hesabın var mı? giriş yap

  • burdan bakınca sanki birini hedefleyip de onu kucağa oturtmuşlar gibi duran bir vergi.

    - silindir hacmi 1500 cm3'ü geçen fakat 1600 cm3'ü geçmeyen

    - güney afrika'dan ithal edilen

  • ebeveyn, düzenli sporla uğraşan, iş güç sahibi, tercrübelerini size aktaracak veya yanlışlarından ders almanıza vesile olacak o “30 yaş üstü bunaklar” olmasa burada anca sik sok muhabbeti yapıp tayt giyen kızın asıl amacı başlıklarında birbirinizi yersiniz.

  • sene 2008, uluslararası bir bankada çalışıyorum. bizim bölümde kullanmak için küçük bir programa ihtiyaç oldu. bu gibi durumlarda bt'ye talep açıyoruz, projelendiriliyor, bütçe çıkıyor ve onaylanırsa sıraya alınıp bir kaç sene içinde yapılıyor.

    basit bir db uygulaması için 450 bin dolar maliyet çektiler. elbette bütçe olmadığı için gmy de projeyi onaylamadı. ama programa deli gibi ihtiyacımız var.

    birkaç saat oturup programı visual basic'de yaptım. çok da güzel oldu. bölüme dağıtıldı. herkes manyaklar gibi benim programı kullanıyor. her şey çok güzel gidiyordu ki, bilgi güvenliği departmanında aradılar...

    burası gidenin gelmediği, yemen'deki muş gibi bir yer. daha da işe yeni girmiştim, herhalde dedim şimdi kovacaklar. neyse kovmadılar ama bayağı bir fırça kaydıktan sonra dediler ki bölümlerin kendi programlarını yazmaları yasak, ancak excel makroları yapabilirsiniz ona izin var. ben de bari program işe yarıyor şunu excel makrosu olarak yapayım dedim. makroları da pek bilmiyorum ama biraz karıştırır bulurum diye düşündüm.

    o gün, excel açıkken alt+ f11'e ilk defa bastım. karşıma visual basic ana ekranı çıkınca o kadar şaşırdım ki anlatamam. yani visual basic'in arayüzünü neredeyse birebir excel'in içine koymak nedir arkadaş? kodları diğer projeden excel'e yapıştırdım, referansları falan ekledim, 1 dakika'da işim bitti.

    sonuç: excel sadece bir ofis programı değildir. kendi içinde bir programlama platformu da barındırır. excel ile yapılamayacak şey sınırlıdır.

  • ezelden beri müteahhitlerin parası bitince ya inşaat durur ya da kaçar giderler milletin parasını toplayıp. buna eylem demeyi hangisi akıl ettiyse tebrik ediyorum çok havalı olmuş.

  • msn' i açıp saatlerce hoşlanılan kızın online olmasını beklemişliği de vardır bu neslin.

    msn discovery, msn plus gibi uygulamaları yükleyerek hoşlanılan kızın kendi penceresini açıp açmadığını merak etmiştir.

    güzeldi o günler, güzel. ergenliği tam olması gerektiği gibi yaşattı.

  • parfüm veya roll-on hediye edilebilir. hediye edilecek gibi bir ortam yoksa ben bir kere şöyle yapmıştım:

    kokan kişiyle aynı ofiste çalışıyorduk. önce gidip bir adet roll-on aldım. sonra iş yerine o gün bilerek kendi roll-onumu ve ekstrayı getirdim. gün biraz ilerleyince 'ay havalarda çok sıcak oluyor insan terliyor istemeden. dikkat etmek lazım ben bir koltuk şeysini tazeleyim tekrar süreyim' dedim. o arkadaş da haklısın evet dedi bende 'aaa bunu fazladan almıştım ofise koyarım diye.yanında yoksa kullanabilirsin' dedim ve verdim kendisine.

    o da hep dikkat etti ondan sonra.

    bir de sheraton'da çalışırken bir gün soyunma odasında dolaplarımızı bir açtık ki tüm dolaplara kırmızı kurdelelerle deodorant koymuşlardı. güzel bir düşünceydi herkesi zan altında bırakmak :)