hesabın var mı? giriş yap

  • yaklasik 4 gun once evimden kovuldum. 4 gunumu sigindigim abla evinde geciriyorum. sehremini'nin surlara yakin eski bir mahallesi burasi.
    birbirine yapisik apartmanlar, daracik sokaklar, carsisi. yolun ote tarafinda buradan degisik hayatlari ile fakir bir semt burasi. ve tabi oturanlari da fakirlikten bol bol nasiplenmisler.
    cok uzaga gitmeden kaldigim evden baslayayim.
    bir oda, bir salon bir apartman kati. giris kat. bu evde buyumus iki tane delikanli var. babalari eski topkapi kabadayilarindan. allah rahmet eylesin iyi bir adamdi ama, beraber yasadiklari babasinin gazina gelip cok dovmuslugu vardi ablami.
    galiba fakir insanlarin bir ozelligidir; sahipsizlik...
    sokaginda, kucuk cocuklar yirtip pirtik elbiseleri ve sumuklu suratlariyla top kosturuyorlar. yuzlerinden okunuyor aslinda cok iyi bakildiginda ve en cok cocuklarin fakirligi uzuyor insani.
    ki, isil isil da mutlu bu cocuklar.
    galiba, fakir cocuklarin uzerlerinde bir mutluluk halesi var. mutlular, fakir olduklari henuz onlara ogretilmedigi icin. bunu kiyaslayacak insanlar henuz hayatlarina girmedigi ve bunu yuzlerine yansitmadigi icin.
    hem cocuk olmak demek; eski bir top, ucu yirtik bir ayakkabi ile sokaklarda mutlu olabilmek de degil mi ?
    ablam, hayati boyunca parasizliktan cok cekmistir biliyorum. kocasi cok calismayi seven bir adam degildi. en cok eski bir kamyonetin arkasina koydugu meyve sebzeyi satardi ki, cani isterse.
    ben iclerinde cok kaldim. bilmediklerinden degil, bu sartlari daha iyi bir hale getiremediklerinden de degil.
    sadece bunu bir kader olarak gordukleri icin, bu sekilde ve bu sartlarda yasamaktan bile mutlu olabilecek detaylar bulduklari icin... galiba kadercilik de fakir insanlarin ozelligi.
    ha su da var; belki fakirlik degil ama yoksulluk biraz. ac degil, acikta degiller ve bulunduklari sartlari kabullenmis ve dahasini istemez vaziyetteler.
    ha surda durdugum yerden ve sartlardan dolayi kimseyi fakir, yoksul diye nitelendirmem ne kadar dogru bilmiyorum.
    neticede kalacak baska bir yerim olmadigi icin buraya siginmis biriyim.
    galiba burdaki en fakir benim.
    ortak ozelligim olmayacak kadar hem de...

  • kullanılan 80x120 euro palet 20 tl civarında, tekerlek takılmış, tahta araları sıklaştırılarak ve altı doldurularak modifiye edilmiş. zımpara ve cila da cabası. maliyeti 40-50 tl olmuştur. işçilik, lojistik, depolama hariç.

    10 lira maliyetli tişörtü 100 tl'ye satanlara göre bence fiyatı uygun. tarz duruyor.
    almam ama alana da avanak demem.

  • edit: 3 yil sonra bir guncelleme yapma ihtiyaci hissettim. bu 3 yilda sagolsun bir cok eksici arkadas mesaj atarak fikir aldi, soru sordu, elimden geldigince yardimci olmaya calistim. su an sektor degistirdim (sinema sektoruyle alakali, kamera isik kablo ve ozellikle enerji sistemleri, inside information isterseniz buyrun gene kapim acik) ama tabi yillarin tecrubesi var, o yuzden klima sektorunde son 3 yilda tavsiyelerimizde bir degisiklik oldumu bakalim.

    oncelikle bir kac arkadas sormustu, ben mitsubishi heavyde calistim, tayland'daki fabrikasina da gittim, avrupadaki "neredeyse" tum dagitim merkezlerine ve bayilerine de. farkettiyseniz buna ragmen birinci sirama hep daikini koydum, hala da daikin birinci siradadir. daikinin biricin sirada olmasinin en buyuk sebebi bu ise ciddi arge ayirmasidir. hem sogutucu sistemlerinin mekanik, elektronik ve yazilimsal kismi olsun hem de sogutucu kimyasallari olsun bir cok konuda sektoru arkasindan surukler. ardindan mitsubishi heavyi koymustum, tabi icinde oldugumdan dolayi ve belkide biraz gonul bagi, ancak ikinci siraya mitsubishi electrici cikarmak zorundayim cunku ozellikle covid sonrasi kompresor ve kondenser serpantinlerinde buyuk iyilestirmeler ve gelistirmeler yaptilar, bi klimanin en kritik parcalarindan olan bu ikisi icin efektik calisma yasamlarini daikinin kicinin dibine dayadilar. uzulerek soylemeliyim ki m. heavy geride kaldi. ama hala 3ncu siradadir cunku ne kadar arge ve gelistirmeler konusunda digerleri kadar aktif olmasada parca kalitesinden odun vermeyen bir uretim anlayisi vardir ve ara/son kalite kontrolleri kusursuza yakin isler.

    simdi bi daha okuyunca carrier'i fazla gommusum asagida, belkide disli bi rakip olduklari icindir lol. ama listede biraz uste tasinmasi gerektigini dusunuyorum cunku ozellikle eski bayilerimden duyduklarim ozellikle avrupa marketinde carrierin guzel yatirimlar yaptigi ve garanti suresi icinde sikinti yasayan urun oranlarinda ciddi dususler oldugunu bir cok defa duydum. o yuzden carrieri de onerilenler listesine dahil ediyorum, tabi ufak bir dipnotla, turkiyedeki yedek parca ve teknik servis kalitesini incelemek ve arastirmak kaidesiyle. ben isin bu kismina cok hakim degilim malesef o yuzden yorum yapmak istemem.

    son olarak listeye baymaki da eklemek istiyorum cunku turkiyede sektorun icinden cok saygi duydugum ve piyasanin kurdu diyebilecegim bir kac kisiden cok guzel yorumlar duydum, hem uretim kalite kontrol kalitesi hem de parcalarin efektik omru konusunda. bu arada bu kisilerin hicbiri baymaktan falan degil, gene rakiplerden, ama ona ragmen ovgulerini hic esirgemediler. ben de ufak market arastirmalari yapmis oldugum icin baymaki da onerilen listeme ekliyorum.

    son olarak, gene ve gene tekrarliyorum, allahini seven defansa gelsin, nolur arkadaslar romalilar, lg samsung falan ciksi ciksi urunlerle, 100 yil garanti yanina televizyon vs tatli tatli "yalan dolan" sadece kagit ustunde guzel gozuken promosyonlarla kafanizi celen markalardan uzak durun. tek tek saymicam siz anladiniz, google'a "en iyi klima markalari" yada "best ac units" yazdiginizda hep bir agizdan yazilmis gibi duran butun o "reklamsiz/bagimsiz" review inceleme yapan sitelerin, youtuberlarin tek bir agizdan soyledigi markalardan kacin. zaten ozellikle su son 5 senede youtuberlarin eyvallah dedigi her urunun tam tersini aliyorum lol, guvenilir mi bilader heryeri reklam para ve cikar kokan bu tiki conconlara, yapmayin hic etmeyin zar zor kazandiginiz uc kurus paranizi. hep dedigim bisey var, hatta daha yeni buradan mesajlastigimiz bir arkadasa da dedim, gerekirse bu yaz ter icinde kopek gibi piserek beklerim, uc bes daha biriktirip adam akilli bi marka alirim. tabi sictigim memleketinde bu sene 20 olan seneye 40 o yuzden simdi cebinde para olana da alma demek istemiyorum ama anladiniz iste siz beni, az girin forumlara reddite eksiye sikayetvara trustpilota, 5 yildiz alanlari degil her zaman 1 2 yildiz olanlari okuyun, asil ordan guzel bilgiler cikar.

    neyse cok uzattim, hepinize saygi ve sevgiler, serin kalin guzel kalin, gorusuruz.

    orji entry: acilin sektorden bildiriyorum. dunyada top 3 klima uretici bir firmada calisiyorum. oncelikle samsung, lg, carrier falan geciniz efenim. biz bu firmalara sektorde tier-2 deriz. total performans, kullanim omru, kullanici kolayligi, teknik servis, yedek parca, vs olarak puanlari "mediocre" dir, yani orta seviye, bazi modelleri vasat hatta.

    midea, arcelik, vestel, vs. bunlar a/c ve chiller sektorune yandan dahil olmus ve tier-3 dedigimiz markalardir. isin know-how'i ve inovasyonu yoktur. tier-1 gelistirir piyasaya surer, piyasadan iyi tepki gelir, sonra bu tier-2 tier-3 diye dalga dalga yayilir. urunu cakarlar ozelligi cakarlar parcayi cakarlar, cakar oglu cakarlar yani. ama hem urunlerin omru kisadir hem de bi sikinti ciktiginda elinize verirler.

    dunyada klima sektorunun top 3 markasi sirasiyla: "daikin", "mitsubishi electric", "mitsubishi heavy industries"dir. bilmeyen icin soyliyim mitsubishi electric ve heavy industries isimleri ve kokenleri ayni olmasina, hatta ve hatta baska sektorlerde beraber ortak olmalarina ragmen klima ve sogutucu sektorunde olumune rakiptir.

    klima japon isidir, japon markasindan baska klima alinmaz. bakin fujitsu general'dan bahsetmedim, illa butce dahilinde alim yapacaksaniz gidin fujitsu general alin, o da fena degildir.

    ama illa ben klima alicam, omurluk olsun, saglam olsun, harhar calissin bana misin demesin, teknik servisi yilan gibi olsun, tum modern ve klasik ozellikleri barindirsin diyorsaniz onerim ya daikin'dir yada mitsubishi heavy industries. daikin ismi turkiyede pek duyulmadiginda hehe daikin ne ya tarzi coluk cocugun agzina pelesenk olmustur ama bilmedikleri sey dunya residential air conditioner satis rakamlarinda daikin'in ikinci siradakine 2 kat fark atmis olmasidir. daikin ayrica kendi refrigerantini da uretebilecek, gelistirebilecek ve bu konuda kimyasal argesi bulunan bir firmadir, yani sogutma ve isitma performans degerleri tum rakiplerinden ustundur. mitsubishi heavy industries ise saglam komponent yapmasiyla bilinir. yani urunun icindeki tum parcalar taylandda uretilir ve parca kalitesi olarak top-notchdur bir numaradir.

    yukarida adini gecirdigim firmalar haricinde ise ne duyuyorsaniz kosa kosa uzaklasin. yok toshiba, yok viessman, bunlar zamaninin iyi firmalari ancak suan sektorun utanc kaynaklaridirlar. yok ben 10 senedir kullaniyorum memnunum, yok kaynimlar 2 tane aldi pufur pufur, geciniz efendim. o diger adi sani duyulmamis telaffuz bile edemediginiz markalar cin malidir. cin de yapilmamis olsa bile en kritik komponentleri cin malidir ve cin malininda en dandik olanidir. cunku klima dediginiz urun kapasitesine ve serisine gore degismekle birlikte average ve best-seller bir modelde 100-130 euro arasi uretim maliyeti olan ve ureticiden son kullaniciya araya 4-5 el degisiminin, aracinin girdigi bir sektordur. o yuzden piyasaya bu urun 350-400 euroya duser. top markalar fiyatta rekabet edemezler cunku zaten kaliteli urunun fiyatini dusurebilecekleri nokta bellidir. ama bu adi sani duyulmamis markalar ve tier-2 tier-3 firmalar fiyatta kapisabilmek icin her turlu parca eskitme ve parca basina maliyet dusurme islerine girisirler ve en kolay cozumde ucuz parcayla uretip "sikinti cikacak" cihaz yuzdesine oynamaktir.

    blah blah, ne konustum be, olay uretime kadar kaydidasdasdadadsac

    neyse, uzun lafin kisasi arkadaslar, paraniz cop olsun keyfiniz pic olsun istemiyorsaniz gidin daikin yada mitsubishi heavy industries alin. eyyorlamam bu kadar, cheers.

  • doğruluğu aşağıda anlatılan olayla kanıtlanan hadise

    olay gercek... olayin kahramanlari, iki üniversite ögrencisi. koyu geyikmuhabbetinin dügümlendigi durumlardan birinde, bu iki kafadar bir iddiaya girer.
    delikanlilardan biri, odanin tavaninda asili olan ampulü agzina tamamen sigdirabilecegini iddia eder.
    evet yanlis okumadiniz, bildiginiz 100 mumluk ampulü... ve sigdirir da. ancak bir sorun vardir. ampulü agzindan geri çikaramamaktadir. arkadasi hayret eder bu nasil is diye, o da evdeki baska bir ampulü agzina sokar ve tabii ki o da çikaramaz.
    bunun üzerine iki kafadar hastanenin yolunu tutmaya karar verirler. agizlarinda ampul oldugu halde bir taksiye atlarlar. konusma zorlugu çekerek güya taksiciye dertlerini anlatirlar. taksici bir taraftan gülme krizi geçirirken bir taraftan da "nasil olur abi ya, ugrassaniz çikar, bir asilin suna,saka mi yapiyonuz ?"diye söylenmektedir. neyse aksamin bir yarisinda acile gelirler. taksici ayrilir.
    doktorlar çocuklari beklemeleri için bir odaya alir. veeee, aradan 15 dakika geçmeden taksici kapida görünür; tabii agzinda bir ampulle. söför amca çocuklara inanmamis, açik olan bir marketten ampul almis ve denemistir !! ampul partisi'nin türkiye'de neden iktidara geldigi anlasilmiyor mu? sakin siz de denemeye kalkmayin! ampul bir girdi mi kesinlikle cikmaz!

    1 yıl sonra gelen edit:o zamanlar hiç düşünememiştim bu anlatılanın günümüzün siyasi tablosuna bu kadar yakın olacağını.hakkaten ampül girdiği yerden çıkmıyor.

  • türk milletinin gelmiş geçmiş en yalancı üyesi olmakla birlikte kitaplarındaki her harf ve söz yalanlardan oluşmaktadır.

    toplam 68 tane tuvalet kağıdı minvalinde yazdığı bişiler vardır.

    edit: imla