ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?
uğruna 500 km gidilen kızın amsalak demesi
-
internetten tanıştığın bir kızın uğruna 500km gidiyorsan ağır amsalaksın.
edit: 500 de geliş, toplam 1000 km yapmış. duble amsalak.
makine öğrenmesi
-
günlük hayatta farkında olmadan kurduğumuz sebep-sonuç ilişkilerini keşfeden teknoloji.
insan beyninin şöyle bir özelliği var; günlük hayatta onbinlerce uyarana maruz kalıyoruz ve her birinin bilinçli olarak düşünsek beynimiz başka bir iş yapamaz hale gelirdi. bu sebeple enerji tasarrufu için beyin evrimsel olarak bilinçaltı denilen bir mekanizma geliştirdi; arka planda çalışan bu işlemci, günlük hayatta karşılaştığımız pek çok detayı değerlendirerek sadece sonuçları üst beyne iletiyor.
örneğin yeni biri ile tanıştınız ve bu kişiyi gözünüz pek tutmadı. neden? bunun sebebi ne? kimse bu soruya somut bir yanıt veremez, bu sonucun sebebini kesin şekilde söyleyemez. belki kıyafetlerindeki ufak bir detay, belki yüzündeki belli belirsiz bir yara izi, belki konuşma şeklindeki ufak bir vurgu. ve hatta bunların çeşitli bir kombinasyonu. hiç kimse günlük hayatta bu binlerce detayı puanlayıp bir kağıda alt alta yazıp birbirine not vermez, bunu bilinçaltı yapar ve sadece sonucu üst beyne iletir; "bu kişiyi gözüm pek tutmadı". biz bu rapor sonuçlarına "hissetmek, öyle gelmek" vb. isimler taktık.
işte bilgisayarları kullanarak binlerce detayı işleyerek bunlar arasında sebep sonuç ilişkisi bulmaya makine öğrenmesi deniyor. makineler bilinçaltımızın yerini alıyor ve bizim ilk bakışta söyleyemediğimiz ama bilinçaltında algıladığımız detayları işleyerek bize sonuçlar üretiyorlar. makine öğrenmesi budur.
istanbul nüfusunun azalması için yapılabilecekler
-
istanbul'daki tüm sivaslıları sivasa göndermek.
iş hayatının ilk kuralı
-
üstündekilere saygılı, mesafeli ve her şeyi söylemesen de yalansız ol. bu sana saygınlık kazandırır.
senle aynı seviyedekilere sıcakkanlı, mesafeli ve ketum ol. bu seni aşağıya çekmek istediklerinde ellerini kozsuz bırakır.
atındakilere cömert, mesafeli ve kibirsiz ol. bu saygının yanında sevgi de kazandırır. sevilmek sana kazandırır, bir gün o gün sahip oldukların elinden kayıp gitse bile.
hiçbirini yapamam diyorsan sadece mesafeli ol ve işini yap. büyük çoğunluğun ekmeğinin peşinde olduğunu unutma.
roberto carlos
-
adam bildiğin hikmet karaman, yılmaz vural ekolünden gidiyor ya la.
yakında "fener beni alsın kesin şampiyonuz, beşiktaş'ın çaresi benim, cimboma bir avrupa zaferi daha yaşatırım" diye demeçler vermeye başlar.
(bkz: başkanım beni al)
müsiad'ın asgari ücret artmasın çağrısı
-
"komşusu açken tok yatan bizden değildir"den, "yeter ki belli bir zümre daha çok kazansın gerekirse sadakayla yaşatırız işçiyi, hem bonus sevapta alırız fena mı"ya doğru gelinen nokta.
bunların aç bıraktıklarından en çok oyu alıyorlar olmaları da ayrı bir komedi.
berkin meğerse yunanlı yorgo'ların kardeşiymiş
-
yeni akit tiksinçliklerinden.
işlerine gelince "ölünün arkasından konuşulmaz" diye günlerce ağlarlar. yunanlı yorgo siksin sizi.
link akit'ten değil tıklayabilirsiniz.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
bir gece vakti, sanıyorum adam meyhaneden evine dönüyor ama çok sarhoş, zor yürüyor. telefonunu çıkardı aramasını yaptı, en yavşak sesiyle "alo, karıcım" demesi ile telefonu kulağından uzaklaştırması bir oldu (karşı telefondan ablam bas bas bağırıyor), adam birkaç saniye telefona baktı küskün küskün sonra şunu söyledi "bi kere de afiyet olsun de bee, bi kere de afiyet olsun de"
belçika'da evlerinden çıkartılan türkler
-
gorunuse gore eksicilerin bir hayali gercek oluyor! belçika hükümeti, düşük bedelli sosyal konutlarda yasayan vatandaslarinin yurtdisinda kendi adlarına kayıtlı mal varligi olup olmadıgıni takip etme kararı aldi. mal varligi olması durumunda bu tahsis edilmiş ucuz kirali sosyal konutlardan cikartma ve 35,000 euroya kadar para cezası vermeyi kararlastirdi.
hadi taze taze citir link
al abi bu daha sicak link
bu su demek ki o evlerde oturan gurbetçiler turkiye'de adlarına mal edinemeyecek!
ailenizden biri ateist olursa tepkiniz ne olurdu
-
mesela bu adamlara sorsan türban takmak özgürlük, kadının kendi tercihi. ama ben türban takmak istemiyorum, müslüman değilim dersen kesiyorlar.
kaygısızlar
-
yazar kadrosu kusursuz olan diziydi. bir daha onun gibi komik bir dizi çekilemedi.yoldan geçen adamın mizahıydı. candı. ahanda örnek:
bir bölümünde memnun hamile kalmıştır. hamile memnun yolda yürümekteyken yol kenarında üç beş adamın bozuk bir arabayı ittirmekte olduğunu görürüz.
adam: birader sen de şuna bi el atıversene.
memnun: valla kusura bakmayın hamileyim ben.
adam: yuuh bi şey istedik herif 14 dalda oskara aday yalan uydurdu...
başka bi adam: ulan insanlık eskiden ölmüştü şimdi hamile kalmış...
edit: imla