hesabın var mı? giriş yap

  • tarafini gezi parkinda insanlarla beraber canla basla calisirken ortaya koymustu.

    kimsenin samimiyet onayina ihtiyaci yok.

  • o nasıl bi boğaz manzarası ben ankara'daki evimden daha iyi boğaz manzarası görebiliyorum..

  • polonya televizyonu'nda seyrederken gördüğüm olay. yarışmacı bir tane sessiz harf satın alınca yarışma bitiyor. orjinalinden seyredelim:

    - chce kupic cichy liscie.
    - fywszistszy!
    - y.
    ("dlink! dlink! dlink!")
    - brazkwvlytzky pawlitsky! 37 lytszkysklhwy jswiskyltso! fsyzswki jirtwyski gramsci :(

    yani orta seviye lehçe'mle çevirmem gerekirse:

    - sessiz harf satın almak istiyorum.
    - al!
    - y.
    ("dlink! dlink! dlink!")
    - bravo pawlitsky! 37 tanesi yandı! böyle dilin gramerini sikiim.

    edit: şansımı sikiim. (#26258712)

  • kardeş

    sileriz

    sıkıntı yapma.

    bunun hiçbir dile birebir çevirisi olamaz, yapılamaz imkansız. bu 4 kelimedeki atarın bu 4 kelimedeki varoşluğun başka dilde karşılığı olamaz. çünkü burada bu kelimelerle verilen mesaj çok başka, we will delete it falan değil, orada numarasını silmesi değil olay çünkü, daha derin. türkçeyle bile anlatamıyorum bak sen gelmiş çeviri diyorsun *

  • nakaratı da bu:
    "three, two, one, zero
    başladı countdown sana kalan hero
    köpürürsün blub, blub, blub
    burası merkez fight gulub" evet klab yada kulüp değil, bildiğin gulub.

    gerçekten bu mu? 4 kişi bir araya geldiniz o kadar reklamını yaptınız ve bu mu?? dinlerken başkası adına utandım, bunlar bi de gururla paylaştı helal olsun.

    norm enderin taşak geçmek için yaptığı trap daha güzeldi lan.

  • uberin taksilerden üstün özellikleri sayesinde anında ortaya çıkacak olay. sistemde şoför ve yolcu eşleşmesi kayıtlı. buradan şoför ve araç bulunur. araç kamerası ile de olay aydınlatılır.

    saçma yalan haberler de başka olaylarda kullanılır.

    edit: önce haberi bir okuyun, sonra mesaj atın. "ücrette anlaşamadı" yazıyor. uber sistemi ücreti aşta gösterdiğinden anlaşamam durumu yok. birinci yalan bu. ikincisi fotoğrafta kadının yarısı var yarısı yok. photoshop kan ağlıyor. üçüncüsü evet her şey kayıt altında ve varsa bir problem anında çözülür.

    edit2: link'ten izlenebilir video. müşteri cahil ve sistemi bilmiyor. kadın "terbiyesiz, dolandırıcı, ananın şeyi" gibi ağır hakaretlerde bulunuyor. şoför hâlâ terbiyesini bozmuyor. kadının kızı veya oğlu da arabada. ondan ses çıkmıyor. kadının cahilliği ve terbiye dışı konuşmalarına rağmen terbiyesini bozmayan birinin bu darpı yapması zor gibi. gerçek ortaya çıkar nasılsa.

    edit:3 gkurt555adlı arkadaşın mesajı ile gördüm. şoförün bıraktığı yer ile video arasında alaka yok. koordinat

    edit4: bre zindikuyardı da kadının kızı yok hiçbir karede. harbiden insan annesi o haldeyken, bırakıp nereye gider ki? belki çantaları topluyor belki telefonunu arıyordur. ama en azından bir karede olurdu diye düşünüyorum.

  • black mirror'ın 3. sezon 1. bölümünün ismidir.

    hikayesinin charlie brooker’a ait olduğu 1. bölümün senaryosunu kaleme alan kişiler rashida jones ve michael schur. joe wright’ın yönetmen koltuğunda oturduğunu gördüğümüz bölümün başrol oyuncusu ise bryce dallas howard.

    nosedive, 2 yıla yakın bir süredir beklediğimiz yeni black mirror sezonunun ilk bölümü olması ve konusunun da sosyal medya olması sebebiyle bir kara mizah örneği olarak sosyal medyada büyük bir hızla yayıldı. pastel renklerle bezeli olan bölüm, ilk etapta 2013 yapımı spike jonze imzalı “her” filmini anımsatıyor. üstelik filmle bağlantısı bu kadarla da sınırlı değil. yakın bir gelecekte geçen her ile nosedive teknoloji ile iç içe geçen insan yaşamına odaklanıyor. tıpkı filmdeki gibi nosedive’da da ekranda görünen herkesin elinde insanların sanal bir dünyaya giriş yapmasını sağlayan aygıtlar bulunmakta. black mirror’ın önceki bölümlerinden de izler taşıyan bu bölüm ile izleyicisine yeni kanalında yeniden merhaba diyen dizi, son derece sert bir sosyal medya eleştirisine imza atıyor ve önceki tüm bölümlerden geri kalır bir yanı olmadığını kanıtlıyor.

    günümüzde facebook, twitter, ınstagram, snapchat, periscope gibi sosyal medya uygulamaları ile insanların her anlarını sanal bir ortama aktardığı zaten bilinen bir gerçek. bu bölümde anlatılanlar ise biraz daha korkutucu bir fikir ile çıkıyor karşımıza. bu tür uygulamalarda yapılan her türlü paylaşıma gelecek olan her beğeni ve yorum insanların egolarını tatmin etmekten başka bir işe yaramamakta ve insanlık her geçen gün sanal bir kutuya hapsolarak yapaylaşmaktadır.

    lacie’nin günlük hayatına konuk olduğumuz bu bölüm adından da anlaşılacağı üzere bir “dibe vuruş” öyküsü anlatıyor. zaten konu black mirror olunca ütopik bir senaryo beklemek abes olurdu. distopyayı iliklerimize dek hissedeceğimiz bir gelecek portresinde insanlar 5 puan üzerinden sınıflara ayrılmıştır. günümüz sınıf farkının sanal bir boyuta taşındığını gözlemediğimiz hikayede puanı yüksek olan kişilerin yapmacık, düşük olan kişilerin doğal/normal insanlar olduklarını fark etmekse trajikomik bir durum yaratıyor. acaba lacie 4.5 üstü bir puana sahip olan arkadaşının düğününe katılıp puanını 4.5 üzerine çıkarabilecek ve bu sayede o çok istediği evi satın alabilecek midir?

    black mirror bu bölüm itibarıyla kelimenin tam anlamıyla, “ben döndüm!” mesajı veriyor.

  • doğrusu lütfen gerizekalı gibi bodybuilding yapmayın olması gereken uyarı cümlesi. yoksa düzenli spor yaparak fit görünmekte bir sakınca yok.