hesabın var mı? giriş yap

  • böyle insanlar gününüzün daha mutlu geçmesini sağlarlar, somurtkan somurtkan yolda yürürken karşıdan karşıya geçmek için beklerken birden bir araç durur ve size yol verir şofürü de genelde eliyle geçiniz şeklinde bir hareket yapar gülümser selam verirsiniz anlık mutlu olursunuz, her şeyin o kadar da kötü olmadığına karar verirsiniz, dünya hala güzeldir.

  • ''istediğim yerde kutlarım'' diyen medeni trabzonlulara bak sen.
    sizin şehir merkezlerinizde fenerbahçe şampiyonluğu kutlanacak olsa silahlarla savunmaya geçmeyeceksiniz sanki.

    ''ufak bir engelleme bir faciaya dönüşür'' denmiş fakat, sadece oraya gelen trabzonlular için faciaya dönüşür.

    kırk yılda bir şampiyon oluyorsunuz, efendi gibi kutlayın işte. sırf inadına bağdat caddesinde kutlarsanız, çıkacak kavgaların akacak kanın da vebalini alırsınız.

  • dünyanın en dandik terör örgütlerine ev sahipliği yapmaktadır.

    de_dust: awp'lerle ak-47'lerle el bombalarıyla kevlar'larla donatılmış bu örgüt üyeleri, ellerindeki bir bombayı terkedilmiş bir pazar yerinin köşesinde patlatırlar. o sırada patlama yarıçapında olan terörist ve ct'ler dışında kimse ölmez. duvarlar bile zarar görmez. o yüzden basına ufak bir kutuda çıkar, ses getirmez.

    cs_italy: bir grup bilimadamını esir alan teröristler ct'lerin geleceğini bile bile zamanları ve yeterince mesafeleri olmasına rağmen tutsakları alıp kaçmayı düşünmez. onun yerine beyhude bir onur savaşına girip telef olurlar. olay ct'lerin başarısı olarak anılır, teröristler de bilim adamlarını pazarlık unsuru olarak kullanma fırsatını kaybederler.

    cs_office: bir grup ağır silahlı terörist, bir medya ofisini basarlar. fakat haftasonu geldiklerinden ofiste temizlik görevlileri dışında kimse yoktur. plansız baskından dolayı seçeneksiz kalan teröristler geri kaçıp daha uygun bir zamanda gelmek yerine temizlik görevlilerini esir alıp ct'lerin müdahalesini beklerler. şanlı mücadeleleri hezimetle sonuçlanır.

    cs_assault: teröristler bir nakil merkezini basar ve oradaki lojistik yöneticilerini esir almak isterler. fakat yöneticiler kendilerini içeri kitler polisi ararlar. o yüzden teröristler dört bir yanı açık olan son derece güvensiz, sniper saldırısına müsait bir yerde kapana kısılırlar. basına "ahah gerizekalılar" manşetiyle çıkar.

    de_aztec: aptal teröristlerimiz "abi her yerde güvenlik her yerde polis. şöyle gidelim dağa kıra bayıra orada eylemimizi yapalım paşa paşa" kararını verirler ve güney amerika'da bir maya tapınağına ağır silahlarla ve kalabalık bir ekiple saldırırlar. bombayı patlatmayı başarırlar. bombanın patladığı yerde hafif bir kara leke oluşur, başka da bir zarara yol açmaz. rutin bakım sırasında o siyah leke silinir. teröristleri de bir daha kimse hatırlamaz.

    de_nuke: greenpeace üyeleri nükleer silah üreten bir fabrikayı sabote etmek için mekana el bombaları, tüfek ve anket formlarıyla saldırırlar. lakin saldırı zamanı olarak alışkanlıktan öğlen 1'i seçtiklerinden o sırada yemek molasından dönmekte olan güvenlik görevlileri hepsini öldürür. en akla yatkın ve ses getirecek eylem fikri olmasına rağmen greenpeace çalışanlarının bu kadar kolay telef olmasındaki en önemli unsurun hepsinin birbirine kelepçeli olması gösterilmiştir.

  • kyk’da kalırken oda arkadaşım yurtta kendi yemek hakkıyla aldığı meyve sularını biriktirmişti sırf memlekette mevlüt okutacakları için. en büyük boy valize zor sığdırmıştı.

  • tek cocuk olmanin getirisidir. cok da bilincli yaptigimi dusunmuyorum, sadece aklima gelmiyor.

    ben genelde moralim bozukken bir seyler anlatma ihtiyaci hissederim. bi kere cok salak bir sey oldu, sanirim iki sene once falan. nşa'da moralimi bozacak bir konu degildi, ama olayin arka planini anlatayim. su hayatta, kimseden bir onay almadan giristigim ilk buyuk is lazer goz ameliyatimdir. bir anda, bir doktor buldum, gittim konustum, parayi pulu ayaraladim hop ameliyat oldum. ama hic degilse, ailemin "dur yapma bir dusun" bile demesine izin verecek zamani vermedigim icin, oyle tetikte bekliyorum kesin basima bir is acilacak ve ailem kafamda konusacak. bizim aile biraz seydir, memur. bir seyi asla onlarin rizalariyla yaptigimi bilmem; yani on bes yasina kadar falan baktim, dinledim bunlari, ulan hicbir seye izin vermiyorlar, ne desem hayir, ne desem olmaz. bir de bunu acimasiz bir sekilde yapiyorlar yani altindaki mesaj hep "baskasi yapar da senden bi bok olmaz kizim bosa cabalama" o yuzden, kafasi bana soyle on besten sonra geldi, aileye ragmen bir seyleri yapmaya basladim, ama o huzursuzlugu da hic atamadim.

    neyse, icim icimi yiyor. goz kontrolu icin doktora gittim. zaten tetikteyim, doktor da bir tuhaf adam. dedi "sende goz tansiyonu" varmis. heh, tamam goz tansiyonu varmis ama nasil, ne demek goz tansiyonu? doktor bir gizem kasiyor, "neyse baska testler yapariz. bakariz... daha erken... ameliyat da mi var? hm" falan. zinhar agzindan neyin yolunda gitmedigine dair bir aciklama alamiyorum. yani, aptallik adetimdir, ama boylesi hic adetim degildir; aptalligim kalitelidir genelde. neyse, uzun lafin kisasi, ben interneti bi actim. sonra olanlar oldu, aglaya aglaya alti nokta korler dernegine uyelik formu dolduruyorum.

    o ara dunyanin en buyuk salakligini yaptigimi bilmeden annemi aradim. ama nasil agliyorum, icim sokuluyor. ana tema ben kör olacagim. annem boyle bir iki dinledi falan, sonra dedi ki "ay sen boyle aglarken benim moralim bozuluyor, beni bi daha boyle arama"

    bir de bana derler ki "gamsiz" e... anasinin kizi be iste. benim gotum atiyor, annemin derdi sey "onun morali bozuldugu icin, onu aramamam gerektigi" e tamam. olur. aramam. neyse ana yuregi, dayanamamis, telefonu kapattiktan sonra istanbul'da benimle related ne kadar insan varsa hepsini aramis "gidin bakin" diye. benim telefonlar susmuyor, insanlarin diline dustugum de artisi oldu.

    zaten pek bir sey anlatmazdim, bu olaydan sonra iyice koptum. simdi de diyorlar ki "e sen hic bir sey anlatmiyon" lan... ben su hayatta, koseden koseden yuruyup bize ayrilan surede basimi belaya sokmadan ne bileyim, iste oyle dumduz yasayayim gideyim derdindeyim, peki, siz beni delirtmeye mi calisiyorsunuz?

  • bugün tanıdık bir a101 çalışanından da duydum, bana yakındı. artık 7:30 da başlamak üzere 13 saat çalıştığını söyledi. bunun için ek ücret de almıyorlarmış. vatandaşın alın teri kutsaldır, işverenleri çalışanlarının seslerine kulak vermeye davet ediyorum.

  • günaydın demesi. yuh! bir insan hoşlandığını bu kadar belli etmez, gülümseseydi bir de!!