hesabın var mı? giriş yap

  • iş güvenliği uzmanı a.b. sanki olayın sorumlusu gibi çoktan gözaltına alınıp tutuklanmış bile. ilgili savcı ve hakim 6331 sayılı kanunu açsın okusun; işletmelerde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmasından "işveren sorumludur". daha işveren ifade bile vermemiş deniliyor. işin ciddiyetine bakar mısınız?

    adamın sahibi olduğu fabrikada deprem etkisi yapan bir patlama oluyor, insanlar ölüyor ama daha ifadesi bile alınmamış.. bu nasıl bir hukuk sistemidir, nasıl bir adalettir acaba? bu kişinin dokunulmazlığı mı var?

  • islamla taşşak geçen siyasal islamcıların bir başka iddiasıdır...

    he amk he aynen
    başkasının hakkını yemek hoş değilmiş

    hoş değil dediği şey, kuran'da affı olmayan tek günah
    bak dinlerini bile büküyorlar sırf akepe'ye laf gitmesin diye

    ekleme: altta gene gelmiş biri affedilmeyen tek günah hak yemek değil diyor.
    kuran oku olm kuran oku, allahın diyor ki bana kul hakkı ile gelme, hak yediğinden isteyeceksin yani affetmiyor kendisi.
    olm inandığınız dini bile bilmiyorsunuz ya gerçekten komedi bir de aklamaya çalışmış bu hak yemeyi, olm siz müslüman mısınız gerçekten?
    adam diyanete değil bana laf ediyor uydurulmuş diye. komedi yemin ediyorum komedi, akepe allah'dan büyük bunlar için yeter ki laf gelmesin padişahlarına

  • gördüğüm kadarıyla çok kişinin içinde bulunduğu durum.

    edit: bir sigara yakıp içenler +1

    edit 2: iyi seneler beyler

    edit 3: yılbaşında çay içmeyen ezikler diye başlık açarız bu gidişle, herkes eşe dosta mesaj atsın çay demliyoruz.

  • ırtibat kurduğum muhteşem ötesi, kanatsız melek, savaşçı ruh ; çok değerli onkoloji virtüözü sevgili (bkz: süalp tansan)'la irtibat kurdum az önce ve ilgileneceğini söyledi. kendisinin amerika boston üniversitesi'nde kürsüsü var. ınanın sevinç ve heyecandan elim titreyerek yazıyorum çok şükür.

  • 'ey izmir belediyesi bu kaçıncı kaza tramvay yolunda hiç güvenlik bariyeri yok insanlar dalgın olabiliyor,resmen plansızlığın ceremesini canıyla ödeyenler varvar.'

    hayatimda duydugum en sacma yorum bu olsa gerek. dunya'nin hangi ulkesinde, neresinde tramvay yolunda bariyer olur gosterde biz de bilelim.

    edit: hala bana orda burda var diye mesaj atiyorlar. arkadas tramvay sehir ici icin tasarlanmis, dusuk hizda giden ve mevcut yollarin uzerinden veya paralelinden giden bir aractir. hadi dunya'yi gormediniz. acin bir googla'a sorun. o da olmadi 150 yillik tarihi istanbul tramvayini gozunuzun onune getirin. gunde bir milyon yayanin yurudugu istiklal caddesinde yayalarin icinden gectigini belki hatirlarsiniz. oturup size dunya'nin farkli sehirlerden elli tane tramvay fotografi mi paylasalim illa.

  • bir yorgunluk vardi uzerimde. arka arkaya bir kac gun surunce, "doktora gideyim" dedim kendime, "bu yogun tempoda bu sekilde dayanmak zor". bir hafta kadar oyalandim, ve sonra, bir gun girdim o lanet pahali hastaneye..

    bir kac test yaptirdi doktor, sonra bir kac tane daha. ben "kimbilir ne bulacaklar?" diye dusunuyordum. ama daha cok, bir sonraki hafta yapacagim yurtdisi seyahatteydi aklim. zaten yorgundum, 5 gun toplanti, sonra geri donus, ve bir sonraki seyahat.

    geldi doktor, elinde bir dosyayla, ben kapinin onunde, "buyrun" dedi, "konusalim".

    sonrasi biraz bulanik. "soyleyebilirsiniz" diye cevap verdigimi hatirliyorum, "aileniz gelene kadar bekleyelim" dediginde. bir de "pankreas kanseri" dedigini. cok dinlemedim anlattiklarini, biraz da kacarcasina disari attim kendimi.

    tanidigim bir hastalik degildi, ama okumustum daha once neler yapabildigini, ne kadar hizli etkiledigini. ailem sehir disindaydi, kardesim yurtdisinda.. kimseyi arayamazdim, aramak istedigime de emin degildim zaten. 4 gun evden hic cikmadim, televizyon acmadan, kitap okumadan, muzik dinlemeden, sadece camdan disari bakarak gecen 4 gun. isyerinden ariyorlardi, acmiyordum. (kovmus zaten patron beni, 3 gunun sonunda). ne yapacagimi bilmezce yurudugum 3-4 gun geldi sonra. butun gun, yavas bir tempoyla yuruyup, eve sizacak kadar yorgun dondugum gunler.. baska turlu uyuyamiyordum cunku.

    sonra ne mi oldu? bir gun yururken, bir hastane gordum yolda, "ne yapabilirim?" diye sormak icin girdim, doktor soruyu yonelttigim anda "kocaman kanli canli adamsin sen, nasil olur, olmaz boyle sey" dedi, yeni testler, ve sonunda ortaya cikan bir enzim problemi. 3 ay hap kullandim, gecti. yilda bir kontrol dediler, onu bile yapmadim.

    tanim mi lazim? vereyim: doktor dovduren hastalik

  • bilindiği üzere türkiye'de altın madalya alana 2.000 cumhuriyet altını veriliyor. phelps türk olsa,

    tanesi 2.000 altından 17 altın madalya olmak üzere,

    17 x 2.000 = 34.000 cumhuriyet altınına sahip olacak. buna ek olarak 9 dünya rekoru kırdığı için,

    9 x 1.000 = 9.000 ekstra cumhuriyet altını. 34.000 + 9.0000 = 43.000 cumhuriyet altını. bu da,

    43.000 x 600 tl = 25,800,000.00 türk lirası. o da,

    usd/try = 0.56182 den,

    25.800.000 x 0.56182 = 14,494,956.00 usd para demek.

    fakat phelps napıyor, madalyanın tanesi 25.000 dolardan karın tokluğuna kulacını sallıyor. ağlamamak elde değil.

    (bkz: hesaplayan adamlar)