hesabın var mı? giriş yap

  • "yabancı bir yere gittiğimde elimi yüzümü yıkadıktan sonra tedirgince kullandığım o havlunun,
    yüzümü en temiz yeridir diye sildiğim en ücra köşesi, ya herkesin aynı düşünceyle sildiği yerse?" diye düşünüp kafayı yiyorum.

  • adamların ülkesi deprem bölgesi üzerinde değil. adamlar ona göre önlem almak zorunda değil ama senin ülken deprem ülkesi ve sen önlem almak zorundasın.

    görsel

  • bizim insanımız taharet musluğuna rağmen nasıl kokuyor?

    hem nasıl kokuyor? öyle kokuyor işte. terler avuçların, kesilir solukların. hem nasıl kokuyor? öyle kokuyor işte.

    debedit: #açıklamabekliyoruz.

  • "cem yılmaz'ın kar-zarar hesabı yaparak film çektiğini zannetmiyorum"

    doğru cem yılmaz filmleri kar için çekmez. sevenleri kavuşturmak için film yapar. o yüzden 400 tane ayrı programa konuk oldu. cinemaximumla falan izleyiciler için kavga etti, kar için film çekseydi bunu yapar mıydı hiç? cem yılmaz bir sinema şövalyesidir. akıllı olun.

    kafanizda çok ideallestirmeyin hiçbir kişi ya da olguyu. herkes cebine bakar, kalan şeyler talidir.

    not: filmler bence başarılı.

  • bakın bu öyle alelade bir sorun değil ve hiç kimse bu konuda hiçbir şey yapmıyor.
    bu konuda ne bir haber okudum, ne de bir gündem çalışmasına şahit oldum.

    geçtiğimiz günlerde dayımın oğlunun bir bahis sitesinde hesabının olduğu ve dayımın kredi kartlarını kullanarak burada kumar oynadığını öğrendik.
    bahsettiğim çocuk 17 yaşında bile değil. babasının kimlik bilgileri ile üyelik almış ve binlerce lira kaybetmiş.

    eğer bu konuda bir istatistik çalışması yapılırsa, gençler arasında kumarın korkunç seviyelere ulaştığını göreceksiniz. rastladığım bazı instagram paylaşımlarında gördüğüm yorumlar ve illegal bahis sitelerinin takipçi kitlesi tamamen 15-25 yaş grubu gençlerden oluşuyor. araştırmalarıma göre gençler arasında gates of olympus ve sweet bonanza adlı oyunlar çok popüler.

    illegal bahis siteleri, gençlerdeki işsizlik ve parasızlıkla besleniyor.

    ortalık anne babasının kredi kartlarını patlatan, cebindeki parayı son kuruşuna kadar bunlara kaptıran mutsuz ve umutsuz gençlerle dolu.
    neticede bu insanlar henüz genç ve tecrübesiz, böyle şeylerden medet ummaları ve hatalar yapmaları kaçınılmaz.

    benim dahi telefonuma hiç alakasız numaralardan spam mesajlar geliyor. ben artık bu sitelere el altından imkan verildiğine ikna olmuş durumdayım.
    ekşi sözlük'ü bile dakikasında sansürleyen bir siyasi rejim, isterse bunların fişini anında çekebilir, ama kılını dahi kıpırdatmıyor.

    toplumu, anne babaları da bu konuda bilinçlendirmek gerek. aksi halde çok geç olabilir!

    edit: bir takım sığırlar reklam yaptığımı ileri sürmüş. olum siz ne art niyetli boktan insanlarsınız lan. örnekledim ki farkındalık yaratayım, sorunun odağında bulunan öğelere dikkat çekeyim. bok yeme diyince bokun reklamını mı yapmış oluyorum? sizin ben aklınızı...

    ayrıca daha şimdiden gelen onlarca mesaj, yardım çığlığı... durum sandığımızdan da korkunç. gençler ihmale gelmez, ilgi ve sevgiye muhtaçtırlar. bize düşen onları korumak, sorunu gündemde tutmak ve yetkilileri bu konu hakkında aksiyon almaya zorlamak. türk genci sahipsiz değildir. bu işin peşini bırakmayalım.

    mesajların sadece bir kısmı;

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    ek: arkadaşlar hepinize dönüş yapabilmem ve yaşadıklarınızı paylaşabilmem imkansız. bizler bu konuda daha fazla ne yapabilir, hangi önlemleri alabiliriz? lütfen sorunun çözümüne yönelik geribildirimlerde bulunun ve enerjimizi oraya yönlendirelim.

  • insan beyni yüzleri bütünsel algılar. bu cognitive mekanizma bir gestaltta parçaların bütün olarak değerlendirilmesine denir ve böylelikle yüzleri işleme hızında belirgin bir artış sağlanır.

    ve insandaki bu yüz işleme sistemi, farklı türden canlılar ve ırktaki insanlar için bile bozulmaya uğrar hatta ve hatta daha minör alt gruplarda bile bir bozuluk ortaya çıkar. yani fotoğrafın stress yaratmasının sebebi beynin bu yüzü adam akıllı işleyememesinden kaynaklı bana kalırsa. çünkü yüz işleme o kadar önemli ki bir kişinin dost mu düşman mı olduğunu bize sinyalleyen ilk ve en hızlı yol. yüz doğru düzgün işlenemeyince beyin de bunun iyi mi kötü mü olduğuna bir türlü karar veremiyor hatta ve hatta yüzü doğru düzgün birleştiremiyor bile.

    visual cortex ve face perception çalışan bir psikoloğum, yüzü çok dikkatli bir şekilde uzun süre inceledim; beynim, yüzü sürekli olarak anlamlı hale getirmek için didindi durdu çünkü o yamuk burunsu yapı, bütün sistemin içine sıçıyor resmen. beynim o burunu, ortadan kaldırıp ortaya 2 göz yerleştirmeye çalışmakta; var olan gözleri kaldırıp farklı hallere sokup büyütmeye çalışmakta; ayrıca duygu ifadesi de net değil dikkatli incelerseniz; ağznı ve burnunu kapatın, yüz sanki bir an öfkeli bir an mutlu bakıyor; çünkü yapay kaşlar ve göz üstündeki gerçek kaşların kasılma hareketi se çelişki dolu. yani işin içine uncanny valley den tutun pareidolia a bir sürü şey birbirine girdi. beynimdeki (bkz: fusiform face area) resmen alev aldı.

    yüzü ters çevirince de yine esas nokta burun oldu. sistem yine bozuk, ama düzken olduğu kadar bozuk olmadı bu sefer. bir eeg olsaydı da n170'lere , p200 n250 lere falan baksaydık *

    çok büyük robot firmaları; bunun üstesinden gelmek için yani (bkz: uncanny valley) den etkilenmemek adına çok hassas davranırlar robotların görünüşlerini tasarlarken. özellikle japonya da psikologlar bu işin çok çalışır ve bu işe çok ciddi zaman ayırırlar.