ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
en iyi üniversite kütüphaneleri
kardeş sileriz sıkıntı yapma'nın ingilizcesi
-
kardeş
sileriz
sıkıntı yapma.
bunun hiçbir dile birebir çevirisi olamaz, yapılamaz imkansız. bu 4 kelimedeki atarın bu 4 kelimedeki varoşluğun başka dilde karşılığı olamaz. çünkü burada bu kelimelerle verilen mesaj çok başka, we will delete it falan değil, orada numarasını silmesi değil olay çünkü, daha derin. türkçeyle bile anlatamıyorum bak sen gelmiş çeviri diyorsun *
cihangir'deki mavi tişörtlü emniyet müdürü
-
çocuğu bırak, ülke uyuyor. video durumu çok güzel özetlemiş aslında.
biz uyuyoruz onlar alıyorlar.
uyumayın!
edit: bazı arkadaşlar tepki göstermiş insanları galeyana getiriyorsun diye.
ben kimseye sokağa çıkın, ortalığı karıştırın demiyorum arkadaşlar. bu ülke hepimizin, hem kendimiz hem toplumumuz için mücadele ediyor birçoğumuz. böyle zamanlar toplum olarak bağlarımızı güçlendirmek için bize örnek olmalı.
uyanık olmak, gözlemlemektir. doğruyu yanlışı ayırt edebilmektir.
bim a101 ve şok'a devletin sınır getirmesi
-
"daha dün 2 liralık makarnayı 15 liraya, 8 liralık kolonyayi 35 liraya satmaya çalışan küçük esnaf yaprağımı yesin", diye karşıladığım olay.
madem kooperatifsin, buyur serbest piyasa.. sen ucuza kaliteli sat da millet senden alsın allah'ın fırsatçıları..
edit: bakkalların kendi aralarındaki konuşmalarınin caps'i...
https://twitter.com/…tatus/1238462104413364226?s=19
eurovision'a katılmamanın gerçek nedeni
-
asil sebep, ne oylamadaki adaletsizlik ne de hadise'nin kiyafetidir.
bana gore baslica birkac sebebi var:
- bu tarz organizasyonlarda (eurovision, dunya kupasi, avrupa sampiyonasi vs) tum ulke bir olur temsilcimizi destekler. akp'nin tum stratejisi toplumu kutuplastirmak uzerine kurulu oldugu icin, toplumun farkli kesimlerinin -aralarindaki farkliliklara ragmen- bir araya gelmesi akp'nin isine gelmez.
- turk vatandaslarinin -ozellikle interneti kisitli kullananlar ya da hic kullanmayanlari- avrupa'nin medeniyet seviyesinden ve hayat standartlarindan haberdar olmamasini istemesi.
- bir de son zamanlarda eurovision'da lgbtq+ agirlikli katilimcilarin olmasi.
edit: imla
erkeklerin aşk acısını daha kolay atlatması
-
tomris tamer (henüz tomris uyar değilken yani) ülkü tamer'le evliyken aşık oluyor cemal süreya'ya. ikisi de evli aslında. sonra ikisi de ayrılıyor eşlerinden ve birlikte oluyorlar. yaklaşık üç yıl sürüyor bu aşk. o dönemin edebiyat çevrelerine göre de, aşk ki ne aşk hani.
tomris uyar çok sağlam bir kadın. sizin aklınıza kadın gibi kadın dendiğinde kim gelir bilmem ama benim aklıma gelen üç isimden biridir kendisi. özgür, zeki, cesur, sosyal, komik, dilinin kemiği olmayan, okuyan, yazan, eleştiren bir kadın. hakkında en sevmediğim tanım ikinci yeni'nin gelinidir. (zaten türkçe'deki en çirkin kelimelerden biri de "gelin" bence. ne saçma sapan bir kelime)
aşık olunacak kadınmış ki, ülkemizin sayılı edebiyatçı ve yazarları (ülkü tamer, cemal süreya, turgut uyar, edip cansever) kendisine aşık olmuş. ve muhakkak hepinizin hayatına dokunmuş en az bir tane şiirin/şarkının öznesi olmuş.
cemal bey pek seviyor tomris hanımı. her akşam koşa koşa eve geliyor. tomris uyar o günleri şöyle anlatıyor;
"evine bağlı, evinde olmayı seven bir adam -akşamları eve biraz geç gel yahu, bir erkek hiç dolaşmaz mı- dedim. ertesi gün altıyı çeyrek geçe geldi, sonraki gün altı buçuk. normalde altıda gelirdi. bir gün toz aldım, bezi silkelemek için pencereden eğildim ki kapının önünde oturmuş saatin dolmasını bekliyor" (şu tatlışlığa bakar mısınız?)
tabi bu hikayeden tomris hanımın biraz otoriter olduğu anlamını da çıkarabiliriz. haliyle biraz fırtınalı bir ilişki yaşanıyor. bir ayrılıklarından sonra cemal süreya şu satırları yazıyor "daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!" (bana biri bunu yazsa, allahhhh allahhh nidalarıyla zafer turuna çıkardım.)
ama gelin görün ki bu ilişkiyi bitiren de cemal süreya oluyor. bu konuyla ilgili tomris uyar şöyle diyor:
"beni bıraktı ama rahat edemedi. ona göre bana sahip olunamazdı. senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikayen hakkında sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim, benim ağzımdan kimse duymayacak, dedi ve doğrusu hiç yazmadı."
şimdi gelelim asıl konuya. cemal süreya'nın söylediği gibi, tomris uyar için bir daha hiç yazmaması aşk acısını atlattığından mı, yoksa ölene kadar atlatamadığından mı?*
dünyanın en yüzeysel adamı
-
-bak 3 gün önce aldim bu kitabi ama cok hosuma gitti hemen bitirdim.
-himm samandan mi bu sayfalar?
-hı hı..seni de düsünmüs yayin evi...
31 ağustos 2014 icloud hack saldırısı
-
arşivi yanlışlıkla indirip bakanlar varmış. bende bakarken yanlışlıkla 31 çekenlerdenim. bu arada yapılan ayıp çok kınıyorum.
1971'den istanbul fotoğrafları
-
boston üniversitesi arşivinden alıntı yapılmıştır. daha fazla fotoğraf için : https://open.bu.edu/handle/2144/7960
-------------------------------
galeri tarzı bakmak isteyenler için :
https://yadi.sk/d/urhhhe8bdssxw
-----------------------------
kar yağıyor bugün işe gelmeyin diyen patron
-
şirketim varken bendim bu. evden çalışmak diye bir şey var, deneyin çok güzel oluyor. fakat şirket piyasada tutunamadı, ne kadar başarılı bir yaklaşım olduğunu tartışabiliriz.
eve gidince haber ver diyen insan
-
sevilesi insandır. formaliteden de olsa bunu söyleyen kişi karşı tarafı önemseyen bunu hissettirmek isteyendir. düşünceli, nazik ve tabi ki sorumluluk sahibi olmaktan kimseye zarar gelmez.
celal şengör
-
fatih altaylı, deprem'in ilk günü deprem esnasında mavi ışıkların ne anlama geldiğini kendisine sordu. 'bilmiyorum' diye cevapladı ! yer altında bazı elektrik olaylarının olduğunu söyledi ama gökyüzü ile alakalı hiç bir okuma yapmadığını ve dolayısıyla bilmediğini söyledi.
adamın bilgi birikimi ve saygınlığı olağanüstü seviyede olmasına rağmen bil-mi-yo-rum diyor ey dünyalılar. huzur ve güven içinde yaşayabilmemizin tek anahtarı bu ve bunun gibi bilim insanlarını örnek almaktır.