hesabın var mı? giriş yap

  • kamu kurumu mülâkatlarında görülmesi mümkün notlardır.

    adam nasıl oluyorsa sözlü mülakata 67.821, 72.045 gibi küsuratlı puan veriyor. e tabi, torpiline göre adam sıralamak da kolay iş değil.

  • doğru kişi diye bir şeyin olmadığını ve günümüzde herkesin her şeye katlandığını, evlilerin hepsinin mutsuz olduğunu fark eden insan dolayısıyla hiç evlenmeyecekmiş gibi hissediyor. kötü bir duygu değildir, evli olup mutsuz olmak mı yoksa hiç evlenmeyecekmiş gibi hissetmek mi deseler kuşkusuz hiç evlenmeyecek gibi hissetmeyi seçerim

  • yine de yalnız yaşadığı halde 3 çeşit yemek yapan insan değildir. porsiyonları küçük yapıyorum tabi. ama bazen kendi kendime 'pff kabak mı bu, istemiyorum ya, soteden yerim sadece' dediğim oluyor, ulan sen yaptın kabağı amk niye yemiyosun. harbiden. bazen hem kola hem ayran hem bira alıp dolaba koyuyorum mesela, yemek vakti gelince de 'hmm hangisini içsem acaba lan çok kararsız kaldım fanta yok mu amk' diye düşünüyorum. ben reçeli hiç sevmem, yemem de. 40 yıl reçelsiz yaşayabilirim, o derece. ama geçen gün reçel aldım iki kavanoz, dolaba koydum arada bir gözüme çarpsın da 'bu reçellerin ne işi var burda' diye sinirleneyim. hehe.

  • kadınların en vasatının dahi erkeklerce "tercih" edilecek olmasıyla ilgili bence. yani kadınlar hiçbir biçimde kesif bir yalnızlık atmosferiyle karşılaşmıyorlar. o yüzden, "deniz kenarında kahve keyfi", "az insan, çok huzur" ve teşhircilik tarzı mutluluklara sahipler. sürekli olarak "birileri" var çünkü, onlara "alaka" göstermek için pusuda bekleyen bir sürü adam var. bu yüzden diledikleri gibi şımarma hürriyetine sahipler. bir de erkeğe bak; paçalarından aşağıya sürekli reddedilmişlik ve tenhalık duygusu akıyor.

  • iki işletim sisteminin karşılaştırılmasıdır.

    işletim sistemi nedir?

    işletim sistemi en basit tabiriyle donanım ve kullanıcı arasındaki iletişimi sağlayan programdır. ekrana basarak yapmayı talep ettiğiniz şeyi donanıma iletir diyebiliriz.

    bu iki işletim sistemini kullanan cihazlar sıkça karşılaştırılmakta. bu yazıyı okuduktan sonra bu iki işletim sistemini kullanan telefonları daha rahat karşılaştırabilirsiniz. bu iki işletim sisteminin en büyük farkı yazıldığı dillerdir. ios swift dili ile yazılmıştır. swift ise yine apple tarafından geliştirilmiş ve objective-c üzerine kurulmuştur. objective-c yi bildiğimiz c dili olarak düşünmenizde bir kayıp görmüyorum. android ise java kullanarak yazılmıştır.

    bu iki dilin sahip olduğu farklı özellikler yüzünden bu iki işletim sistemi birbirinden farklılaşıyor. şimdi c dili düşük seviye bir programlama dilidir. düşük seviye terimini ise donanıma daha yakın olarak düşünebilirsiniz. dolayısıyla bu dil programcısından yüksek donanım bilgisi talep eder. bu dil donanıma yakın olduğu için esnekliği azdır. bu dille yazılmış bir program farklı bir donanım üzerinde çalışmayabilir. ios cihazların hepsinin neredeyse aynı olması bu yüzdendir. zaten fark etmişsinizdir ki ios işletim sistemini apple telefonlar dışında görmezsiniz, çünkü apple cihazlara göre terzi işidir. yine apple cihazların başka cihazlarla bağlantıya pek müsade etmemesi bu yüzdendir.
    bu yüzden apple'ın her türlü aksesuarını yine apple üretir, başka aksesuarlar sorun çıkarır.

    bu dar hareket alanına rağmen neden bu dil tercih ediliyor peki? çünkü makineye oldukça yakın olması diğer programlama dillerinin erişemeyeceği bir hız kazandırıyor. apple cihazlar takdir edersiniz ki diğer cihazlardan daha stabil ve hızlıdır. kendisine terzi işi olarak üretilen bu işletim sistemi sayesinde diğer cihazların 4gb ram ile yaptığı işi 2gb ram ile yapabilir, daha yavaş işlemciyle daha iyi sonuç verebilir. ios cihazların android cihazlardan daha düşük performanslı donanım kullanmasının nedeni işte budur : yazılımı yetkindir ve yüksek performanslı donanıma ihtiyaç duymaz. düşük performans donanım ise daha düşük enerji tüketimi dolayısıyla daha yüksek pil ömrü olarak karşınıza çıkar.

    gelelim androide. android java ile yazılmıştır. java ise makine üzerinde çalışmaz, makine üzerine bir sanal makine kurar. (java runtime environment yüklersiniz ya, heh işte o) java yazılımlarının çalıştığı bu sanal makine ise hep aynıdır. dolayısıyla herhangi bir donanımda yazılmış bir java yazılımı diğerinde sorunsuz çalışır. bu yüzden androidi her cihazda görebilirsiniz. android işletim sistemini çok farklı markalarda görmeniz bu yüzdendir. daha esnektir, sağa sola her şeyi yapmaya izin verir çünkü makineyle uyum sorunu yaşamaz. hafıza kartı takarsınız, bilgisayara bağlarsınız, değişik markaların farklı farklı aksesuarlarını kullanabilirsiniz. fakat bunun için daha güçlü donanıma ihtiyaç duyar bu da enerji maliyetini artırır dolayısıyla pil ömrünü düşürür.

    kısacası ios işletim sistemi kullanıcı --> ios --> donanım yolunu izlerken android işletim sistemi kullanıcı --> android --> java sanal makine --> donanım yolunu izler. androidin izlediği yol daha uzun olduğu için daha güçlü donanıma ihtiyacı vardır ve ios'tan daha yavaştır. fakat sanal makine üzerinde çalıştığı için daha esnektir.

    bu bilgiler ışığında telefonların işlemci hızını, hafızalarının büyüklüğünü kıyaslamanın isabetsiz bir yorum olduğunu görebilirsiniz. dolayısıyla telefon alırken donanımın özelliğine bakmayın. daha özgür ve geniş bir ortam için pil ömrünü ve stabiliteden feragat ederek androidi seçebilirsiniz. ya da ben zaten çok şey istemiyorum stabil olsun, güvenliği fazla olsun, bozulmasın, istediğim işi hızlı halletsin istiyorsanız ios tercih edebilirsiniz.

  • şimdi bu fiyatları euro kuru ile çarpıp “domatesin kilosu almanya’da 11 lira len haline şükret len” diyecek birileri illaki çıkacaktır.

  • karma ya da yağlı ciltler için toniklerin en güzeli!

    bildiğiniz üzere lavanta hem antiseptik, hem de rahatlatıcı özelliğe sahip bir bitki, üstelik lavanta yağı ve lavanta suyu da yağlı ve karma ciltlerin nem dengesi ve akne oluşumunun önlenmesi için oldukça etkili.

    kendim karma cilt yapısına sahibim, yazın yağlanma, parlama gibi durumlar, kışın ise yanaklarda ve çenede kurumalar oluyor. yazın sıcakladığımda serinlemek için yüzümü yıkadığımdaysa zamanla yağlanma daha da artıyor. bu yüzden günlük cilt bakımı için büyükçe bir şişe lavanta suyunu evde bulunduruyorum, yazları gün içinde ferahlamak için ise küçük bir şişe spreyli lavanta suyunu yanımda bulunduruyorum.

    bir süre önce bitmişti ve ben epeydir kullanmıyordum, dün akşam tekrar yaptım ve gerçekten de tek uygulamada dahi kendini belli ettiğini gördüm. (yalnız cümledeki "kendini belli ediyor" kısmına dikkatinizi çekerim, mucize yaratmıyor, kendini belli ediyor, düzenli kullanımdaysa ciddi anlamda nem dengesi sağlamanıza yardımcı oluyor.) üstelik zararlı kimyasallar içermediği ve nem dengesini sağlamaya yardımcı olup rahatlattığı için cilt temizlendikten sonra tonik olarak da kullanılabiliyor. dün akşam yapıp uygulayınca kendi lavanta suyu tarifimi buraya da yazayım dedim.

    malzemeler;
    - 500ml su
    - 2 çorba kaşığı lavanta
    - 1 tatlı kaşığı lavanta yağı
    - alkol ya da kolonya
    - süzgeç/tülbent/çay poşedi

    öncelikle 500 ml suyu kaynatıyoruz, suyumuz biraz dinlendikten sonra 2 çorba kaşığı lavantayı bu suyun içinde 5-10 dakika demliyoruz. burada lavantaları direkt suyun içine atıp demlendikten sonra bir süzgeçle süzebilirsiniz ya da starbucks'taki gibi çay poşetlerinin içine doldurup demleyebilirsiniz ya da çaydanlıklar için yapılan çay demleme süzgecinin içine koyup demleyebilirsiniz. ben evdeki kullanılmamış çaydanlık süzgeçlerinden biriyle yapmıştım ama çay poşetinin içine koymak en güzel yöntem.

    soğumasını bekliyoruz. elimiz değecek soğuklukta olması gerekiyor.

    sonrasında ise 1 tatlı kaşığı lavanta yağı ve tercihinize göre 1 tatlı kaşığı kolonya ya da 1 çay kaşığı alkolü kaynatıp beklettiğimiz suya ekliyoruz. ben geçen sefer kolonyayla yapmıştım ama bu sefer alkol kullanmadım. alkolü aslında lavanta yağı çözünsün diye kullanıyoruz ama lavanta yağı zaten çözünmese bile nem dengesi sağlayan bir ürün, o yüzden ben hiç alkol dokundurmadım, zaten cilt ürünlerinde alkol cildin sebum dengesini bozduğu için pek taraftarı değilim ama tabii yaklaşık 400-500ml suda 1 çay kaşığı tolere edilebilir bir miktar. yani alkol koyup koymamak tamamen sizin tercihinize kalmış. kendi cildinizin yağlılık durumuna göre alkol ve yağ miktarlarının oranlarıyla da oynayabilirsiniz, benim yazdığım ortalama bir ölçü.

    hemen şişelere dolduruyoruz ve başlarını sıkı sıkı kapatıyoruz, çünkü lavanta yağı uçucu bir yağ. çok uzun olmayan bir süre içinde tüketmeye çalışıyoruz. bu süre zarfında ışık almayan serin ve kuru yerde saklıyor ve kullanırken de öncesinde iyice çalkalamaya özen gösteriyoruz.

    hep ortamlarda servis edilen, şekilli şık şişelerle sunulan lavanta suları gibi saydam bir renge sahip olmaz, konyak rengi ve boz bir yapıya sahip olur. o saydam renkli olanlar ya seyreltilmiş lavanta yağı+alkol karışımıdır ya da su+lavanta aroması karışımıdır. lavanta çiçeği kullanılan lavanta suyu berrak su renginde değil boz açık kahverengi renkte olur ve hayal ettiğiniz gibi güzel değil hafif ekşimsi kokar. eğer kokusundan hoşlanmazsanız marketlerde satılan aromalardan bir-iki damla damlatabilir ya da bir-iki damla portakal veya limon yağı damlatabilirsiniz.

    eğer kuru ya da normal ciltliyseniz bu tarifteki "lavanta" kelimelerinin yerine "gül" kelimesini getirerek siz de kendi gül suyunuzu yapabilirsiniz.

  • üst edit; adam troll, okumayın bosyere...

    türkiye'de olsa kesin çıkardı ama amerika olunca işler farklı olmuş.
    ölen kıza üzüldüm.
    eğitimli olduğunu belirtiyorsunuz ama alkollü araç sürüyor...
    ortada bir kaza/ölüm var sonuçta...
    cezasının burada çekilmesini istemenin sebebi 2 yıla kalmadan serbest kalacağını bilmelerinden. dededen avukat olan aile, ne yapar ne eder ölen kızdan tazminat bile koparabilir.
    " oz " dizisinin çekildiği hapishaneyemi düşmüş, çeteler adam bicaklamalar felan. müslüman tayfaya yanassin ama alkol aldığını söylemesin.
    (bkz: engelle)
    (bkz: başlıklarını engelle)