ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ermeni ufc dövüşcüsünün türkü öldürme girişimi
-
az buçuk ufc izlemişliğim var. adam/kadın nasıl bayıltılır, boyundan kapma (choke) nereye kadar devam ettirilir ve ne zaman bırakılır gördüm-öğrendim...
videodaki ermeni'nin yaptığı direkt olarak şeref yoksunluğudur. hakemin müdahale ettiği saniyede rakibini bırakması gerekiyordu. bu şekilde fazladan 2-3 saniye sıkması adamı öldürebilir ya da sakat bırakabilirdi. umarım gereğini yapıp, ermeni'nin lisansını iptal ederler...
elon musk'ın anıtkabir'den fotoğraf paylaşması
-
insanı mutlu eden garip bir olay. çünkü adamın hesabında 139 paylaşım var ve geneli iş odaklı içerikler.
kızların yere bakarak yürümesi
-
zamanında televizyonda görmüştüm; bir turiste tecavüz etmek isterken yakalana eleman, neden böyle birşey yaptın sorusuna:
- kız güldü beğendi zannettim abey.
demişti. sanıyorum yere bakarak yürümesi nasıl bir toplumda yaşadığının ayna görüntüsü olabilir.
türk dizilerindeki aşırı zenginlik
-
var böyle bir şey. hangi diziyi açarsanız açın (izlemeniz şart değil) kesinlikle abartılı bir zenginlik mevcut. her dizide en az bir (havuzlu) villa, bir iş merkezi/holding, birkaç iş adamı/kadını, lüks otomobiller, lüks hayatlar...
abi, biz sıdıka, mahallenin muhtarları, bizimkiler, perihan abla, çiçek taksi gibi gündelik hayatta sıkça görebileceğimiz yaşamları ele alan dizilerle büyüdük ama son yıllarda belki de 2000'lerden sonra lüks hayat sürekli bilinçaltımıza itelenir oldu. bu dizilerde yoksul bir iki karakteri o yaşamın ortasına bırakıp hikâyeyi buna göre yürütüyorlar. genelde bu tipler de tüm zengin hayat önündeki engelleri alt eder, onlardan biriyle evlenip, kendisi de o zenginliğin bir parçası olur. doğu'da töreden kaçıp istanbul'da zengin iş adamlarının kucağına düşerler, batı'da kızın biri tam da bu zenginliğin içindeki adamın oğluna vurulur, üniversitede bitirmiş biri hemen bu holdinglerde iş bulur ve ne hikmetse patrona aşık olur... apartmanda yaşayan kimse mi yok aranızda amk ya! bi' biz miyiz fakir?
lan, sıdıka'da evin içinde bir odun sobası vardı ve sıdıka annesiyle karşılıklı çamaşırları katlarken muhabbet ederdi; odasında bir ütü masası yer alırdı; kanepelerinin üstüne serili danteller mevcuttu. şimdiki diziler halkın yaşamından bu kadar uzakken bu kadar popüler olup reyting alabilmeleri tamamen fakir halkın o yaşama özentisinden başka bir şey olmasa gerek. neredeyse orta ya da alt tabakanın yaşamını ele alan dizi mevcut değil. sırlar dünyası filan vardı gerçi.*
ekrem imamoğlu'nun 235 bin liralık saati
-
ne var bunda! adam zaten aileden zengindi hiç bir zaman ben fakirim algısı yapmadı ki! hayır yoksa yıllar önce “bir gün duyarsanız ki imamoğlu çok zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir.” diye bir laf mı söylemiş de haberimiz yok!
edit : google baktım o dememiş valla... arat bak kim demiş sen tanırsın kesin.
yeliz yeşilmen'in kocasına hazırladığı kahvaltı
-
sözlük tarihinin en lüzumsuz başlıklarından birine sebep olmuştur.
netflix'te şimdiye kadar izlenen en iyi dizi
-
(bkz: house of cards)
netflix’i netflix yapan yapımdır.
şehirlerarası yoldaki küçük yerleşim
-
hep geçerken çok merak etmişimdir. bu insanlar ne yapıyor zamanlarını nasıl geçiriyorlar diye. minik minik yerler, belli az hane olduğu. nasıl geçiyor tüm zamanları? orada nasıl yaşar ben gibi biri? tüm hareketlilik sadece o yolda mı oluyor?
bir gün gerçekten çekip kenara gidip tanışmak istiyorum. inşallah sonum yakup kadri'nin yaban'ına benzemez.