• baterist olmak defans oyuncusu olmak gibi bişeye tekabül eder. ikisi de işlerini iyi yaptıklarında değil hata yaptıklarında farkedilirler.

    haa bazı defas oyuncuları vardır ki frikik atar, kornerde kafaya falan çıkar yıldız olurlar.

    öyle bateristler de yok değildir.
  • çok acayip dünyalarda yaşadıklarına inandığım müzisyenler.
    düşünsene etrafında 750 tane ziliydi şusuydu busuydu bi sürü şey var, kulağında kulaklıklar, yaptığın müzikle tek bağlantın o. ne dünyayı görüyorsun ne grubu adam gibi görüyorsun muhtemelen. baksana : http://www.youtube.com/watch?v=rcowt5e1yis

    cidden kendine has bir yüksek kafası olmalı, acayip özendim şu videoyu izleyince. yani adamın aldığı zevki, keyfi, tatmin duygusunu falan merak ettim. muhtemelen tüm bunların birleşimi de o kafayı oluşturuyor.
    zor iş davul. takdir edilesi işler bunlar.
  • her zaman yanlış olduğunu savunduğum,savunacağım, bence tercüme hatalı meslek. baterist yerine davulcu kullanılmasından yanayım (bkz. ing. : drummer).
  • doğuştan olanı şöle bişiy: https://www.facebook.com/…deo.php?v=796331780408893

    (araştırdık, kendisi üç yaşındaymış: https://www.youtube.com/watch?v=qkf4cafjqxi adı lyonya shilovsky)
  • turkcede 'davulcu' gibi sahane bir karsiligi varken, baterist olsa olsa pil [tak-cikar] ustasidir en fazla.

    "peki ya, 'ramazan davulcusu' n'oluyor o zaman? "derseniz, ritmi kucumseyenler utansin derim.
  • sahne dağılımı olarak en arkada bulunmasına rağmen grup sirkülasyonu içinde en büyük paya sahip kişidir. çok can yakabilme potansiyeline sahip oldukları söylenir. bu yüzden kız tarafı aileleri tarafından çok tasvip edilen insanlar olamamışlardır. (bkz: davulcu damat istemiyoruz)
  • birkaç günü önce doğum günüydü, o gün nedense böyle ha şimdi aricam ha birazdan derken itfaiyede nöbetçiydik araçtı bakımdı derken zaman hızlı geçti.
    aklıma geldi ulan ulan diye.
    bu adam zor zaman dostudur, elinden geleni ardına koymaz, nerde nasıl olursa olsun her türlü yardıma koşar, hatta sen istemeden sorar yapılcak bişi var mı diye...
    blues dostudur, trak kızanıdır, kardeştir, candır...
    doğum günü işin bahanesi, biz her zaman kutlarız sorun olmaz...

    duyupdurun mu beni...
  • davulcu şakaları:

    - bir davulcuya nasıl accelerando çaldırırsın?
    - sabit 120 bpm ile 4/4'lük ölçüde çalmasını isteyerek.

    - kapıyı çalanın davulcu olduğunu nasıl anlarsın?
    - vuruşların gitgide hızlanmasından.

    - davulcuların neden çok çocuğu vardır?
    - rhythm method konusunda kötü oldukları için. (poff, lost in translation)

    - bir davulcuya söylenen en büyük yalan nedir?
    - üç beş dakika takıl, seti toplamana yardım etmek için gelicez.

    - bir davulcunun kollarındaki hoş hanımefendiye ne denir?
    - dövme.

    ve tabii ki;
    - müzisyenlerle takılan adama ne denir?
    - davulcu.
  • (bkz: #25348851) şu entry'sindeki güzel paylaşımla, güvenlik duvarları yüzünden müzik dinleyemeyen ben, çok sevdiğim blues'u tüm iş günü boyunca dinler oldum.
    kendisine ne kadar müteşekkir olduğumu belirtmek isterim.
  • beyinlerini 7-8'e böldükleri abartı olsa da, 3-4'e böldükleri su götürmez bir gerçek. "çaldım biliyorum" diyip bunu yalanlayan insanlar gerçekten çalmamıştır. stüdyoda en fazla arkadaşına "bi kere ben de vuriiim nolur noluurr" demişlerdir. ve bu kişiler bateriyi sadece rock/metal müzik çalmakta kullanıldığını düşünür. halbuki yanlıştır. gel çal bakayım bi salsa? ben çaldım biliyorum değil, 5 yıl ders aldım. 7 yıldır çalıyorum fakat hala "biliyorum" diyemem çünkü öğrenilecek şeyler bitmiyor.
hesabın var mı? giriş yap