hesabın var mı? giriş yap

  • kendisi türkçe bilmiyormuş. sanırım fatih terim ve abilerinin dediğini anlamadığı için bu kadar iyi oynuyor.

  • tek başına tüm siyasilerden daha fazla faydası olmuştur. ilk günden beri doğru soruları sordu. tüm türkiyenin güvenilecek tek adres olarak gösterdiği bir kuruluşun sizin gibilerin bu kadar zoruna gitmesi bile ne kadar doğru işler yaptığının ispatıdır.

    edit: bir çaylak kardeşimizin tespitini de ekliyorum.

    “80 metrekupluk tırlar yaklaşık 100-120 bin su alabilir (500 ml lik) . 1350 sayısı, komedi.”

  • bankamatikte işlem yapamayan, internet'ten fatura ödeyemeyen, sıra numarası almaktan aciz insanların kullanımına sunulması beklenecek ya, cihazın en komik yanı bu.

    sen veznedarı, bakkalı, 09.00-17.00 çay içen memuru sistemden atamadın, doktorluk yapabilen cihaz senin neyine hırt?

  • bu sefer hain içimizde...terörist inekler...

    edit:inek esprisi yapıyorsunuz diye ciddiyetsizlikle itham edenler olmuş.ciddiyetsizlik az kalır,artık delirme noktasındayız.

    herkes kendine şunu sorsun; yarın malum haber sitelerinde avrupa'dan gelen inekler az süt veriyor dış güçler yüzünden süt fiyatları arttı diye bir haber görünce kaç kişi şaşırır? buna inanacak yüz binler olacağına kim adı gibi emin? bu ülkede o yüzden inekten terörist de olur,hem de bal gibi olur.

  • sıkmabaş ile ağır askeri efor eğitimlerini, kampta yaşama,doğa şartlarıyla mücadele etme vs nasıl tamamladı acaba? saçının telinin görünmesi bile yasak olan erkeklerle beraber nasıl kan ter içinde savaşacak? resmen arapçı siyasal islam showudur. 2000 yıllık mete hanın ordusu ne hallere düştü

  • çoğu gün en az 12 saat şantiyede çalışıp yorgunluktan ölerek otobüse binen bir genç olarak bir parçası olmadığım, olmak zorunda olduğumu düşünmediğim gençliktir. kusura bakmayın ama sevgi saygı iyilik böyle ezberlerle olmaz. ayakta duramayacak yaşlı, hamile, yorgun birini görürsem elbette yer veririm, ama her 40+ kişiye yer verme mecburiyetim olduğuna inanmıyorum. bunun kuralı olmaz. oturmasam da olur diyebildiğim noktada veririm, yoksa otururum, kimseye açıklama ya da özür borcum da olamaz.

    edit: imla

  • askerde yokuş yapmak diye tabir edilen durum. günlük hayatta da sıkça örneğine rastlanır bunun. mesela bir devlet dairesinde basit bir iş yaptırırken çoğunlukla işi yokuşa sürerler, yardımcı olmak istemezler. hatta senin zorlanmandan sadistçe bir zevk alanları bile vardır. sen gidince bıyık altından gülerler. çoğunluk olarak birbirimizin hayatını zorlaştırmaktan ilginç bir şekilde keyif alıyoruz. milletçe en büyük eğlence kaynağımız bu sanki. bim'deki durum da bunun bir örneğinden başka bir şey değil.

  • temelleri stephen karpman tarafından ortaya konulmus, günlük hayatta farkında olmadan sıkça oynadığımız bir oyundur.

    oyun üç temel karakter üzerine inşa edilir:

    kurban: kendini değersiz hisseder. süreçlerin nesnesidir. sürekli haksızlığa uğradığını düşünür. sorumluluk almaz, sorumluluklarını yerıne getirmez. haklarının savunulmasına ihtiyacı vardır. her karşılaştığı durumda durumda, bir "suçlayıcı" ve bir "kurtarıcı" arar.

    suçlayıcı: adı üstünde, rolünü birilerini suçlamak üzerine inşa eder. suçlayan, kontrol eden, eleştiren, baskıcı, otoriter, kızgın kişilik özelliklerine sahiptir. "hep senin yüzünden!" diyen kişidir.

    kurtarıcı: kendi sorunlarını gözardı edebilmek için başkalarının dertleriyle ilgilenen kişidir. kendini iyi hissedebilmek için yardıma ihtiyacı olan kişiler arar. başkalarına yardım ediyor görünmek onu sorunlu kişi olmaktan çıkarır. kendini iyi görmek / göstermek için sürekli bir kandırmacanın içindedir.

    bu oyunun en önemli özelliklerinden biri tüm oyuncuların kaybetmeye mahkum olmasıdır. bazı diğer özellikler kısaca şöyledir:

    - acı çekme
    - inkar etme
    - yalan ve sırların sürekliliği
    - utanç taşıma ve utandırmaya çalışma
    - kendini değersiz hissetme
    - kişisel gücün kaybı/ hissedilememesi
    - suçlamanın/suçluluğun sürdürülmesi
    - sağlıksız bir sevgi anlayışı

    oyunun en önemli özelliği ise rollerin oyun oynandıkça değişiyor olmasıdır.
    örnek vermek gerekirse; kurtarıcı oyuna aktif olarak girip kurbanı suçlayandan kurtardığı anda tüm roller değişir.

    kurtarıcı, suçlayan rolüne geçer. en başta suçlayıcı olan kişi, onu baskılayan kurtarıcı tarafından kurban rolüne itilir. başta kurban olan kişi ise, suçlayıcı rolüne geçer.

    herkesin kaybettiği bu oyun bir kişinin kurban ya da suçlayıcı rolünü oynamaya başlamasıyla açılır. kurtarıcı oyunun hilebazıdır. kendipozisyonunu en iyi saklayan oyuncudur kurtarıcı. onun oyuna girip, "nasıl yardımcı olabilirim?" demesiyle birlikte, herkesin kaybedeceği düzenek işlemeye başlar. hep o rolde kalmak isteyen kurtarıcı, çoğu durumda kendini suçlayıcı olarak bulur.

  • yıl olmuş 2021 hâlâ yok mehdi yok seçilmiş kişiyim, pokemon musun lan kim seçiyor seni?

    dizide racon kesip posta koyan adam kafasına takke takıp beyblade gibi dönüyor, vay abw çok değişik kafalar.