hesabın var mı? giriş yap

  • son durak derken mecidiyeköy-bakırköy hattındaki son duraklardan bahsetmiyorum şüphesiz. misal taksim-hürriyet mahallesi hattı olabilir, yani bu hattaki merkezi değil de çevredeki durak (merkez-çevre ilişkisine de bir atıf yapmış olum gördüğünüz üzre, ne çakalım) ne diyorduk, eğer o mahalleden değilseniz enterasan bir deneyimdir. durakta üç kişi filan beklersiniz misal, otobüs gelsin diye. ya da gittiğinizde otobüs vardır ama öyle kendi halinde parketmiş duruyordur. anlarsınız, o otobüse bineceksiniz. duraktaki küçük kulübede şoför otururur tek başına. ya da bir iett görevlisi daha olur en fazla. neyse şoför bakar ki durak ufaktan kalabalıklaştı, kalkar kapıyı açar, millet üşümesin otursun diye sonra yine kulübeye döner hat saatini bekler. sonra kulübede sıkılır mı artık ne olursa, yine kalkar, şoför koltuğuna oturur, orada bekler kalkış saatini. o ara şoförle önlerde oturan mahalleli iki üç kişi arasında küçük bir sohbet döner, bu ne soğuk gibilerinden. şoför baya dost canlısıdır bu aşamada. durup durup ara gaz verir, otobüsün kapısına gelip "ne zaman kalkacak, bilet alıp geleyim" diyenlerle söyleşir. bu arada kapısı açık bekleyen otobüste oturan üç beş kişi bu sefer kendi aralarında bir sohbete başlar, küçük bir kasaba garı havası oluşur. neyse efenim sonra kalkar otobüs, durklardan yolcu ala ala. osmanbey'e geldiğimizde otobüs tıklım tıklım olmuştur. yolcular artık birbirini tanımamaktadır, şoför asabileşmiştir, sanki kasabadan büyük şehre gelinmiştir on dakikada. "aynı otobüs mü lan bu?" diye düşünmeden edemez insan arkalarda bir yerde otururken.

  • o memurun da yarı eleştiriyi hak ettiği aptalca espri kasılmış düşük düzeyli bir merasim.

    memur diyor ki; kimsenin etkisi altında kalmadan kendi hür iradenle vs vs vs..
    el cevap: son kez bir anneme bakayım, ne diyorsun anne? (salakça el hareketleri, manavdan karpuz alır gibi)

    bostan korkuluğu memur efendi, desene beyefendi beni duymadınız sanırım kendi hür iradenizle demiştim kimsenin etkisi altında kalmadan diye.

    okuduğunu geçtim, duyduğunu bile anlamayan ve kendince şaka yapan damat ve bununla evlenen kadın. gelecek zamanda başına be gelirse hak ettin şimdiden söylemeli.

    hep diyorum: (bkz: #142965722)

  • puan karşılığı para kazanma sistemine karşıymış. doğru, kendisi para karşılığı puan kazanma sistemini seviyor.

  • neo misali baştan aşağı deri kıyafetler giyip (deri palto, çizme, pantolon + güneş gözlüğü) bir havaalanına gitmek. metal dedektörüne girmeden önce, son derece ciddi ve cool tavırlarla paltomun iç cebinden bir adet "sapan" ve üç beş adet çakıl taşı çıkarıp görevli polise teslim etmek. dedektörden geçince de kollarımı iki yana açıp "hadi arayın üstümü" hareketi yapmak. ama bütün bunları hiç gülmeden yapmak. çok istiyorum bunu.

  • gerçekten anlamıyorum. coğrafi olarak mükemmel seviyede turistik ve bereketli toprakları olmasına rağmen ;
    - ekonomide başarısızız.
    - turizmde başarısızız.
    - futbolda başarısızız.
    - eğitimde başarısızız.
    - sanatta başarısızız.

    söyleyeceklerim bu kadar.

  • şehzade mustafa'yla birçok ortak noktası olan roma imparatorluğu ordusunun generali ve veliahtlarından biri.

    tam adı germanicus julius caesar olan ve mö 15 - ms 19 yıllarında yaşayan germanicus'un hayat hikayesiyle şehzade mustafa'nın hayat hikayesinde ilginç benzerlikler var.

    germanicus, amcası ikinci roma imparatoru tiberius'tan sonraki varisti. hayatı orduda savaşarak ve roma sınırlarını koruyarak geçtiği için ordu tarafından oldukça sevilen ve desteklenen bir isimdi. şehzade mustafa'nın yeniçeriler tarafından sevilmesi ve desteklenmesi gibi roma ordusunda çok saygın bir figürdü.

    savaş meydanındaki başarıları doğal olarak halk tarafından sevilmesini sağlamıştı. roma halkı nezdinde oldukça popüler biriydi ki şehzade mustafa'nın da aynı şekilde halk tarafından çok sevildiği bilinir.

    tahta kendi oğlunu geçirmek için bizzat imparator tarafından zehirlenerek öldürüldüğü düşünülür ki şehzade mustafa da taht kavgasına kurban gitti ve diğer varisler ya da isyancılar tarafından değil, germanicus gibi bizzat hükümdar tarafından öldürüldü. ikisi de 30'lu yaşlarında öldürüldü.

    tiberius'un hayal ettiği gibi tahta oğlu değil, germanicus'un oğlu caligula geldi. tarihe "deli imparator" olarak geçen caligula başlangıçta halkı tarafından çok sevilse de zaman içinde nefret edilen bir imparatora dönüştü. aynı şekilde şehzade mustafa'nın yerine çıkan ikinci selim de halk tarafından çok sevilmezdi. tarihçiler tarafından genellikle yükselme dönemi'nin sonu ya da duraklama dönemi'nin başı olarak kabul edilir. osmanlı tarihinde ordu başında sefere çıkmayan ilk padişahtır.

    bu nedendendir ki her iki isim de halkları için bir tür efsaneye dönüşmüştür. roma halkı germanicus eğer tahta geçseydi roma'nın en büyük imparatoru olacağı görüşündeydi. bilindiği gibi bugün bile şehzade mustafa'nın tahta geçmesi durumunda osmanlı'nın kaderinin değişeceğini ve yükselme dönemi'nin devam edeceğini düşünenlerin sayısı hiç de az değil.

  • işini düzgün ve onurlu yapan taksi emekçilerini tenzih ederek söylüyorum, bu taksicilerin dağdaki teröristten bir farkı yok. bunlarla ilgili çok ciddi yaptırımlar gelmediği ve uygulanmadığı sürece daha çok rezilliklerini görürüz.

  • nato'nun türkiye'den vazgeçme eşiği diye birşey yoktur. nato türkiye'den vazgeçemez. gerekirse türkiye'yi manüpüle eder yine de vazgeçemez. nato askeri bir birlik. düzgün ordusu olan kaç ülke var peki nato'da?

    -abd
    -türkiye
    -fransa
    -ingiltere

    başka kim var? almanya'mı? almanya'nın yarım asırdır düzgün bir ordusu yok. red alert oynamıyoruz öyle bozuk para basar gibi tank, asker basamazsınız. peki bu ülkeler arasında aktif savaş deneyimi olan kaç ordu var?

    -abd
    -türkiye
    -ingiltere

    fransa en son nerede savaşmış?

    kısacası türkiye çıkarsa nato dağılır. konu kaba kuvvetse, güçse türkiye askeri olarak önemli bir güçtür. nato içerisinde 2. veya 3. en büyük ordudur. bugün rahata alışmış avrupa topluluklarını topyekün savaşa bile sokamazsınız, adam askere gitmek istemez. enflasyon %6 oldu diye homurdandı millet ingiltere'de. anadolu'da millet mermiye kafa atıyor. *