ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
karizmatik cevaplar
-
günlerden birgün italyan büyükelçisi ata ile görüşmek ister ve huzura kabul edilir. o zamanın muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında konuşulduktan sonra, büyükelçi "ekselans, dün roma ile yapmış oldugum bir görüşmede hükümetimizin hatay'ı almak istediği kararını size iletmem söylendi" der. odada buz gibi bir hava eser. ata, büyükelçiye birşeyler daha ikram eder ve iki akikalığına odadan ayrılır.
döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması, belinde tabancası vardır. doğruca masasına gider, manyetolu telefondan mareşal fevzi çakmak'ın bağlanmasını ister ve çakmak'a: " paşa, italyan dostlarımız hatay'a gelmek istiyorlarmış. hazır mıyız" der. fevzi çakmak durmu anlar ve "biz hazırız paşam" diye yanıtlar. ata büyükelçiye döner ve: "biz hazırmışız. hükümetinize söyleyin, isterlerse gelip hatay'ı alabilirler" der...
karizmatik cevap budur...
buram buram sonbahar kokan şarkılar
-
mayis'in 23'unde aklima dusmus sarkilardir. tabi ki bunda guney yarimkure'de olmamin, sabahin serinliginde yerdeki sararmis yapraklara basarak yururken dinledigim "poets of the fall" sarkisinin, ve bu esnada done done onume dusen yapragin etkisi buyuk. ama bu gibi seyler vuku bulmasa da, en sevdigim mevsim olmasindan kelli, bana bu mevsimi hatirlatan, hissettiren sarkilari ara ara dinlemeyi seviyorum. hangileri mi onlar?
myslovitz - sound of solitude
poets of the fall - late goodbye
candan ercetin - onlar yanlis biliyor
mustafa sandal - denize dogru
nusret mayın gemisine binen evliyalar
-
(bkz: kaptan burdan 1 tam 1 evliya)
boğaziçililerin duruşma salonu önündeki pozu
-
dünyada bu çocuklara bizim ülkeden başka hiç bir yerde terörist denmez. düşünsenize amerika'da harvard öğrencilerine şu muameleyi yapacaklar...
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
yer: bilkent merkez kampüs, ihsan doğramacı heykelinin önü
şahıs : tikican
- ok, gözlüklü atatürk heykelinin orada bekliyorum, öptüm, bye.
yabancı dil bilmeyip ateist olan türk
mcdonald's türkiye'nin fahiş fiyatları
-
katarlı kamal saleh al mana'nın sahibi olduğu boheme ınvestment gmbh tarafından işletlen mc donalds türkiye’nin akıl almaz fiyatlarıdır. amerika birleşik devletlerinin standart kampanyasız cheeseburger fiyatı 1,49$ dan satılırken. mc donalds türkiye aynı ürünü 74 tl veya bugünün kuruyla 2,74$ a satmaktadır. peki hangi kalemden dolayı fiyatlar daha yüksek? kira mı? personel mi? ürün maliyeti mi? hepsinin türkiye’de daha düşük olduğunu biliyoruz. ama fırsatçı katar’lıların bu memleketin adamını söğüşlemesine tabiki kimse birşey demeyecektir.
tayyip'in çağrısına uyan akademisyenin isyanı
-
tayyip'in cagrisina uyup da türkiye'ye dönmeye karar verecek kadir akilli(!) bilimadami da... ne bileyim...
kpss 2014
-
çok enteresan kodlamalar ile çalıştığım sınav.
mesela boksit aklıma ''amk '' kısaltmasından geliyor.
antalya-akseki
muğla- milas
konya-seydişehir.
volkanik set göllerinde, lavlar gölden dışarı taşarken bi bahçıvanın set kurduğunu düşünüyorum.
balık
a
haçlı
çıldır
ercek
van
bi tane kadının yanına gidiyorlar, diyorlar ki türkiye'nin ilk kadın valisi olur musun ?
yok, diyor. sonra ısrar ediyorlar. yine olumsuz cevap. lale verip tekrar ısrar ediyorlar, kadın da bıkkınlıkla ay! tamam, diyor.
türkiye'nin ilk kadın valisi, lale aytaman.
edit: gülmeyin piçler
imamoğlu'nun kamerasından 99 depremi
-
elazığ'da ne işi var? diyen ak itlerin yüzüne vurulası video. gambiya'ya, gabon'a mı gitseydi?????
(bkz: vatandaşı enkaz altındayken yurtdışına gitmek)