hesabın var mı? giriş yap

  • - cengiz kargo..ama yorgunum aşağı iner misiniz?
    - elbette..hemen geliyorum..
    ..
    - merhaba..
    - merhaba..önce şu paketi vereyim..
    - aa şey..iyi de bu bana gelmemiş ki..
    - evet..en üst kattaki eve geldi ama onlar inmek istemediler..siz çıkarın bi' zahmet..
    - yuha!
    - yorgunum..

  • müthiş bir eyleme katılmış olan insandır.

    patronla işçinin aynı safta dizilip, birlikte eğildiği bir yere gitmiştir.
    sınıfsız, kaynaşmış, eşit...

  • iki çocuk plastik toplarıyla voleybol oynuyorlar. top gidip dikenli tele çarpıyor ve patlıyor haliyle.
    çocuklar:

    - anaaa! öldü lan top!
    - olsun. ölenle ölünmez...

    (bu ikinci çocuk büyüyünce türkiye'nin bob marley'i olabilir, inanıyorum)

  • valla seytan bunlar. hemen karsi atak yapip madde siralayayim.
    1 ilgiden etkilenmeyin
    2 yapmadiginiz sey icin ozur dilemeyin
    3 bir ayagi kapida olani kapiyi acip komple disari atin

  • elimizde bir araba var, kullanmak istiyoruz. ne yaparız? arabanın çalışması için gerekli elemanları bir araya getiririz. araba zaten hazır, akü lazım, benzin lazım, anahtar lazım, biz lazımız vs vs.

    burada en önemlisi benzin. arabanın hareket etmesi için benzin olmak zorunda. tıpkı biz insanlar gibi.

    benzini koyduktan sonra araç onu enerjiye dönüştürür ve hareket edebilir hale gelir. enerjiye dönüştürdü evet, enerji açığa çıktı lakin atık da açığa çıktı, egzozdan zararlı gazlar salındı.

    aynı şeyi insan için de düşünün. besin aldık enerji elde ettik fakat atık da açığa çıkardık, idrar ve dışkı.

    şimdi bunu serbest radikaller üzerinde düşünün. nedir bu (bkz: serbest radikaller)

    vücudun çalışması için besin aldık dedik ya, bu besin ne yapıyor? vücutta enerjiye dönüşüyor. peki nasıl?

    kabataslak anlatacak olursak aldığımız besinlerdeki yağ ve glikoz, oksijenle tepkimeye girer. bir nevi oksijen tarafından yakılır. yakıldıktan sonra enerji açığa çıkar. ve yukarıda verdiğimiz örneklerdeki gibi atık da açığa çıkar. atıktan kastım dışkı değil. oksijenle yağ ve şekerin tepkimeye girmesiyle açığa çıkan atık.
    lakin sıkıntı şurada. bunlar atık fakat hiç bir yere gittikleri yok. ayrıca bu atıklar bozuk. atomları bozuk. proton nötron elektron hepsi var fakat bir adet elektron eksik. ee olsun sen atıksın zaten bozuk ol elektronun eksik olsun, bir işime yaramayacaksın ki. bana ne bozuk olmandan!

    hayır efendim bozuk olmasına bozuk ama vücuttan atılmıyor ve içimizde yaşamaya devam ediyor. yaşaması için bozukluğunu gidermeye çalışıyor. yani eksik olan elektronunu tamamlamak istiyor.

    eee?

    işte olay burada kopuyor.

    bu puşt eksik olan elektronunu tamamlamak için diğer hücrelere yani hücrelerin atomlarına saldırıp, onların elektronunu çalmak istiyor. işte bu hırsızın adı serbest radikal

    çalınca ne oluyor? normalde kendi bozuk ya, elektronu çalınca düzeldi, fakat elektronu çaldığı hücrenin atomu bozuldu. yani o hücre bozuldu.

    mesela o hücreye akciğer hücresi diyelim. hiç uzatmadan söyleyeyim akciğer kanseri olmak için büyük bir sebep.

    çözümünü de söyleyeceğim lakin kötülemeye devam edeyim.

    serbest radikaller sadece enerji üretimi esnasında artık olarak açığa çıkmıyor. sigara, alkol, stres, radyasyon, fazla güneş ışığı, bitki ilaçları yani zirai ilaçlar. yani şuan hayatımızda olan ne varsa hepsi de serbest radikal üremesine sebep oluyor.

    faydası yok mu? var. lakin faydasına çok girmeyeceğim çünkü az bir serbest radikal zaten faydalı olmaya yetiyor. peki sizce şu ortamda bizim vücudumuzdaki serbest radikaller az mı?

    bunu şöyle düşünün. normalde şeker vücut için enerji demektir (bazı şekerler hariç). fakat günlük enerji ihtiyacımızı bir elmadaki şeker karşılamaktadır. siz taze sıkılmış meyve suyu içiyorsunuz ya o aslında zararlı. bir bardak nar suyu için 5-7 arası nar sıkılır. bu vücudunuzun günlük şeker ihtiyacının 5-7 katı fazlası demektir. ki nar suyundan sonra hiç bir şekilde vücudunuza şeker girmemesi lazım 5-7 kat olması için. var mı bu ihtimal? yok tabii ki. şeker mevzusuna sonra genişçe yer vereceğim. şuan mevzuyu anlayın diye yazdım. yani serbest radikaller de vücuda faydalı ama emin olun gerekli olandan onlarca kat fazlasına sahibiz. onun için ne yapmalıyız?

    antioksidan, serbest radikalin düşmanı.

    kısaca bahsedeceğim, hani serbest radikaller başka hücrelerin elektronunu çalıyordu ya, işte antioksidanlar kendi elektronunu veriyor ve kendini feda ediyor. serbest radikal de kimseye dokunmadan mis gibi hayatına devam ediyor. hiç bir sıkıntı kalmıyor.

    peki antioksidanları nasıl alacağız? burada tek tek size besin yazmayacağım. genellikle mor renkli sebze ve meyvelerde oluyorlar. mesela yaban mersini, siyah üzüm, patlıcan gibi gibi. peki sizin yapmanız gereken ne? hiç bir sebzeyi ve meyveyi ayırt etmeden hepsinden yemek. klasik söylem olacak ama bugüne kadar yaptığım araştırmaların hepsi buraya dayanıyor, mevsiminde ne bulursan yiyeceksin.

    ne bulursan yiyeceksin konusuna bakterilerle ilgili yazımda değineceğim. şimdilik benim yorumlamam bu kadar.

    not: beyler bayanlar. yaban mersininin 125 gramı 15 lira. pahalı bir ürün yani. lakin en ucuz sigara galiba 10 lira. sen bu yaban mersinini istesen de hergün yiyemezsin. sıkılırsın, gerek de yok zaten. ayda 2-3 kere yesen yeter. üç günlük sigara paran.

    en pahalı çerez kaju desek kilosu 70 lira. kilosu lan, bir kilo kajuyu iki ayda zor yersin kusturur.

    kuruyemişçiye git en pahalılarından yüzer iki yüzer gram çerez al, elinde iki kilo çerez oluyor fakat fiyat 60-70 lira anca tutuyor. ki bu sana deli gibi yesen bile iki hafta gidiyor.

    pazara git meyveden sebzeye ne varsa doldur, ki ben pazara haftada bir aynı gün içinde fazla aldığım için iki kere giderim, 80 lirayı geçemedim. muzun kilosu beş lira lan.

    önceliklerinizi biraz düşünün. sigaranızı da için bana ne, ama pahalı da olsa hiç bir ürün yenemeyecek kadar pahalı değil. bugün herhangi bir kafede iki kahveye en az hesap ödeyeniniz kaç lira ödedi?

  • bundan beş ay kadar önce sputnik v hakkında ekşi sözlük yazarları atıp tutarken, rusları hafife almamak gerektiğini, bu adamların kalaşnikof'u üretmiş millet olduğunu, üstelik yayınlanan faz 1-2 çalışmasının son derece olumlu gözüktüğünü yazmıştım.

    o zamanlar adı da yoktu sanırım, rus aşısı denip geçiyordu. ne espriler, ne komiklikler gidip geliyordu.

    sadece bizde de değil, tüm dünyada durum benzer bir şekildeydi.

    söz gelişi, new yorker gazetesinde yayınlanan ve o dönemde rus aşısına karşı yaklaşımı özetleyen şu anekdot, batı medyasının sputnik v'e nasıl yaklaştığını özetler nitelikte:

    "eylül ayında "the daily show" da yayınlanan bir bölümde, abartılı bir rus aksanıyla bir anlatıcı seyirciye sordu: "covıd-19'un putin'in şansı olmadan seni öldüreceğinden korkuyor musun? o halde rusya’nın yeni covid-19 aşısını deneyin. "

    "devam ediyor, “bu aşının güvenli ve etkin olması garantilidir. nasıl mı biliyoruz? çünkü bir ayı üzerinde, aynı zamanda bir ayı olan bir bilim insanı tarafından test edildi. "

    ***

    yine beş ay kadar önce sayın cumhurbaşkanının putin ile yakın ilişkilerinden yararlanarak bu aşının türkiye'de üretilmesinin son derece mantıklı bir seçenek olacağını tahmin ettiğimi yazmıştım. şu aşamada bu yönde bir gelişme var ve umuyorum yakın gelecekte sputnik v türkiye'de de üretilecek.

    neden rus aşısına ihtiyacımız var?

    çünkü alman/amerikan biontech, ingiliz astra zeneca ve amerikan moderna aşılarının neredeyse tüm üretim taahhütleri daha 2020 yılının ortalarında satılmış, bitmiş durumda. bize gelmiş olan coronavac (çin aşısı) ise, atenue bir aşı olduğu için üretim hızı yavaş bir aşı. ilk aşamada üretilmiş olan coronavac stokları sayesinde ulusal aşı kampanyamıza hızlı bir başlangıç yapabildik, fakat 2021'in ilerleyen dönemlerinde çin tüm türkiye'yi aşılamaya yetecek kadar aşı üretmeye muvaffak olamayacak gibi görünüyor.

    işte tam bu aşamada, faz 3 çalışma sonuçları son derece olumlu (beklenenden bile çok daha iyi) gelen sputnik v'in türkiye'de üretilmesinin önemi net bir biçimde ortaya çıktı.

    işin hoş tarafı, başlarda çok ciddi biçimde karalanan bu aşı, maliyet, etkinlik, güvenlik, kullanılan bilindik teknoloji, saklama ve taşıma şartlarının olumlu olması gibi tüm faktörler hesaba katıldığında, mevcut aşılar arasında en iyi profile sahip aşı gibi görülüyor.

    bu sebeple sadece doğu bloğu ülkeleri değil, biontech ve oxford aşılarının avrupa birliği üyelerine zamanında ve yeterli miktarlarda temin edilememesi üzerine birçok avrupa birliği üyesi ülke de sputnik v tedariki için sıraya girmiş durumda.

    ***

    yukarıda soruluyor, e bu aşı iyi bir aşı işe, neden rusya'da bugüne kadar sadece bir milyon kişiye uygulanabildi?

    çünkü rusya da, bizim gibi bir ülke. halk ne yazık ki şaşırtıcı bir biçimde cahil, aşının güvenliğine inanmıyor. rus devleti de bu açıdan hatalı. geçmişte olduğu gibi, günümüzde şeffaf olmayan devlet uygulamaları ve zorlamaları, devletin sıklıkla vatandaşa yanlış bilgi vermiş olması, kapalı kapılar ardında yürütülen işler, rus vatandaşın güvenini kendi ürettikleri ve son derece başarılı olduğu klinik çalışmalarla teyit edilmiş bir aşıya karşı kırmış durumda.

    eylül ayında rus halkının sadece yüzde 14'ü, aralık ayında ise sadece yüzde 42'si sputnik v'e güveniyordu. aşının bedavaya uygulandığı klinikler bomboş. bir klinik, günde 10-15 kişiye aşı yapılabilirse, kendini şanslı sayıyor.

    ve bu dönemde rusya'da insanlar coronavirüse yakalanmaya ve hatta ölmeye büyük bir hızla devam ediyor. üstelik daha çok da aşı yaptırma şansı olan ve aşı yaptırması gereken yaşlılar ölüyor.

    gençler, internette gördükleri saçma sapan aşı karşıtı karalamalara inanıyor ve yaşlıları bu zihin virüsleri ile zehirliyor. asıl acı olan, gençlerin oynadığı bu acımasız oyunun kurbanlarının yaşlılar olması.

    vatandaş ile devlet arasındaki bağların zedelenmesi durumunda ortaya çıkan sonuçlara çok acı bir örnek.

    ***

    yukarıda alman biontech ile rus sputnik v aşılarının, atenue aşılardan (coronavac) farklı olarak vücuda bağışıklık yanıtı vermeyi öğrettiklerini, bu yüzden benzer bir etki mekanizmasına sahip oldukları yazılmış.

    aslında tüm aşıların amacı bu. sadece kullandıkları yöntemler farklı. sputnik v kullandığı teknoloji açısından ingiliz (oxford) aşısına daha çok benziyor. etkisiz hale getirilmiş bir adenovirus vektörü aracılığıyla, vücuda covid ana proteini sokuluyor ve vücudun bu proteine bağışıklık yanıtı vermesi öğretiliyor. (sputnik v diğer tüm aşılardan farklı olarak ikili farklı vektör aşıları uyguluyor, ilk doz ile booster doz birbirinden farklı. oxford işe tekli, şempanze adenovirüsü chadox1'den yararlanıyor).

    moderna ve biontech ise gelecekte kanser tedavisinde de yaygın olarak kullanılacağını tahmin ettiğim, tıp açısından büyük umutlar içeren yeni bir teknoloji olan ve hakkında çok spekülasyon yapılan mrna teknolojisinden yararlanıyor.

    gerek mrna teknolojisinin, gerekse şempanze adenovirüs teknolojisinin geçmişte yaygın kullanımda olan aşılarda mevcut bir örnekleri yok.

    rus ve çin aşıları ile aynı teknolojide üretilmiş geçmiş örnekler mevcut ve uzun dönemde endişe edilecek bir yan etki ortaya çıkarmayacakları tahmin ediliyor

    bunu daha yeni teknoloji kullanan aşılara güveni sarsmak için söylemiyorum, hatta şahsi fikrim, şu aşamada on milyonlarca kişiye uygulanan bu aşıların da uzun vadede güvenli olduklarının ortaya konulacağı yönünde.

    tek şahsi, sübjektif şüphem mevcut, o da moderna aşısı. çünkü bu şirket tam bir kapalı kutu ve kaynağı nereden geldiği belirsiz bir para ile bir anda kurulmuş ve büyümüş bir firma. aşı çalışma sonuçları halka yakın zamana kadar açık değildi ve nedense pfizer'in her sonuç açıklamasından sonra, bir basın bülteni ile kendi aşılarının bir oran daha iyi sonuç verdiğini duyuruyorlardı. bu bende ciddi şüphe uyandırıyor. heyhat o aşının da ciddi halk kitlelerine uygulanması sırasında herhangi bir ciddi sorun şu aşamaya kadar bildirilmedi. bekleyip göreceğiz.

    ***

    son olarak, sputnik v'in taşınması ve depolanmasında soğuk zincire ihtiyacı var. fakat bu soğuk zincir, biontech aşısının eksi 70 derece ihtiyacı gibi ulaşılması güç bir değer değil. aşının iki formu var:

    1) eksi 18 dereceye ihtiyaç duyulan dondurulmuş (frozen) form

    2) eksi 2-8 dereceye ihtiyaç duyulan liyofilize (freeze dried) form. bu, nescafe üretiminde uygulanan teknoloji ile, aşının soğuk zincir kurulması zor olan ücra yerlere taşınması planlanıyor.

  • gta forum kullanıcıları, sızdırılan görüntüler üzerinden bir takım bilgileri derlemiş, çıkarımlarda bulunmuş. ben de siz kıymetli gamer suser arkadaşlarım için çevirdim:

    1- oyun vice city'de (miami) geçiyor ve harita çok büyük olacak gibi görünüyor, bir videoda, gerçekte miami'den oldukça uzakta olan bir göl var, bu bilgiden hareketle harita florida'nın daha büyük bir bölümünü içeriyor olabilir. videoların 2019-2020 tarihlerinden kalma olduğu tahmin ediliyor.

    2- en az 2 karakteri kontrol edebileceğiz. lucia (kadın-hispanik), jason (erkek-redneck). gta v de olduğu gibi karakterler arasında istediğimiz zaman geçiş yapabileceğiz ve soygun vb çeşitli işlerde diğer karakteri yardıma çağırabileceğiz.

    3- yerde sürünme, dinamik siper alma gibi yeni mekanikler var.

    4- sızan kodlar arasında ‘’jetpack kuşanma’’ ve ‘’at sürme’’ gibi ifadeler var.

    5- sigara, ilaç, sağlık kiti vb eşyalar için ayrı bir bölmenin olduğu yeni silah seçim menüsü.

    6- yere silah bırakma ve silah alma gibi yeni mekaniklerin yanı sıra gta v’e kıyasla daha sınırlı sayıda silah taşıyabileceğimize işaret eden bir silah seçim menüsü göze çarpıyor. ayrıca ‘’loot bag’’ olarak belirtilen bir çanta da taşıyor karakterimiz. bu herhangi spesifik bir görev için olabileceği gibi (gta 4 ve 5’te de çanta taşıdığımız görevler vardı) oyunda bir loot sisteminin de olacağının göstergesi olabilir.

    7- araç içi çatışmalarda artık sadece arabayı değil direkt olarak karakterimizi görebileceğiz. ayrıca araç camından sarkma gibi daha dinamik ve serbest çatışma mekanikleri yer alacak.

    8- detaylı araç içi modellemeleri mevcut. gta v’e sonradan eklenen rdr 2 de ise çıkışından itibaren var olan fps kamera desteği çok büyük ihtimalle bu oyunda da yer alacak. ayrıca aracın koltuğunun ve gaz-fren pedallarının ayarlandığı videolar çok detaylı bir araç özelleştirme sisteminin olduğunun işareti olabileceği gibi oyunun çıkışında yer almayan, rockstarın sadece geliştirme döneminde kullandığı ve detaylara verdiği inanılmaz özenin ispatı olan bir özellikten ibaret de olabilir.

    9- nakliye konteynırlarını soymak, kilitlerini kırmak gibi loot seçenekleri var.

    10- yeme, içme, yorgunluk, hayvan evcilleştirme gibi çeşitli rpg unsurlarına dair bir takım işaretler var.

    11- arttırılmış npc etkileşimi ve yapay zekası. bununla bağlantılı olarak restoran soygunu bölümünde poliser mekana bodoslama atlamak yerine etrafını sarıyor.

  • ülkenin suyunun çıktığını ispat eden polislerdir. korka korka rica ediyorlar karşı taraftan. öğrenci ya da işçi olsaydı çoktan ters kelepçeyi takmışlardı. yazık gerçekten.