ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
amir amgad
-
am vesikalikcisi.
grup laçin üyelerinin 2019'daki halleri
-
bu sene de bekar gezelim derken gülen adamlar çok uzun süre bekar gezmişler ki yüzlerine bir asabiyet gelmiş dedirten fotoğraf.
slaven bilic
-
ben az kazanan bir adamım. öyle akıllı telefonum filan yok. geçen şirketin evrağı teslim etmek için cevahir'e gittim. daha önce de birkaç kez yine aynı sebeple gitmiştim. neyse lafı uzatmayayım kendisini orada gördüm.
imza mı istesem, foto mu çektirsem diye düşündüm. en iyisi ölümsüz bir anı olan foto çektireyim dedim. dedim dedim de ben de akıllı telefon yok ama bilic de orada. bir daha nereden göreceğim onu deyip yanına gittim.
derdimi tarzanca-ingilizce anlattım. kırmızı kapaklı samsung telefonumu gösterdim; ''but i want photo with you'' dedim tarzanca olarak. utanmadan bir de dedim ki; ''take photo with your phone than e-mail to me, ok?''
aklımca; ''senin telefonunla çekelim bana e-mail ile gönder olur mu?'' demek istedim. adam zeki tabi, şak diye anladı. ben olur mu öyle şey len filan deyip kızacağını düşünüyordum ''okey'' dedi, beraber selfie çekindik. sonra e-mail'imi aldı. teşekkür edip tokalaştık.
sonra ben şirket evrağını teslim ettim. sonra işe yeninden döndüm. dönüş yolunda; ''iyi çekindik de bu bana göndermez ki hacı'' diye düşünüyordum, neyse çekildik mi çekildik diye kendimi avutuyordum. yol bunu düşünerek geçti. yeniden masamın başına oturdum, e-maillere bir heyecanla baktım. yoktu.
neyse, göndermezse canı sağolsun dedim. o gün bilic'ten gelen giden yoktu. ertesi gün de yoktu, ondan sonra da yoktu. olmadı. artık ben vazgeçtim. içten içe de biraz kızgındım, sonra artık umudumu kaybettim. yaklaşık 10 gün sonra tanımadığım bir adresten e mail geldi, şüphelendim ama yok ya artık gelemez dedim. heyecansız bir şekilde açtım. bir baktım bilic'le ikimizin fotoğrafı ve bir de antrenmana davet mektubu.
kıt ingilizcemle bunu anladım ama bir arkadaşa kesin olsun diye tercüme ettirdim. evet, önümüzdeki perşembe beni davet ediyordu. önümdeki 4 günü bir bayramı bekler gibi bekledim, allem edip kallem edip patrondan izin aldım ve beşiktaş antrenmanına gittim.
bu sefer hazırlıklıydım, bir arkadaşın fotoğraf makinesini yanımda getirmiştim. binlerce foto çektim. sağol bilic, bana çok güzel bir perşembe sabahı yaşattın.
debe editi: hikaye gerçek mi diyenler oluyor, evet hikaye gerçek değil. yalnız bu entry'nin sevilmesindeki maharet benim değil. slaven bilic'in. kimse bilic öyle şeyler yapmaz lan demedi. herkes bilic'in böyle gönlü bol, taraftarına değer veren biri olduğu konusunda hemfikir. ben de bu yazıyı kurguladım yazdım. insanları hayal kırıklığına uğrattıysam affola.
squid game
cep telefonunu pirince yatırmak
-
rutubeti alsın diye değildir. telefonu pirince yatırırsınız ve gece pirincin kokusuna gelen minik japonlar telefonunuzu tamir eder.
en az sorun çıkaran otomobil
-
arkadaşın otomobilidir, tadından yenmez.
9 haziran 2023 fatih altaylı'nın vahim iddiası
-
link
vahim yazının başlığı: umarım büyükelçinin sözleri doğru değildir
her koldan ayrı satılmışız benim masum halkım.
--- spoiler ---
iki sene önceydi.
güney kıyılarımızdaki bir tatil sitesinde, türkiye’nin dışişleri bürokrasisinde önemli görevler üstlenmiş, sonrasında da chp milletvekilliği yapmış ve benim de çok sevip, saygı duyduğum bir ağabeyim ile karşılaştım.
uluslararası ilişkiler konusunda türkiye’deki en duayen isimdi.
deniz kenarındaki sohbet kesmeyince, akşam bizi yemeğe davet etti.
yemekte elbette konu siyasetti ve ister istemez chp’nin yerel seçimlerdeki başarısına geldi.
“senin başarı dediğin chp’yi sağa çekerek, türkiye’yi iyiden iyiye sağa çekme projesinin yerel ayağıdır” diye kestirip attı.
şaşırdım.
“chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu bir dış projedir. nasıl ki, akp bir dış proje ise ve okyanus ötesinde kotarıldığı ve desteklendiği artık ayan beyan ortada ise, kemal kılıçdaroğlu da öyle bir projedir. chp’yi atatürk çizgisinden çıkarmak, türkiye’de din eksenli bir dualite kurup yeni bir fay hattı yaratmak üzere gelmiştir göreve” dedi.
ona göre kılıçdaroğlu da bop’un gerçekleşmesi için destek ayağı idi.
“abi yapma, adam genel başkan olsun diye ben bile yazdım. bende mi bu projeye destek verdim yani” dedim.
“öyle bir ortam oluşturulur ki, farkında bile olmadan böyle bir projeyi farkına bile varmadan herkes destekleyebilir. zaten projenin iyisi öyledir. öyle bir pakete koyar ki, sen doğru bir şeyi desteklediğini zannedersin. emin ol kılıçdaroğlu akp’yi yaşatma ve kalıcı hale getirmek için oradadır.” dedi.
ne yalan söyleyeyim, iddialarını abartılı buldum. hatta biraz da kızdım.
seçim öncesi mali attı.
“bak kazanmamak için kendini aday gösterdi” diyerek.
önceki gün yine bir mail attı.
“istifasını istiyorsun ama etmez. çünkü işi bitmedi. daha yerel seçimler var. onu da kaybettirmeden bırakmaz” diye yazmış.
bu iddialarını hiç inanmamış ve şahsi öfkesine, kızgınlığına bağlamıştım hep.
ama dünkü gelişmeleri ve parti içindeki kumpasları görünce içime bir kurt düşmedi değil.
--- spoiler ---
türkiye'nin badem üretiminde dünya 4.'sü olması
-
o da bir şey mi!
fındık, incir ve kayısı üretiminde dünya 1.
antep fıstığı üretiminde dünya 2.
ceviz üretiminde dünya 4. süyüz.
ama halkımız bunların tadını unuttu maalesef. sebebi, yanlış politikalar sonucu liranın değersizleşmesi ve sonucunda alım gücünün azalışı. hepsi ihracata gidiyor.
max payne
-
döneminin çok üstündeki grafikleriyle, çizgi roman şeklinde tasarlanmış hikaye anlatımıyla, max payne'in dramatik sesi ve karizmatik yüz ifadesiyle, inanılmaz ayrıntılarıyla ve tabii ki bullet timeıyla hayatımda oynadığım en zevkli oyunlardan. rüya kısımları inanılmaz etkiliydi. ancak hatırlıyorum da soldier of fortuneu anaokulu düzeyinde bırakacak falan diye çıkmıştı haberleri ilk olarak ama sanırım sonradan oyundaki şiddet seviyesini abartmamaya karar verdiler.
filmi de umarım sağlam bir prodüksiyon olur ve sinemada da başarıyı yakalar.
ryan giggs
-
altyapıdaki sol kanatları as takıma çıkmadan boğdurtuyormuş, öyle diyolla.
2 ağustos 2021 halkın trt muhabirlerini dövmesi
-
yangınla baş başa bırakılan halkın, "hisarönü'ne kurtuldu demişsiniz dün" diye önce trt muhabirine hesap sorması ve ardından "yalan haber veriyorsunuz" söylemiyle dövmesi ve en sonunda "gidin buradan" diyerek kovması olayı.
videoyu whatsapp'ta izlediğim ve twitter'da henüz bulamadığım için link veremiyorum. yüklemeye çalışacağım.
https://streamable.com/641s1y
ablanın son cümlesi: "burasına kadar geldi milletin, yeter artık yaaa!"