hesabın var mı? giriş yap

  • on numaradır. iyi pişmiş istediğinizde bile içindeki eti/köfteyi kurutmadan pişirme yeteneğine sahip ustaları olan mekandır.

  • tarafsiz kalmak icin elinden geleni yapan turkiyeyi taraf secmeye zorlamak icin yapilan hamlelerden bir digeri, resmen arkadas grubu yuzunden surekli basi belaya giren tip olduk mk.

  • aşmış bir adamdan geliyor, adam üşenmemiş hesaplamış abi:

    "şimdi en büyük euro banknotu 500.. 30 milyon euro'yu bölersek 500'e, toplam 60.000 banknot olduğu ortaya çıkar.. ki hepsi 500 euro ise..

    o da 600 tane 100'lük 500 euro destesi eder..

    bir 500 euro banknotunun uzunluğu 160 mm, genişliği 82 mm, destenin yüksekliği yazmıyor da o da 100 mm civarı olsa..

    basit bir hesapla *, bir 500 euro destesinin hacmi 160x82x100=1312000 mm3 eder.

    600 tane desteyi hesaplarsak da 1312000x600=787200000 mm3 eder..

    basit bir çevirme ile bu da 787200 cm3 eder..

    bir bay ayakkabı kutusu 34 cm x 18 cm x 13 cm olduğundan, bir ayakkabı kutusunun hacmi 7956 cm 3 eder..

    demek ki bilal erdoğan'ın evi araştırılsa 787,200 / 7956 dan yaklaşık 99 tane ayakkabı kutusu bulabilme ihtimalimiz var..

    ben bu hesabı neden yaptım peki??

    kafayı yedim sabah sabah da ondan..

    30 milyon euro nedir abi yaa.. orada kimlerin hakkı var kimlerin..

    daha neyin mazlumiyetini yapıyorlar utanmadan..."

    (bkz: hesaplayan adamlar)

  • bazen cevabı içinde olan sorularla başlayan ve bitiveren diyaloglar. misal: 6 yaşındaki yeğen tez konumu soracak olur. kendimce basitleştirerek cevap veririm: "ingilizler 1920'lerde ırak'ı nasıl yönetmiş, onu yazıyorum." hemen ardından ikinci ve bence esasa dair soru gelir: "e ingilizler bilmiyorlar mı zaten nasıl yönettiklerini? niye bir daha bir daha anlatıyorsun ki?"

    (sahne kararır).

  • "serbes açık cezaevine geçtikten sonra covid-19 salgını tedbirleri nedeniyle tahliye edilmişti."

    kaynak

    2017 yılında yüzde yüz kusurlu olarak 3 kişiyi öldür, 2020 de sokağa geri dön.

    benim için allahsızlığın en can sıkıcı noktalarından biri de tüm bu yaşananların bir bedelinin olmaması. adalet olsa belki biraz ama o da yok.

    sen takıl emrah, ye, iç, partile. 3-5 yıla bişiler yazarsın. kendimle hesaplaşma falan. oh, yuvarlanıp gidersin.

    dünya tam sana göre. bizler için zor.

  • tırnakları kesmek veya düzeltmek için kullanılan bir el aletidir. yapımında genellikle paslanmaz çelik, krom-çinko alaşımı, alüminyum gibi malzemeler kullanılır. pense tipi ve açılı tip tırnak makasları en yaygın kullanılanlardır.

    peki tırnak makası yokken insanlar tırnaklarını nasıl kesiyordu?

    tırnak kesimi ile ilgili bilgiler, yazılı kaynaklarda milattan önce 8. yüzyıla kadar uzanır. o tarihlerde insanlar küçük bir keski yardımıyla tırnak bakımını yapıyordu görsel. roma hicivlerinde, oyunlardaki uzun tırnaklara gönderme yapıldığı söylenir. hicivci horace, bunu çok yapmıştır. ayrıca kleopatra'nın tırnaklarını güzelce kesip kırmızıya boyaması(kına kullanır) da bilinen bir şeydir. biraz yakına gelelim. çin'in ming hanedanlığı döneminde(14. ve 17. yy), tırnaklar statü belirlerdi. örneğin: tırnağınız kısa ise çok fiziksel çaba sarfeden emekçi bir kişi olduğunuza işaret ederdi. fakat burada bahsedilen bütün tırnak kesme işlemleri doğal olarak ilkel aletlerle yapılırdı. bir de yazılı kaynakların olmadığı ve bizim bilmediğimiz çok eski zamanları düşünün?

    tırnak kesme makasının patent çalışmaları ise 1875 yılında başlar. amerikalı valentine fogerty ve birleşik krallık'ta macar mucit david gestetner tarafından patent sunulur. müteakip patentler ise 1876'da william c. edge, 1877'de r.w. stewart, 1878'de john h. hollman tarafından alınır. r.w. stewart'ın cımbıza benzeyen tırnak makası patentindeki çizim şöyledir: görsel

    1881'de eugene heim ve celestin matz modern tırnak makasına benzeyen tasarım için ilk başvuruyu yapar ve patent çizimi şöyledir: görsel

    1885'te george h. coates; chapel s. carter ise önce 1905, daha sonra 1922'de patentini alır. chapel s. carter'ın son patenti: görsel. hatta h.c. cook company'nin carter'ın tırnak makası ile bir reklamı: görsel

    1947'de william e. bassett (we bassett company'nin kurucusu), 19. yüzyıldan beri var olan tasarımı kullanarak yeni patent başvurusunu sunar ve "trim" tırnak makasını geliştirir. günümüzde kullanılan modern tırnak makasına en çok benzeyen tasarımdır. törpüsü, bıçağı vs. hepsi mevcuttur. görsel

    bundan sonra daha fonksiyonel tırnak makasları için başvurular yapılmış ve patentleri alınmıştır. bahsettiğim gibi şu an kullanılmakta olan tırnak makaslarına teknik olarak en yakın ilk çalışma, william e. bassett'e ait 1947 yılında sunulan tasarımdır. tabii ki şimdiki tırnak makaslarının malzemesi ve estetik görünümü doğal olarak o günün şartlarında üretilen tırnak makaslarından daha iyi ve fonksiyonları da daha fazla. bakalım ileriki yıllarda nasıl olacak?

    kaynaklar: en.wikipedia, scienceabc, patents.google web siteleri; ernie smith'in konu ile ilgili makalesi, virginia smith'in clean kitabı.

  • burak yilmaz has been playing in galatasaray for 3 years and doing great job in the team. he is the hero of the team. many times, he saved his team most of the games by scoring in impossible position. he is also one of the favourite team-mate of sneijder. sneijer says always " playing with burak is a great opportunity for me to improve my scoring skills. this guy has unlimited power, he is everywhere on the pitch during 90minutes.his ball control is unbelievable. " we, galatasaray fans, are so luckly to have a scorer like him. ıf he goes to uk, it will be a big lose for galatasaray.

    (bkz: beyler caktirmiyoruz)

  • özellikle bayram zamanları hayat kurtaran eylem. az önce mutfakta geniş geniş çayımı içerken aniden kapı acı acı çaldı, ben de çayımı kaptığım gibi odaya konuşlandım. baktım 5 dakika sonra falan cep telefonum çalıyor; arayan babam. yanlışlıkla mı aradı acaba diye düşünürken baktım ısrarla arıyor açtım telefonu tabi. "bu gelenler kimmiş sen gördün mü? bi de çocuk falan var galiba sesleri geliyor. çok oturmazlar heralde? " diye içerideki odadan beni arıyor o da. hadi ben saklanırım tamam da baba da misafir gelince odaya saklananlardan lan.