hesabın var mı? giriş yap

  • sarkinin sozleri kemalettin tugcu tarafindan turkceye de cevrilmistir.. ustadin 'hunhar suclu' adli eserinden aynen aktariyorum:

    pencereye yanastigi vakit
    bir de ne gorsundu
    cresendoya kesmisti ortalik
    kizcagizin evine girmis
    halida kan lekeleri falan
    anlatilir gibi degil yani
    yavrucak masanin altina saklanmis
    caresiz bir haldeymis
    usuyormus ayaciklari
    oradan yatakodasina seyirtmis
    sonu gelmismis minik yavrunun

    ayse iyi misin evladim
    ayse iyi misin
    iyi misin ayse
    ayse iyi misin
    evladim iyi misin
    iyi misin ayse
    ayse iyi misin
    iyi misin ayse
    sana diyorum ayse
    iyi misin
    ayse iyi misin
    iyi misin ayse

    ayse iyi misin
    ayse konusur musun lutfen
    bir isaret var pencerede
    bagirttirmis seni herhalde
    ayseeee!
    kizcagizin evine girmis
    halida kan lekeleri falan
    anlatilir gibi degil yani

    seyirtmissin yatakodasina
    ne fayda
    vaden yetmis aysecik

    ayse iyi misin
    cocugum iyi misin
    ayse iyi misin
    iyi misin
    hunhar bir suclunun
    saldirisina ugradin

    avluya gelmisler
    gunlerden pazarmis
    ne kara bir gun, yazik
    suni teneffus mu dersin
    usuldan kalp atislari mi
    kar etmemis
    ahh ayse ah
    ayse iyi misin
    evladim ayse iyi misin
    iyi misin ayse
    ayse iyi misin

    ayse konusur musun lutfen
    iyi misin

    ayse iyi misin
    cocugum iyi misin
    iyi misin ayse
    ayse iyi misin
    iyi misin ayse
    hunhar suclu
    vurdu seni

    tamam, tantana yaratmayin
    toplanmayin lan dagilin

    iyi misin aysecik
    gulec yuzlu cocuk
    iyi misin
    ayse iyi misin

  • 'kız olsam ilk sana verirdim' dediğim kişilerden uzaklaşmak. hak iddia edip amıma koyarlardı valla.

  • şehit babasının evine haciz gelirken futbol kulüplerinin milyarca liralık vergi borçlarının affedildiği,

    milletin karısına dadanıp üstüne bir de silahla hastane basan futbolcuların hiçbir şey olmamışçasına futbol hayatına devam edebildikleri,

    engelli taraftarların dahi tribünlerde dayak yediği,

    sayın cumhurbaşkanımızın izniyle tabirini kullanmadan hiçbir kulüp başkanının açıklama yapamadığı,

    futbol özetlerinin bile yalvar yakar şifresiz yayınlatıldığı,

    hakemlerin çoğunlukla rezil yönetimler sergilediği,

    spor programlarında futbolun sorunları yerine magazinin konuşulduğu,

    taraftarların siyaseten hiç olmadığı kadar ayrıştıkları,

    altyapılarında müthiş torpil ve daha nice rezil olayların döndüğü,

    fanatikten sonra ülkenin en çok satan spor gazetesinde her gün alakalı alakasız haberlerde " başkan erdoğan da oradaydı / başkan erdoğan aradı " cümlelerinin bulunduğu,

    uluslarası kulüp turnuvalarına sırf lig düşünülerek yedek kadrolarla çıkan takımların bulunduğu,

    devlet televizyonundan millete atar gider yapan bilmem kaç bin lira maaşı cukkalayan tiplerin spor yorumcusu olduğu

    bir ülke, şimdiye kadar iyi bile dayandı!

  • büyük ikramiye çıkan biletle ilgili yapılan açıklamadır. açıklamaya göre ikramiye çıkan 4 çeyrek biletten 3 tanesi satılmamış ve 75 milyon lira varlık fonu’na devredilmiş.

    varlık fonu’nun başkanı bileceğiniz üzere cumhurbaşkanı. ikramiye yine reyize çıkmış.

    --- spoiler ---
    merhaba, 31 aralık perşembe günü gerçekleştirilen milli piyango özel yılbaşı çekilişinde 100 milyon tl’lik büyük ikramiye bir adet çeyrek bilete isabet etmiştir. satın alınmamış olan diğer 3 çeyrek biletin ikramiye tutarı türkiye varlık fonu'na kalmıştır. mutlu yıllar dileriz.
    --- spoiler ---

    kaynak: https://twitter.com/…tatus/1344772556717490178?s=21

  • reklam kokuyor diyenler sanirim haluk levent'i pek takip etmiyor..

    arabayla uzun yol giderken gectigi bir kasabadan bahsedince "abi bi ugrasaydin da cayimizi icseydin" diyen adamin yanina "iyi peki koy cayi, geliom" diye ugrayan adam bu..

    adam gibi adam.. insan gibi insan..

  • olimpiyatlarla seviye biraz yukselmisti ben de fularla dolasiyordum evde. bu mactan sonra kendime geldim atleti giydim pijamalari cektim kendime geldim biraz.

  • fazıl say'ın instagram hesabından yaptığı paylaşımda “repçinin vatan-millet-sakarya diyen marşı” ve “gülünç influencerların seçimi” diyerek norm-ender'in parla isimli marşını kötülemesidir. linkyahu birader herkes kendince bir katkı sunmaya çalışırken neden adamın yaptığı işi kötülersin? ha bana sorarsan sen kendi yaptığın marşı istediğin kadar öv, norm-ender'in bestelediği marş daha kolay söyleniyor ve daha akılda kalıcı. mesela 10. yıl marşına bak, bestesi ve sözleriyle söylemesi çok kolaydır. seninkinde bir anda üç kere şimşek diye bağırmamız sonra farklı tonlara geçmemiz gerekiyor. tamam sanatsal açıdan çok değerlidir kabül ama dillere pelesenk olacak bir marş değil. madem derdin 100. yıl ve atatürk, kendin besten tutmadı diye adamınkini boklamak neden ?

  • bence serefsizlik. hani kanunan serefsizlik olmayabilir ama nasil suleyman soylu bence suc diyor ya ben de diyorum ki bence serefsizlik.

  • birkaç günlüğüne gittiğim ailemin evinde, yatağımda huzurlu bir şekilde uyurken, birden çalan cep telefonumla uyandım.

    arayan babanem. gecenin o saati olduğuna göre ilk önce kötüleşti mi, bir rahatsızlığı mı var diye düşünüyor insan tabi. meraklandım haliyle. ama neyse ki sabredemedi, arama sebebini açıkladı bir solukta: "iclal aydın!!" dedi nefes nefese, "iclal aydın'la tuna kiremitçi boşanmış!!!!"

    ağzımdan öyle bir şaşırma nidası, öyle bir "aaaaaaa aaaa!!!" çıkmış ki, ilk önce zaten uykusu hafif olan annem uyandı. yanıma geldi merakla, "nolmuş nolmuş diye?"

    ilk önce cevap veremedim. eeee dile kolay! neden sonra kendime geldim de, "anne, anneciğim.." diye başladım konuşmaya... sonrasında ağzımdan kelimeler dökülüverdi zaten: "iclal aydın'la tuna kiremitçi boşanmış!!!!"

    annem ilk önce inanmadı. sonra betülay teyzeleri aradı, onlar da ayaktalarmış, yeni öğrenmişler. hatta fikret amca donuyla sokağa çıkıp koşturmaya başlamış.

    babam ise daha serinkanlılıkla karşıladı bir muazzam haberi. ancak haberi ilk verdiğimdeki donuk ifadesi hala gözümden gitmez. "vay babamın şarap çanağı..." diye dile getirdi sonra usulce şaşkınlığını "vay be!"

    kardeşimin yaşı henüz biraz küçük olduğu için yeterince idrak edememişti belki haberin önemini. lakin o da teker teker arkadaşlarını aramaya başlamış, bu anını onlarla paylaşmak istemişti belli ki. gözleri kocaman açılmış, hayret ve şaşkınlık içinde ulaşabildiği kadar insana ulaşmaya çalışıyordu.

    sonra ne mi yaptık? pencereleri açıp haykıralım mı diye düşündük ilk önce, ama hastaları, yaşlıları aklımıza getirdik sonra. bu saate böyle bir haber almayı herkesin bünyesi kaldıramazdı kuşkusuz.

    yapılacak birşey yoktu, yatıp ertesi gün olacakları beklemek kalıyordu bize artık.

    tabi uyku tutarsa artık...