hesabın var mı? giriş yap

  • koç grubuna bağlı şirketlerden birisinin görüşmelerinde baya baya yazılı sınav yapmışlardı.

    sorulardan birisi şuydu: kendinizi hangi hayvana benzetiyorsunuz?

    ulan zaten insan kaynakları denen oluşuma gıcığım bi de böyle abuk subuk sorularla insanı çığırdan çıkarıyosunuz tövbe tövbee.

    ördek yazdım ben de. çıkarsın bakalım ne anlam çıkarıyosa diyerek.

    1.5 ay sonra aradılar işe kabul edildiniz diye.

  • halen evrimi aynı canlının doğumu ve ölümü arasında gerçekleşen bir süreç sanan sığırların ataları nasıl hayatta kalabilmiş?

  • devam edelim nasihat silsilesine:

    - doneri cok olan iste "guvenilir" unu edinin. unutmayin, siz tek kisilik bir sirketsiniz, isminiz markaniz. bu unu edinmenin onemli kismi isinizi vaktinde hakkiyla teslim etmekten, gerisi de is esnasinda pozitif intiba birakmaktan gecer (telefona vaktinde cevap vermek, toplantida dakik olmak, iyi giyinmek, efendi olmak ama silik olmamak vs).
    - zor isler yapiyorsaniz belli bir konuda uzmanlasin. basariyla kendinizi pazarlayabilirseniz bir sure sonra isleriniz arasindaki sure artmasina ragmen gelen islere dilediginiz fiyati bicebildiginizi gorursunuz. bu yurumek icin ince bir cizgidir, cunku hem uzmanlik dalinizin zamanin gerisinde kalmamasina, hem de surec boyunca gelirinizin artmasina dikkat etmenizi gerektirir. en saglami uzmanlik dalinizi onde bir "marka" olarak tutarken (ve etinden sutunden faydalanirken) diger "yan" becerilerinizi bilemeye devam ederek isinizin surekliligini saglama almaktir.

    ..firsat buldukca ve aklima geldikce devam edecektir.
    tbc.

  • bir nevi problem of evil'dir. ikisinde de tanrı'nın klasik üç özelliği olan omniscience(sonsuz bilgi sahibi olma),omnibenevolence(sonsuz iyilik sahibi olma) ve omnipotence(sonsuz güce sahip olma)'e diss atılır.

    sokrates ile euthyphro adliyenin önünde karşılaşırlar. sokrates malum davası için ordayken euthyphro ise babasına karşı cinayet suçlaması getirmek için oradadır. sokrates buna çok şaşırıp neden kendi babasını mahkum ettirdiğini sorduğunda eutyhphro bunun tanrıların emrettiği doğru davranış olduğunu söyler. bunun üzerine sokrates soruyu sorar: bir şey tanrı(lar) onu emrettiği için mi iyidir, yoksa o şey iyi olduğu için mi tanrı(lar) onu emretmiştir?

    eğer bir davranış tanrı onu emrettiği için iyiyse iyi kavramının içi boştur, zira bir şeyin iyi olup olmaması tanrının iki dudağının arasındadır. bunu kabul etmek tanrının tecavüze veya cinayete iyi bir davranış demesi sonucu bunun iyi olabileceğini kabul etmek anlamına gelir. eğer bir davranış iyi olduğu için tanrı tarafından emrediliyorsa da o zaman tanrıdan bağımsız, hatta tanrının bağımlı olduğu bir güç bu iyiliği belirlemektedir. o zaman aynı soruyu bu tanrının üzerindeki güç için sormak gerekir ve bu sonsuza kadar gider.

    bu ikileme tatmin edici bir cevap, 2018 yılında en azından benim bildiğim kadarıyla hala verilebilmiş değildir, verilebilecek gibi de gözükmemektedir. ateistler neden adam öldürmüyor ki allah'a inanmıyorlar nasılsa ehehue diyen arkadaşların kafasında vura vura anlatılmalıdır.

  • çok acayip insanlarsınız vesselam. arkadaşım o kadar aciliyeti yoksa ambulansı çağırma!

    tanım: milletin can, yazarın ev derdinde olduğu hede.

  • garfield and friends'de bir gün garfield kendisini kovalayan sokak kedilerinden kaçarken tesadüfen bir italyan restoranının mutfağına girer. ama burası ona çok tanıdık gelmiştir. derken annesinin sesini duyar, ve anlarız ki, garfield aslında, bir italyan restoranında dünyaya gelmiş bir sokak kedisidir. lazanya ve pizzaya bu kadar düşkün olması da bundandır. annesi onun özel bir kedi olduğunu farketmiş ve garfiled'i, ona daha rahat bir hayat sağlayabilecek bir kişiye bırakmıştır. hatta bu kişiyi, yani jon'u da annesi seçmiştir. yeniden ayrılık sahnesi pek hüzünlüdür, izleyen herkesin gözlerinden yaşlar akar.