kaçacak bir delik bulamayacaklar.

    korkunç yaptırımlara başladı ingiltere. rusya savaşı kazansa dahi bunların altından sadece çin desteğiyle kalkabilir mi göreceğiz ancak çok zor. devamı gelirse editleyeceğim.

    son olarak boris johnson şunu ekledi; "ingiltere rusya'yı dünya ekonomisinden silecek. tek başına kalsa bile bunu yapacak." biden henüz konuşmaya başlamadı ancak johnson, benzer yaptırımları abd'nin de uygulayacağını söylüyor.

    kaynak : avam kamarasından canlı yayın buradan canlı izleyerek yazıyorum. konuşma devam ediyor.

    edit: avam kamarasında boris johnson ve vekiller arasında soru cevap devam ediyor. yaptırımların detayı konuşuldu şu anda da daha çok politik ve siyasi konular görüşülüyor.

    çok fazla soru cevap yapıldı tamamını yazamam ama bir kaç gelişmeyi eklemek gerekirse; johnson, zelenski ve hükümetinin ülkesini londra'dan yönetmesini teklif etti. herhangi bir nato ülkesi sınırlarına bir rus botu yaklaşır ve tehdit oluşturursa kesinlikle karşılık verileceğini ekledi. aeroflat'tan sonra tüm rus havayolu firmalarına ingiltere kapıları kapatıldı. ingiltere'de ki rus şirketleri battı. sberbank %75'e yakın değer kaybetti.

    edit 2: ingiltere dışişleri bakanlığı:

    "ingiltere, rusya'yı swıft sisteminden atmak için müttefikleriyle birlikte çalışıyor.

    rus ekonomisi yok olana kadar rahat etmeyeceğiz."

  • pardon da ne bekliyordunuz ?? insanların ciddi ciddi 18 gün boyunca kapıya kilit vuracağını mı sandınız??

    eğer şartlar eşit olsaydı insanlar da ona göre hareket ederdi. turiste serbest vatandaşa yasak, zengin otelde yazlıkta teknede fakir 2 odalı evinde insanlar çalışmaya devam ediyor.

    vazgeçin artık şu insanları linç etmekten aşısı olan bir hastalık için niye kapanıyoruz halen hele ki bütün ülkeler yavaş yavaş normalleşiyor. ondan sonra açık havada yürüyüş yapan çocuğunu gezdiren insanları linç edin aynen tek sorumlu onlar.

    edit: bunu da buraya bırakıyorum. sonra lince devam edersiniz.

    (bkz: 2 mayıs 2021 antalya'daki otel partisi)

    https://twitter.com/…tatus/1388907813020348416?s=21

  • şu ara sosyete çılgınlığı haline gelen japon menşeli yeşil çay türüdür. maça diye okunur ve maccha diye de bilinir. gölgede yetişen çay ağacı yaprakları buhara maruz bırakılıp kurutulduktan sonra sap, damar ve diğer fazlalıkların ayrıldığı bir işlemden geçirilir. işlem sonucunda ilk toplanan ürünün sadece %10'unun kaldığı "tencha" elde edilir. daha sonra tencha, genellikle el değirmeni ile çok yavaş bir şekilde toz haline getirilir. 100 gram tencha öğüterek matcha çayı elde etmek yaklaşık 3 saat sürer. yeşil bir toz şeklindedir. demleme gerektirmez. internette nasıl hazırlanacağına ve kullanılacağına dair envai çeşit tarif bulursunuz. zira japonlar bunu çok sever, çay yapmakla kalmaz, pasta, börek, dondurma ne buldularsa içine katarlar. yeşil çaylar içinde en yüksek antioksidana ve zayıflatma özelliğine sahip olan çaydır. bu yüzden sosyetik olması kaçınılmaz tabi. özel işlemlerden geçtiği için görece de biraz pahalıdır.

    piyasada yeşil çayı toz haline getirip matcha çayı diye satan uyanıklar da mevcuttur. hatta mevzudan haberi olmayan bazı aktarlar maka diyorsun sen maça değil diye sizinle iddialaşabilir. inanmayın, maka başka bir şey.

  • torpille gittiğim bir görüşmede geçen diyalog.
    -evli misiniz?
    -hayır.
    -düşünüyor musunuz? yani nişan söz falan?
    -henüz öyle biri yok.
    -(müdür gülümser ve başlar) bizim burada da bi hatun var...
    oha mınakoyim çöpçatan mısın müdür müsün.

  • normal olan durumdur.

    online oyunlarda turkleri ben de istemiyorum ki, hangi serverda turk en az ise orada oynuyorum. niye? çünkü cirkefiz, saygisiziz, kufurbaziz, hilekariz, sahtekariz, aşırı hırslıyız.. oyunlarda nerede bir tatsizlik varsa, altindan bizimkiler cikiyor. yabancilar ne kadar yardimsever ise, bizimkiler tam tersine o kadar alayci, dalgaci ve nefret dolu.

  • mahalle halkının itirazına rağmen, cami yapmak için polisler eşliğinde dozerler sokulan koru.
    cami+polis+iş makinası kombosu türkiye'yi özetliyor aslında.

  • yolu açık olamayacak ama belki de güzel olan bir insandır. yolunun açık olamayacak olma nedeni ilkokul bilgisi ve torna makinesiyle günümüz teknolojilerinde uçak motoru yapılmasının mümkün olmamasıdır. örneğin jet motorlarının soğutma sistemlerinde su veya yağ değil high tech alloys, teknik seramikler kullanılır. bu malzemeler tanzim çadırında satılmaz (bkz: tanzim çadırında ysz kalmaması sorunu). ayrıca uçak motorlarının şu anda yüksek teknoloji üzerine çalışan kurumlar tarafından üzerinde çalışılmakta olan sorunları vardır. uçak motoru teknolojileri hakkında binlerce akademik makale bulunabilir, bu ustanın o makaleleri anlayabilmesi gerekir. yüksek hızda pervane döndüren bir motor yapmış, buna lafım yok ama uçak motoru demek doğru değildir, bu ustayı uçak motoru yapmasına yürekten destek vermek safi salaklıktan ve bilgisizlikten kaynaklanır. ülkeye faydalı olacağına mühendisliği küçük düşürerek zararlı olur. pek çok man kafalıya "ya bu mühendisler napıyor sanki aq" dedirtebilir.
    edit: (bkz: #87375074)

  • bu norveçlilere baktıkça neşem yerine geliyor, adamlar çok acayip bir dünyada yaşıyor. hala aynı dünyada aynı türe ait olduğumuzu aklım almıyor.

    önce bir önbilgi verelim. bu norveç'te zorunlu askerlik var. şaka gibi ama ciddi ciddi bir yıl askere alıyorlar gençleri.

    sistem şu şekilde işliyor. devlet herkesi askere almıyor. her genç erkek norveç devletine bir mektup yazıyor ve askerliği isteyip istemediğini, askerlik yapmasına engel bir durumu olup olmadığını, hobilerini, eğitimini, güçlü-zayıf yanlarını falan belirtiyor, buna göre ordu bir tür seçim yaparak istediklerini askere çağırıyor ve bir yıllık bir eğitim veriyor.

    burada genç bir norveçli çocuk var. tam bir viking torunu. 1.90 boyunda, yağsız, kaslı, futbolcu, sigara yok, 20 yaşında 5 dili ana dili konuşuyor. disiplinli, zeki, çevik, ahlaklı. sağcı partinin gençlik kollarında lider konumunda ama bizim özgürlük kuşlarımız, en entel geçinenimiz bu çocuk yanında tayyip kalır. koyu norveç milliyetçisi, her fırsatta viking boynuzları falan giyiyor, eğlenceli bir eleman.

    "vsop, dünyanın sonu gelecek . seni donduracağız ve insan ırkı ileride senden türeyecek, bu göreve hazır mısın?" deseler "mal mısınız? bu adam dururken beni mi göndereceksiniz?" derim öyle bir tip.

    bu adam askere gitmeyi çok istiyor, zaten böyle askeri eğitim, güç-engel parkuru, pentatlon falan deyince gözleri parlıyor elemanın. mektuba da döşüyor, döşeniyor bekliyor.

    sonuç: bu kardeşimiz ve bunun takımdan benzer arkadaşlarının hepsine cevap aynı: "teşekkür ederiz. norveç ordusunun şu anda size ihtiyacı yok"

    kim gidiyor? alkoliği, keşi, obezi, askerden kaçmak için rapor ayarlayanı falan alayını alıyorlar askere. alıyorlar, bir yıl koşturup, süründürüp, ayakta dikip adam ediyorlar.

    adamlar o kadar dertsiz ki, orduyu sadece bir adam etme mekanizması olarak kullanıyorlar. bunun için de uğraşıp aradan ne kadar kıl-tüy adam varsa seçiyorlar. bunun için okul kayıtları, detaylı sağlık taraması, sicili, otu boku herşeyini araştırıyorlar.

    ilk duyduğumda "vay anasını" dediydim, hala da hatırladıkça derim.

  • donanımhaber'de örgütlenip bu işi kovalayan çocuklara helal olsun. aylardır başlığı tepede tuttular, twitter'dan vekillere ulaştılar, organize oldular ve takip ettiler. valla helal olsun örgütlenmenin ve inanmanın ne demek olduğunu gösterdiler.

    bu kez ölücülükleri işe yaradı heheh