ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
erkekler arasındaki gizli antlaşmalar
-
işten gelen ev arkadaşına "günün nasıl geçti" diye sorulmaz.
bi kere sormuştum "sevgilin miyim lan ben" demişti. sonra bi aydınlanma falan,bu da bir antlaşma maddesi heralde diyerek olaysız dağılmıştım.
atak helikopterinin kilosu 200 bin dolardır
-
akp'li ekonomi dehası mehmet şimşek beyanı.
https://www.youtube.com/watch?v=mb8brtumqk0
aynı partili savunma bakanı ise bunun kırkta biri kadar bir rakam söylemiş:
http://www.airporthaber.com/…loads/news/atak3_6.jpg
atak'ın boş ağırlığı 2900 kilodur. kilo başına 200 bin dolar dersek bir tane helikopter 590 milyon dolar eder ki dünyanın en büyük yolcu uçağı olan a380-800'ün bile liste fiyatı 428 milyon dolardır.
ekonomi kimlere emanet...
bölücü kebapçılar
-
herkes bir günlüğüne de olsa terörist olacak bu ülkede. kaçarı yok. sıra kebapçılara gelmiş* şimdi pazarcılar düşünsün tehlike çanları onlar için çalmaya başlıyor, çember daralıyor.
neyse ki ben 2 yıl önce falan teröristliğimi yapmıştım sırayı savdım. kafam rahat.
sabah deniz çarşaf gibiydi diyen amca
-
amca mamca diyerek yaşlandırmak istemiyorum ama babam abi bu. 3 4 günlük tatile gidersin, son gününde öğlen yola çıkılacaktır, sabah 7'de kalkar bir kahvaltıdan önce girer, kahvaltıda bu cümleyi sarf eder, sonra iki posta da öğlene kadar girer denize. bu tespiti buraya armağan eden arkadaşı can-ı gönülden kutluyorum.
25 temmuz 2015 pkk'nın sokağa çıkın çağrısı
-
komple edit:
oh ne güzel be. vallahi çok güzel!
sizin amacınız ne ben anlamadım, anlayan bana da anlatsın şu olayı.
siz şimdi dilediğiniz zaman askere, polise, sivile saldırın ama ses çıkarılmamasını bekleyin. eeee paşam, başka arzunuz?
askere saldıracağınız zaman nizamiye kapısını açıp askerlerin ellerinden silahları da alsınlar mı? polise saldıracağınız zaman polis tüm donanımını bir kenara bıraksın mı? dilerseniz sivilleri öldüreceğiniz yerleri önceden belirtin de devlet oraya halkı toplasın daha çok insan ölsün, ne dersiniz?
siz bunca yaptığınız şey karşılıksız mı kalacak sandınız? bunların elbet bir karşılığı olacaktı. bunu dünyanın tüm devletleri bu zamana kadar 40 defa yapardı. geç kalan yerinde bir operasyondur.
şimdi bir de utanmadan sokağa çıkıp eylem mi yapacaksınız? bu nasıl bir pişkinliktir, siz insan olduğunuza emin misiniz?
qr kod ile atm'den para çekmek
-
millet daha kartı atm'ye sokamıyor, bizimkiler "keşke herkes kullansa" diyor.
50 yıl sonra olur kardeş.
entry numaralarının kaybolması için ne dediler
-
tarihçiler: ecdadımızın entry numaralarını okuyamıyoruz
yakın arkadaştan bir anda soğutan şeyler
-
sizi kıskandığını fark ettiğiniz o an.
sitede yaşamak
-
20 yıl kadar önceydi. internet falan yok, bizim dünyadan haberimiz yok. amerika'da iyi koşullarda yaşayan işi nedeni ile dünya'yı gezen bir arkadaşımız vardı. bir gün bir sohbette türkiye'de sitelerin olmamasının çok güzel bir şey olduğundan falan bahsetti. anlamadık biz ne demek istediğini.
şöyle açıkladı, toplumda fakirlik arttıkça site yaşamı çoğalıyor. sen insanlar seni görmesin, görüp de kıskanmasın, kıskanıp da sana zarar vermesin diye yüksek duvarların arkasına saklanmak kendini diğerlerinden soyutlamak zorunda kalıyorsun. o parayı son derece legal ya da illegal bir şekilde kazanmış olabilirsin. bu önemli değil önemli olan birileri açlık sınırındayken senin yaşamının onlara batma ihtimali. hindistan, güney afrika gibi örnekler verdi yanlış hatırlamıyorsam. sonra gelişmiş ülkelerden örnekler verdi. ne kadar az site olduğunu insanların cadde binalarında yaşadığını anlattı. bu yüzden de türkiye'nin gelişmiş ülkelere benzediğini bunun da daha kaliteli bir yaşam olduğunu anlattı.
biz tabi o zaman henüz burnumuzun ucunu görmemiştik. geldiğimiz noktada dedikleri çok daha anlamlı geliyor. her gün yükselen siteler ülkedeki gelirler arasındaki uçurumun göstergelerinden biri aslında. sen ekmeğini hakkınla da kazansan, yoksulluğun artması onlarla arana duvar örmek zorunda bırakıyor.
ne kadar yoksulluk o kadar duvar.
fotokapana taş atan kadın
-
anadolu çomarının doğal ortamında, kendi kendine zararlı olabildiğinin ilk görsel kanıtıdır.
cvt şanzıman vs dsg şanzıman
-
ikisini de kullanan biri olarak;
dsg - 2015 audi a3 sedan
- 2. yılında şanzıman komple dağıldı. yolda kaldım çekici üstünde yetkili servise gittim. tam bi rezillikti. şanzımanın tamamı değişti. 30.000 tl masraf. iyi niyetten yırttık.
-vites değiştirme mekanizması değişti. 4800 tl. bedelsiz değiştirdiler.
- kronik olarak frenleme yaparken 4'ten 3'e geçişlerde inanılmaz bir tekleme mevcut çoğunda.
-dsg'nin alt devirlerde yüksek vites geçişleri ile dpf'ye olan etkisini, dpf arızasında 18.000 tl'den 46.000 tl'ye kadar olan masrafını saymıyorum. (aşırı kurum bağlatma, seramik çatlama, rejenerasyon vs)
- yağlama - kuru sistem arasında değişen bir şey yok ikisi de bozuluyor.
+ çok seri, geçişler asla hissedilmez, küçük bir azınlıktaysanız bozulmaz,
+tüm olumsuzluklarına rağmen konforuna bir kere alıştıysanız geçmiş olsun. bırakası gelmez. bıraktıysa gider bir daha alır.
cvt şanzıman -2004 mini cooper
- ilk kalkışta gazı köklerseniz devir direk 4000e sabit şekilde dayanır, as900 gibi bağırır ama ahım şahım yol almazsınız.
- seri değildir, hazırda bekleyen bir kavrama sistemi yoktur. komplike değil basittir.
+ vites geçişlerini yine hissetmezsiniz. ama bir dsg değil.
+ kolay kolay bozulmaz. dağ-bayır gez, anasını sik, nasibim buymuş der efendi efendi vitesleri geçirir.
+ arıza maliyetleri dsg'ye göre çok çok düşüktür.
sonuç: ikisine de binin amk.
güneşe taparken dikkat edilecek hususlar
-
gece olduğunda inancınızı sorgulamayın. zira, siz onu görmeden de sevdiniz.