ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hasan sel'in karakol ifadesi
-
"geçiş mesafesi olmadığı için aracın üzerinden geçmek zorunda kaldım"
ama arabadan indiğimde ışınlanarak o kısımdan geçebilmiştim.
affetmekle vazgeçmek arasındaki ilişki
-
her affediş vazgeçişe bir adım daha yaklaştırır, zamanla affettin sanılanlar aslında vazgeçmişliğin olmuştur garip olan herşeyi affedersin sananlar ne zaman vazgeçtiğinin farkına bile varmazlar
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"adamlar aile arasında nişan yapar gibi başbakan seçti amk"
eski sevgili
-
facebook'ta "bugun 30bin buyukbas hayvan katledilmis" diye durum girdim. eski sevgilim "hala yasiyor olmana sevindim" yazmis altina.
vay arkadas.
esnaf lokantasının olmazsa olmazları
-
(bkz: kağıt peçete)
gercek kagittan pecete
debe editi: (bkz: minik eymen'e yardım ediyoruz kampanyası)
yazarların kendilerini anlatan en iyi film repliği
biberiye
-
kan dolaşımını hızlandırmanın yanı sıra, zihni de açan bitkidir. antik yunan'da öğrencilerin başlarına biberiyeden yapılma taçlar taktıkları ve taze biberiyeyi tütsü olarak yaktıkları bilinmektedir.
bu tarz benim
-
ulan resmen sakallının gittiği anlaşılmasın diye ona en benzeyen sakallıyı alıp koymuşlar. yer mi anadolu çocuğu? bana eski sakallıyı verin.
bülent uygun
-
aralık 2007'deki bir röportajında şöyle buyurmuş:
“ben karapınar’da 20 hanelik bir köyün çocuğuyum. köyler arası maçlarda çok top oynadım. daha o zamanlar yıldızdım. brezilyalı usulü kıvrak oyun stilim nedeniyle bana beyaz zico derlerdi.”
http://www.aksam.com.tr/…futbolunda_jole_ekolu.html
***
demek ki bülent hocam o yıllarda bir elf köyünde yaşıyormuş. köylü dostlarımızın, doğal görünümü itibariyle zaten sütaş peyniri gibi bembeyaz olan zico'nun rengini bile yeterince beyaz bulmamalarının başka açıklaması olamaz. valla tansiyonum düştü sabah sabah...
kız isteme söz nişan nikah düğün
-
(bkz: para tuzağı)
(bkz: tünelin ucu bombok bi yere çıktı)
bi kadın tanıyorum şu diyaloğu yaşayan;
gelin: adana set isterim.
kaynana: durumumuz yok kızım onu alacak.
gelin: durumunuz olduğu zaman evleniriz o zaman problem değil.
bu cümleden sonra ne mi oldu?
evlendiler bi de çocukları var şimdi :)
öğrenciye 16 yılda dil bilgisi öğretemeyen sistem
-
ana diline önem vermeyen bir milletten ne beklenir! millet olarak dilimize duyarlı değiliz.
ayrıca ana diline kendisinden bağımsız ya da ayrı bir şeymiş, nesneymiş gibi bakıp, davranıp dil bilgisi kurallarının hayatının hangi noktasında var olduğunu, hangi yapının, hangi amaçla kullanıldığını bilmeyen bu millet ve öğretmenlerin zaten öğretmesi beklenemez.
her dakika beraber olduğun, onunla düşündüğün bu dili gerçek yaşam durumlarından örneklerle, iletişimsel olarak öğretmeyip kuralları tahtaya yazarak, ezberleterek, iki üç cümle de örnek isteyerek öğretebileceğini sanan kafaların maalesef ki başarısız olması kaçınılmaz.
ek: ana dili öğretiminde dil bilgisi öğretimi amaç değil; okuma, dinleme, konuşma ve yazma becerilerinin kazandırılmasında bir araçtır.
alex de souza vs gheorghe hagi
-
hagi'yi elinde türkiye bayrağı ve uefa kupasıyla kopenag'da koştururken hatırlarım, alex'i..sikimde değil valla alex.
araştırma görevlisi olunca dağcı ayakkabısı giymek
-
nedenini anlamak çok da zor değildir.
araştırma görevlisi demek, eli henüz para görmüş yeni mezun demektir. para da öyle çok matah bir para değildir ama "almışken" felsefesini kısmen uygulamanıza izin verir. kışlık bot alsanız, yazın sıkıntı çekersiniz. yazlık ayakkabı alsanız kışın sıkıntı çekersiniz. abiye ayakkabı alsanız, bir anda gardırobunuzu değiştirmek zorunda kalacağınız için pahalıya patlar. hem spor ayakkabı olacak hem her mevsim olacak hem spor giyinmenize uygun olacak hem de trekking vs hafta sonu kaçışlarına uygun olacak. eh, işte 10 fonksiyonu yerine getirdiği için elde de para var, artık öğrencilikteki gibi değilsiniz, bastırıp parayı alıyorsunuz en iyisinden bir dağcı ayakkabısı.
işe git, uyumlu. oradan çıkınca bara git cool. oradan çıkınca eve git, çıkarmadan yat, terletmez. hafta sonu atla trekking'e git, şukela.
ben dağcılık ayakkabısı giymeyen araştırma görevlisine iyi gözle bakmam.