ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kuru yük gemisine eşinin adını vermek
-
(bkz: songül karlı kaptansız)
gidiyoo.org
-
geliyoo.com'un yeni rakibi.
ana sayfasinda soyle bir aciklama ve soru var:
"bu yerli arama motorunu 1 saat içinde 60 liraya yaptık.
peki 10 yılda harcanan 10 milyon tl nereye gidiyoo?"
ekleme: ilgim alakam yok.
ben berfu yenenler sorularınızı yanıtlıyorum
-
merhaba berfu hanım,
kusura bakmayın, bu ortamda sizin gibi güzel ve başarılı insanları çekemeyen yazarlar maalesef çokca var.
bir hayranınız olarak merak ettiğim, başarıya giden yoldasagfsagfdas ay devam edemeyecegim...
eser sıçarken çok ossuruyor mu?
8 yaş öncesi mizah anlayışı
-
koltukta mandalina soyuyorum, eşim yan koltukta, oğlan ortada dolanıyor ve bir anda beni ve annesini elleriyle göstererek;
"siz ikiniz şekerlerimsiniz" diyor.
tam keyifli bir gülümse otururken dudaklarıma ekliyor sabi,
"anne sen ve mandalina"
umarım espridir, sormaya çekindim o an. annesinin anıra anıra gülmesi de etkiledi biraz beni.
trendyol'un 18+ reklamı
-
"aman bizim ekşiciler yine abartmıştır" diye girdim. "oha" diyerek geri çıktım.
sosyalleşmenin insanı vasatlığa sürüklemesi
-
"soğuk bir kış sabahı çok sayıda kirpi donmamak için hep birlikte ısınmak üzere bir araya toplanır. ama kısa süre sonra oklarının birbirleri üzerindeki etkilerini görüp yeniden ayrılırlar. ısınma gereksinimi onları bir kez daha bir araya getirdiğinde okları yine kendilerine engel olur ve iki kötü arasında gidip gelirler... ta ki birbirlerine katlanabilecekleri uygun mesafeyi bulana kadar. bunun gibi, insanların hayatlarının boşluğundan ve tekdüzeliğinden kaynaklanan toplum gereksinimi onları bir araya getirir ama nahoş ve tiksinti verici özellikleri onları bir kez daha birbirinden ayırır."
(bkz: parerga und paralipomena)
(bkz: arthur schopenhauer)
yaran başlıklar
-
(bkz: hoşlanılan yazarın nick'ini mouse ile okşamak)
samimi.
kpss 2014
-
hiçbir şeyin sonu değil diyen arkadaşlara anlatayım. herkes için bu dediğiniz şey geçerli değil. 25 yaşında okulumu bitirdim. 26sında askere gittim. 27 yaşında iş aradım bulamadım. bulamayınca da 1 sene bütün iş durumlarını kenara atıp sadece kpss'ye odaklandım. dedim ki ben 1 sene bu sıkıntıya katlanıp gerekirse tüm kitapları tarayacağım ve çalışacağım. ortamım değişsin diye de 8 sene yaşadığım erzurum'dan kalkıp izmir'e taşındım. ekim ayında başladığım maratonda sınava kadar pek çok kitabı aldım, her yayından soru çözmeye çalıştım. temmuz ayının 5'ine geldiğimde yaklaşık 35000 soru ve 50'ye yakın deneme çözdüm. son 1 ay her gün dersaneye gidip sabah 8, akşam 5 ders çalıştım. akşam da eve gelip deneme çözmeye veya konu tekrar etmeye çalıştım. benim gibi ders çalıştığını bildiğim türkiye'nin muhtelif yerlerinde en az 10 arkadaşım var. hepimizin tarih neti 15 net civarında.
demem o ki belki hiçbir şeyin sonu değil ama hiçbir bokun da başlangıcı değil. halbuki ben 1 senelik emeği bir şeylerin başlangıcı olsun diye vermiştim. şu an 1 sene önceye geri döndüm. ösym soru komisyonu zaman makinasını buldu, bilmem kaç bin öğrenciyi 1 sene öncesinin hayattan hiçbir beklentisi olmayan tiplerinde geri döndürdü.
gerçekten müfredatta ve geçmiş senelerde olduğu gibi sorular olsaydı da yapamasaydım anlardım. yani "buraya çalış" dedikleri yerlerde çalışmadığım ya da gözden kaçırdığım bir yer olsaydı kimseye kızma hakkım olmazdı. şimdi kızma hakkım var ama ben kızdıkça o kurum üste çıkıyor. din, iman bilmem ama insan hakkı diye bir kavram var. onun cezası da bu dünyada çekiliyor. hayatım boyunca hiç beddua etmedim ama şimdi eğer yukarıda biri varsa ve insan hakkını önemsiyorsa umarım bunca insanın emeğini hiçe sayanların cezasını kendi çocuklarından çıkarır. yazık bunca emeğe, paraya, insana.
ateistlerdeki otobüste su içmezse ölecek hastalığı
-
teşhisi koyana "tutma o zaman bana mı tutuyorsun ?" karşılığını vereceğim var olmayan hastalık.
hem sen bunu nefsini terbiye etmek için yapmıyor musun abi ? aç kalmak için değil açı anlamak için yapmıyor musun ? e o açların önünde her gün milyonlar tıkınıyor, sen daha 2 yudum su içen adama katlanamıyorsun ama ?
bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ?
otobüste su içmezse ölecek ateist hastalığı yoktur, orucunu bireysel olarak tutamayan, orucun amacını kavrayamamış insan hastalığı vardır. geçen sene sokakta su içti diye iki kızın dayak yemesi bu hastalığa bir örnektir.