hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • gecenin yarısı girdiğiniz çorbacıda , önden giren arkadaşınız selamünaleyküm dediğinde, arkadan aleykümselam diye cevap vermek ..

  • şu anda ankara'dayım. az evvel kardelen çakırlar dolmuşundan indim. (kardelen çakırlar paralel bir evrende harika bir sahne ismi olabilirdi fakat ankara'da bir dolmuş hattı olarak kalacak.)
    yarım saatlik dolmuş yolculuğumda gözüme çarpan tabelalar: gimat, ostim, gimsa, oleyis sitesi, arı kovanı 3 sitesi, ılkyerleşim mahallesi, güvengirkent, detca 2 sitesi vs.
    bu ve benzeri örneklerden kolayca yapabileceğimiz bir çıkarım var ki o da ortalama bir ankaralı gün içerisinde konuşurken birkaç yüz anlamsız kelime, kısaltma ve rakam kullanıyor. çarşıda pazarda "gimat, ostim, pursaklar, bala, çinçin, oleyis dört" diyerek dolaşıyorlar.
    anladığım kadarıyla ankaralılar sürreal bir gerçeklikte yaşıyorlar ve bu yüzden ankara'yı çok seviyorlar. çünkü ankara onlara dışarıda bulamayacakları fantastik dünyayı sunuyor. mesela yarın bir taksi çevirip " çıkınçıkmazına gidiyoruz " demek istiyorum. taksicinin " mordor yolu kalabalık olur, ayrıkvadiden kavaklıdere'ye inelim abi" diyeceğinden eminim.
    eminim çünkü ankara'dayım.
    eminim çünkü bu iletiyi kuzenimin ankira 1 sitesi'ndeki evinden yazıyorum.

  • samsun'un tekkeköy ilçesinde bir barakada babaannesi ve dedesiyle yaşayan 9 yaşındaki çocuktur. arkadaşlarının kıyafetleriyle dalga geçmesi nedeniyle 1.5 aydır okula gitmiyormuş.link
    kıyafette serbestlik getirenler şimdi daha mutlu olmuşlardır eminim. zamanında kendimizi yırttık; bu yanlış bir uygulamadır, sosyal farkı ortaya çıkarır, bari ilköğretimde uygulanmasın dedik ama dinletemedik.

    edit1: 1- yardımda bulunabileceğimiz bir hesap numarası var mı diye çok sayıda mesaj geldi. şimdilik yok ama haberi yapan kişi/kurum veya samsun valiliği aracılığıyla o aileye ulaşmaya çalışacağım. sonuçtan sizleri haberdar edeceğim.

    2- tek bir örnekle genelleme yapmak gibi bir amacım yok, parası olan var olmayan var. herkes çocuğuna okulda giyebileceği farklı elbiseler alamaz. bu tüm dünya ülkelerinde geçerli olan bir gerçektir ama bizim gibi az gelişmiş ülkelerde daha fazladır. birçok aile, çocuklarının "bugün ne giysem" telaşesine kapıldığını söylüyorlar, çevremde duyuyorum ben bunları. bu yüzden enazından ilkokul seviyesinde(bence lise de dahil) böyle bir uygulama faydadan çok zarar verir.

    edit2: bakanlık olaya el atmış, gerekli talimatlar verilmiş. inşallah benzeri olaylar bir daha yaşanmaz ya da daha az yaşanır diyelim daha doğru olur!

  • başlık: belediyenin cenaze arabasını çalıp her gece
    entry 1: mezarlıkta terör estiriyorum
    entry 3: helal piç millet o arabaya binmek için ölüyo amk

  • ulan çıkmadı ki karşıma şöyle bir aile basayım oğullarına nikahı.
    sonra sabahtan akşama kadar müge anlı senin ibs benim takılırdım anasını satiyim.

    aradığım ailedir.
    tanıyan bilen varsa oğullarına talibim.

    zorunlu edit: arkadaşlar amme hizmeti yapıyor ve ibs' nin açılımını yazıyorum; işte benim stilim aq hiç mi gündüz kuşağı izlemediniz?

  • cesaretine hayran filan olmadığımdır. bu ülkede böyle bir şeye kalkışmak delilikten başka bir şey değil. gerçekten hiç ama hiç şansı yok. millet gün ortasında minibüse binerken başına neler geliyor, otostop çekmek bile bile lades olur sadece. umarım bu kızcağız bir an önce vazgeçip geri döner veya ailesi gidip getirir. yoksa böyle bir girişimin sonu olarak hiç olumlu bir olasılık göremiyorum. umarım haksız çıkarım.

    not: kızı eleştirdiğimi filan düşünenler olabilir. hayır katiyen eleştirmiyorum, onun için korkuyor ve endişe ediyorum. kendi kardeşime yapacağım gibi kendini tehlikelere atmasın diye sıkı sıkı saklayıp korumak istiyorum. keşke böyle şeyler yapabileceğimiz bir coğrafyada yaşıyor olsaydık. ama ben otobüsle tek başıma tatile giderken bile tedirgin oluyorum.

    "biz korktuğumuz için böyle oluyor, cesaret göstermeliyiz" diye düşünenler olabilir. ben böyle düşünmüyorum. devrim şehidi olabilecek hamur yok bende, korkağım ben. tacize, tecavüze uğramak, boku bokuna öldürülmek istemiyorum. sevdiklerimin başına böyle şeyler gelsin istemiyorum. kimsenin başına böyle şeyler gelsin istemiyorum. bir şeylerin düzelmesi için kendimi feda edemem. düzelene kadar kendimi ailemi korumaya ve saklanmaya devam ederim. ha düzelsin diye yazarım, çizerim, paylaşırım. onlar ne kadar işe yarar? bilmiyorum.

  • popülist ülkemin yeni popülist söylemlerinden biri.

    evet, depremde binaların yıkılmasını önleyen güzel mühendislik örneklerinden biridir.
    fakat
    bina yönetmelikler dahilinde yapılıp denetlemeleri düzgün yapılırsa binanın yıkılmaması için bu izolatörlere ihtiyaç yoktur.

    ama popülist ülkemde göreceksinizki binlerce sismik izolatör firması türeyecek. bu türeyen firmalar standartlarda olmayan ucuz izolatörler satacak. ahlaksız müteahhitler bu ucuz izolatörleri binalarında kullanarak binanın depreme dayanıklı olduğunu öne sürecek.

    ve sonuç olarak gene depremde bu binalar yıkılacak.
    umarım ben haksız çıkarım.

  • bedensel engellinin ve zihinsel ozurlunun toplumdaki yerini kanitlayan utanc abidesi. ( yillarca uzak kalmis oldugum felcli ablami ankara ya gittigimde ici acilsin, ozel bir gun olsun diye atakule nin restoranina eski anilari yad etmek, yeniden kavusmanin sevincinde sevgiyi sicakligi paylasmak uzere goturdugumde, asansore binip yukari cikana kadar her sey cok guzeldi lakin asansorun bittigi yerde restoran bolumune gidebilmek icin bir suru merdivenin tirmanilmasi gerektigini gorunce caresizlik icinde geri donusumuz yuregimize coreklenen bir acinin esliginde son bulmustu.) onca murekkebi yalayip o koca kuleyi dikme planlarini cizen zihniyetin engelliler adina gostermis oldugu aciziyet ve koca bir ayipin ankara nin gobeginde butun gorkemi ile arz i endam ettiren heyulasidir.

  • "sahtekarlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde,gerçekleri söylemek devrimci bir eylemdir." *

  • isim,soyadımın baş harfleri kkk'dır.askere başladığınızda askeriye size bazı malzemeleri verir.bunun içinde terlikte vardır.terliği ilk aldığımda şaşkına dönmüştüm.üzerinde ismimin ve soyadımın baş harfleri yazıyordu.kkk! vay be askeriyeye bak herkese özel iş yapmış.sonra baktım herkeste aynı.şükür ki bu mallık süreci 3-5 dakika sürdü.hep derlerdi arkadaşlarım nizamiye kapısından girdiğin an mallaşırsın diye.