hesabın var mı? giriş yap

  • millet tekbire saldırmıyor, insanlar canlarıyla uğraşırken o esnada kendilerini yırtarcasına tekbir atanları eleştiriyor.

    ayrıca ne düşünürseniz düşünün amk bir de size mi açıklama yapacağız lan. rahatsız edici hareket yapmasın kimse bizler de burada konuşmayalım. olay bu kadar basit.

  • - aa cenk nabıyosun? aysun mu o?
    - evet.. sen zararsızsın dedi.. kafasına vazoyla vurup bayılttım ırzına geçiyorum şimdi...
    - aheuahe ilahi cenk.. söyle aysun'a cafe de zartzurt'a gidiyoz biz, oyalanmasın gelsin..
    - ühühühüh ibneler...

  • benim çocukluğumdur. böyle bir çocuğunuz varsa, biraz yaramazlığa teşvik edin ev sahibine çaktırmadan.
    çocuk azcık piç olsun, yoksa benim gibi özgüzensiz, sikko bi eleman olur çıkar.

  • yaklaşık bir buçuk yıldır devam eden ortodonti tedavimde kullanılan braket türü. tarafıma uygulanan söz konusu tedavi esnasında tecrübe etmiş olduğum tek avantajı kimse tarafından farkedilemeyen bir braket olmasıdır. gelelim dezavantajlarına.

    bana göre dezavantajları daha fazladır. fiyatı alışılmış braketlere göre yaklaşık 3 katı daha fazladır. tarafınıza uygulanan lingual braketler sadece sizin dişlerinize uygun olacak şekilde üretildiği ve bu üretimin yurtdışında yapıldığını düşünürsek uygulanması üretimden sonra olacaktır. benim braketlerimi ağız görüntülerim alındıktan 4 ay sonra dişlerime uygulamışlardı. ayrıca braketleri kırmanız, zarar vermeniz yada yapıştığı yerden düşürüp kaybetmeniz gibi durumlarda yenisini üretilip gelmesi yaklaşık 3-4 ay sürmektedir. bu durum ise tedavinizin uzamasına sebep olacaktır. temizliği ve bakımı diğer braketlere göre daha zordur ancak satın alacağınız bir ağız duşu aleti ile bu konunun üstesinden rahatlıkla gelebilirsiniz. diğer konu ise yeme içme esnasında yaratacağı dezavantajdır. braketinize takılan bir yiyeceği çıkarmak daha zor olacaktır, özellikle de satın almış olduğunuzu varsaydığımız ağız duşu aletinden uzaksanız. bir diğer konu ise kişiye göre değişen bir durumdur. konuşmanızı değiştirebilecek bir yapıya sahiptir. dişin arka yüzüne uygulanan bir braket türü olduğu için dilinizi kullanma kabiliyetiniz sınırlanır ve konuşmanız biraz daha peltek bir hal alır. aynı zamanda bu durum şehsen beni de çok rahatsız eden başka bir duruma sebep olur. dilinizin ön yüzeyi metale sürtünme sebebi ile düzenli bir şekilde tahriş olur. bende acıya yol açacak bir tahriş yaşatmadı ancak diş macunu, ağız gargarası gibi temizleyici özelliği olan ürünler kullandığım zamanlarda dilimin tahriş olan bölgelerinde sızı hissetmeme neden oldu.

    yukarıda bahsettiğim sebeplerin dışında çok önemli olduğunu düşündüğüm bir etken daha vardır. o da bu tedaviyi size uygulayacak olan diş hekimi. lingual konusunda uzman olması gerekir. çünkü geleneksel braketli tedavilerden daha farklı bir tedavi tekniği vardır. bana göre lingual konusunda eğitimli olması ile birlikte lingual tedavide yeterli tecrübeye de sahip olmalıdır.

    not: yukarıda bahsetmiş olduğum tüm detaylar kendi yaşamış olduğum tecrübelerdir. kişiden kişiye farklılık gösterebileceği için yukarıda yazdıklarımı bir tavsiye yada olumsuz görüş olarak algılamayınız.

  • (bkz: hani nickimden anlamadıysanız doktor olduğumu)

    edit: sık sık favlanıyor bu entry. nicki drxxyyy gibi bir formatta olan bir arkadaşın hastalarından duyduğu kendince komik anılarını anlattığı bir entry vardı, bu entry silindiği için benim entrym anlamsız görünüyor ama sözlük ahalisi yine de çakmış olayı *. hekimlere diğer insanlardan çok daha büyük saygı duyarım. ancak hekim olmayan insanların, vücut sistemlerine, anatomiye, hastalıklara entelektüel bir ilgi duyması nedense bazı hekimlerde son derece gereksiz bir alerji yaratabiliyor. vücudumda bir anormallik hissettiğimde doktora gidip yaşadıklarımı detaylı şekilde açıklıyor, olası hastalıkları hekim gözüyle değerlendirmesini istiyorum. pek çok doktor kendisine yardımcı olan bu bilgilere ilgi gösterirken bazıları sığ bir bakışla "googlecı bu" tavrı takınıyor. burada eleştirdiğim şey de bu.

  • bu cevapsız çağrılarla bir sazan yakalanır. bu sazanı sana geliyorum gel beni al diyerek kapıkule'ye kadar getirirler. bu arada devamlı şunun için, bunun için para lazım derler, kekimiz de bu paraları devamlı gönderir. kapıkule'ye kadar getirdikleri kekten vize işlemlerinde sorun çıktı şu kadar daha para lazımmış gelemiyorum lütfen biraz daha para gönder derler. bizim delikanlı kek de takım elbise kravat o biçim giyinmiş elinde çiçekle sınırın öteki tarafında kendisine kavuşmak için bekleyen müşkül durumdaki misafirinin (!) son müşkülatını da giderip kavuşmak için eli sikinde parayı gönderir. bu son para gittikten sonra artık bu cevapsız çağrı sahiplerinin para istemek için bir sebebi kalmamıştır. bu kek de bu parayı gönderdikten sonra bulgaristan'da aradığı numaraya bir daha sonsuza dek ulaşamaz. geçmiş olsun. kapıkule gümrükte çalışan bir arkadaştan dinledim. oltaya gelen acayip çokmuş.

    hatta gümrükteki elemanlar o kadar alışmışlar ki bu işe, takım elbise kravat elinde de çiçekle gümrüğe gelenlere direk soruyorlarmış "bulgaristan'dan misafir mi bekliyorsun" diye. he vallah diyormuş bekleyen kek de. sonra başlıyorlarmış gülmeye. kekimiz de o anda anlıyormuş keklendiğini.

  • ahmet davutoğlu'na göre "bizde böyle bir inanç var"mış.

    ben 35 senelik istanbulluyum böyle bir inançtan haberim yok.

    yavşaklığın da gereği yok. kimse sabrımızı test etmesin.