ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ankara'daki dağınık satılık ev
-
sanırım ev burhan altıntop'un evi. özellikle salondaki portreden sonra bu kanıya vardım.
erdoğan döneminde rüşvetin bıçak gibi kesilmesi
-
evet kesildi, milletin rızkından kesildi.
down sendromlu diye bebek aldırtmak
-
doğacak çocuğada yazık anne ve babayada yazık onun için bu kararı alanları yargılamak yerine destek vermeyi düşünebilirsiniz...
bir gün zihinsel engelli bir çocuğu olan, bir annenin duasına tanık oldum, hayatım boyunca unutamayacağım. " allah'ım evladımın canını benimkinden önce al diye dua ediyordu" nedenini ise kendi ölürse evladı perişan olur diye kaygılanıyordu!
lütfen insanları yargılarken iki kere düşünün...
extreme aggression
-
metal külliyatı derya deniz olduğundan, eskiden günde 10 defa dinlenilen albümler bile unutulabiliyor. sonra bir yerden esiyor ve tekrar dinlemeye başlıyor. ulan nasıl olur da yıllardır bu albümü dinlemem diyor insan. an itibariyle tam da bu olayı yaşamaktayım efenim.
extreme aggression'a gelirsek, tek şarkı bile ortalama değil, albüm baştan sonra taramalı tüfek resmen.*
not: bu albümü tekrar dinleyince aklıma keyif bar ve barkod'da çılgın attığım, headbang kaynaklı boyun tutulmaları yaşadığım günler geldi lan. ağlamakla çıldırmak arası bir hissiyat emenike.
ateizm
-
"i'm gonna die! jesus, allah, buddha i love you all !"
- homer simpson-
türk annesinin en iyi yaptığı şey
-
başkaların yanında çocuğunu överken, çocuğuna karşı başkalarının çocuğunu övmek.
neden yabancı dil öğrenemiyoruz
-
ingilizce öğretmenlerimizin sürekli hamile kalmasından olabilir mi?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"esmer bayanlara sesleniyorum; saçınızı sarıya boyattığınızda marilyn monroe'ya değil, trabzonsporlu ibrahim yattara'ya benziyosunuz. saygılar."
balık al yanına da büyük rakı açarız diyen kadın
-
hep bu kadınları dileyip zeytine kurdele bağlayan kadınlarla evleniyorsunuz.
hayır hayır kezban değilim.
ankara'da sel sularının apartmanın içinden geçmesi
-
selin kim diyorum amk ben de, anlamadım önce meğer yağmur suyuymuş.
unutulmayan garip arkadaşlar
-
çok tuhaf bir arkadaşım vardı. adı kazım. durumları pek iyi değildi ama hayatı boyunca bunu bir gurur meselesi haline getirmemişti çocuk.
ilkokuldayız işte. bir gün okula lüks bir araç girdi. top oynarken top gitti arabanın tamponuna mı ne bi yerine vurdu. bu gitti topu almaya. adam buna bi şeyler söyledi. bu başladı bağırmaya. arabanı buradan çıkartttt diye... adam bağırışlara dayanamayıp arabasını çıkarmıştı da müdür gelmişti o derece yırttı kendini.
- oğlum niye bağırdın o kadar?
- hem arabasını buraya getiriyor hem arkadaşım topu attığında çarpınca kızıyor.
ben tabii yıllar sonra kendisini gördüğümde ve beni evine davet ettiğinde bu anımızı anlatıp o zaman anlamıştım google gözlük olan arkadaşımın hak arama inancını. şu an bir holding'in uluslararası davalarına bakıyor. babası vefat etmiş. o kötü durumdan tüm ailesini kurtarmış. kardeşlerine bile neler neler yapmış, almış.
ve o kadar paranın içinde yüzmesine rağmen lüks evi, lüks eşyaları olmasına rağmen hiçbir zaman lüks araç almamış.