hesabın var mı? giriş yap

  • balkan savaslarında dedelerim batı trakyadan onun ataları yüzünden göç etmek zorunda kalmiş ve söylendiği kadarı ile zenginlermiş bende kendisine dava açabilir miyim?

  • uzun yıllar bir nesil kendisinin aşk şarkıları yazdığına inanmış, birçok kişi ilk buluşma, öpüşme gibi sayısız önemli anda kendisinin şarkılarını arka plan olarak kullanmıştı. ancak özellikle ilk iki albümü no angel ve life for rent'teki şarkılarının büyük kısmını uyuşturucu bağımlılığı teması üzerinde yazmıştır. kendi beyanıyla da en açık olanı don't leave home.

    here with me, don't leave home, stoned, who makes you feel, do you have a little time, take my hand, see you when you're 40, see the sun, honestly ok, my life, slide ve belki mary's india gibi bazı şarkılar da. sonraki albümlerini bu çerçevede değerlendiremedim pek.

    bu şarkılar özellikle bağımlı olmayan bir partnerle bağımlı olan o kişi arasında geçen iletişimi konu ediniyor. do you have a little time'dan anladığımız kadarıyla partner eroin veya meth bağımlılığına benzer davranışlar sergiliyor. başka şarkılarda asıl öznemiz yani bağımlı olmayan kişinin aklından geçenler var, genel olarak karşısındaki kişiyi bu döngüden kurtarmak için gösterdiği çabayı veya endişesini dile getiriyor. geceler boyu sevgilisinin veya hayatındaki bu önemli kişinin nerede ve kiminle olduğu, başına ciddi bir şey gelip gelmediği sakil bir kıskançlıktan ziyade daha çok kaygı ve endişe ekseninde konu ediniyor. who makes you feel'in ikinci bölümü bunun için iyi bir örnek.

    stoned artık bu ilişkinin veya iletişimin olgunluk, sona erme, bitiş sürecini ve nedenlerini anlatan çok önemli ve kritik bir şarkı. bunu yaparken geleceğe ve o kişiye dair hala ufak da olsa bir umut içermesi biraz iç burkuyor. see the sun, hem bu kişiye umut verme, hem de tavsiye, yüreklendirme niteliğinde. my life gibi birkaç şarkı da dido'nun bu sıkıntılı partner ve arkadaş çevresinden uzaklaşmasını konu ediniyor. şarkıların bazıları da o çevredeki başka insanlarla ilgili olabilir mesela mary’s in ındia bu çerçevede değerlendirilebilir.

    sonuç olarak her ne kadar belki çalıştığı şirketlerin zorlamasıyla yer yer romantik klipler çekse de belli ki kadına bu kadar içten yazdıran başka mevzular varmış. şarkılara dikkatli bakınca özellikle hayatında bu tip bir ilişkilenme yaşayan insanların hissetiklerini yansıtan çok güzel parçalar var. kendisini yıldan yıla hep severdim. fakat don't leave home ile ilgili, "o aslında bir aşk şarkısı değil, şu şu konu üzerine" çıkışı gerçekten saygı duyulası, yıllardır dinlediğim şarkılara oturup baştan, bu kez farklı gözle bakmama neden oldu.

    tabi bir başka konu ise kadın daha dile getirmeden şarkıların arka planını sezip aslında bu temada yazdığını ilk farkedenlerden bir tanesinin eminem olması. ikisi arasındaki meşhur stan düeti de belki bunun bir sonucudur.

  • 1-kayıt esnasında mavi kimlikleri ile kayıt olduklarına göre erkeklerdir.
    2-kadınlar rahatsız oluyorsa haklıdırlar.
    3-emimim arkadaşlarınız da çirkef çirkef bağırmışlardır ama burada onları yazmamışsınızdır yoksa adam ne diye herkesin içinde bağırarak "siz erkeksiniz" desin.
    4-baya baya erkek olarak şark kurnazlığı yapmaya çalışmışsınız.

    ifşa falan değildir. spor salonu sonuna kadar haklıdır.

  • bunu elestiren hangi evrende yasiyor merak ettiren, netflix evreni mi bu?

    dunyanin her yerinde, ufak buyuk butun sirketlerde, sirket icinde ayni ekipte calisan kisilerin gonul iliskisi varsa insan kaynaklarina bildirmesi istenir. nedeni de dusunebilen her canli icin cok basit. gonul iliskisi is iliskisiyle karismasin diyedir.

    adamlar isten cikarmiyor, soyleyin magazanizi degistirelim demis.

    ne var bunda elestirecek? haberin girisinden bile bok at izi kalsin haberciligi oldugu bariz.

  • acaba sadece ben mi yapıyorum diye merak ettiğim eylemdir. tuvalet esnasınca, maillere baktınız, ekşi sözlük okudunuz sıra geldi temizlenmeye, eğer evde değilseniz telefonu koyacak bir yer yoksa, kaçınılmaz son.

    edit: ulan kimse yapmıyormuş, ne pis adammışım ben. vurun.

    edit 2: noolur, beğenip favlamayın. bu kara leke ile debeye gircem nerdeyse, gitti kız gibi profil.

    debe editi: tüm ricalarıma rağmen bu boktan entryimi debeye sokup profilime kara leke çalan yazar arkadaşlarıma ince bir sitem gönderiyorum.

    debe editi 2: işbu entryimi kendi entryleri ile destekleyen, entry girip kendini rezil etmek istemeyen ama bana özel mesaj atarak yalnız olmadığımı hissettiren onlarca yazar arkadaşıma teşekkürlerimi sunuyorum.

  • araba almak için yola çıkmış yazar arkadaşa şimdiden hayırlı olsun demekle birlikte aldırmaması gereken entryleri baştan söylemeyi kendime görev edindim.

    1- "el arabası alırsın anca o paraya!" diyen herkesi engelle. hiç aldırış etme. 600 tl'yi yan yana görmemiş ergenler 600 bin tl'yi küçümseyecektir.

    2- "100 bin daha koy şunu al!" diyen herkesi engelle. adam zaten verebileceği maksimum tutarı yazmış. kalkıp "daha da para koy şunu al!" diyorsunuz. o zaman 2 milyon daha koysun porche alsın.

    3- "araba almak salaklıktır. paranı faize koy, dolar al, altın al, borsaya bas, coine yatır!" diyen herkesi engelle. adam arabaya binecek. saydığın yatırım enstrümanlarına değil.

    4- kendi arabasını kakalamaya çalışan herkesi engelle.

    5- beni de engelle. araba önerisi sunamadım. akıl verdim.

    edit: debe için teşekkürler.

  • sinir yatıştırıcı program.

    ahmet çakar : kennedy'nin karısının adı ne ? bilir misin sinan?

    sinan engin : evet hocam biliyoruz, bilmem ne kennedy işte.

  • goat'un ballon d'or istatistikleri
    68 gol + asist
    dunya kupasi mvp
    dunya kupasi gol+asist kralligi
    fifa best
    iffhs world's best playmaker
    laureus world sports award (dunyada yilin sporcusu) - bu odulu alan ilk ve tek futbolcu

    ligue 1 asist kralligi
    avrupa ligleri en yuksek ortalama rating 8.28 (mbappe 7.80)
    avrupa liglerinde en fazla man of the match odulu (14 vs mbappe 7)
    avrupa ligleri & sampiyonlar ligi toplam assist liderligi (kdb ile beraber)
    avrupa ligleri big chances creation liderligi (bruno fernandes ile beraber)
    avrupa ligleri dribbling liderligi (vinicius ile beraber)
    ligue 1+sampiyonlar ligi - 39 macta 40 gol+asist (mbappe 42 macta 45 gol+assist)

    utanmadan city ile en onemli maclarda, tam tamina "7" yari final+final macinda (sampiyonlar ligi, fa cup dahil) 0 gol & 0 asistle oynamis, gol atmadigi maclarda city'nin acik ara en boktan, en dusuk ratingli oyuncusunu hunharca yaliolar )) city'nin toplam 12 gol attigi bu 7 yari final+final macinda 0 gol amk, gorevi de gol atmak altipasta onu bile becerermemis. 7 yari final & final maci 0 gol amk rezale, city 12 gol atmis bu bos kale golcusunun gotunu toplamak icin, puhaaaa))
    kdb-rodri'nin bircoklarina city'nin en iyi oyuncusu oldugunun bile farkinda degiller, puhahaaa)))

    sadece futbol tarihinin degil dunya spor tarihinin acik ara en prestijli turnuvasi, pelelerin, maradonalarin, cruyff, beckenbauer, gerd muller, r9larin olumsuzlestigi, basladigi anda milyarlari ekrana kitleyen dunya kupasini, lautaro martinez gibi kazmalarla dolu arjantin'le "mvp" olarak kazanmis, dunyanin en iyi oyun kurucusu secilmis, fifa best odulunu almis, avrupa'da 35 yasinda dribling, asist, macin oyuncusu, big chance creation konularinda halen mbappe-vinicius gibi genc starlarla en tepede asik atan, goat level playmaker+dribbler+goalscorer messi ile bos kale golcusunu yanyana koymuslar puhahaha))..