belma sebil
-
en iyi okuyan kişi bülent emin yarardır.
-
attila ilhanin hakkinda "şiiri yazdığım günler, olduğu gibi aklımda. teşvikiye'de bir çatı katı yaşadığım yerdi. çarpıntılı bazı ilişkilerden sonra kendimi yeniden yalnız ve anlaşılmamış hissediyordum. böyle zamanlarda insan rastgele bir kadın hayalinden hareket ederek zehrini alacak bir sevgili gereksinir. belma sebil de buydu besbelli, ama farkındasınız ya o da ortalarda yok. onunla aşk da imkansız." dedigi siir.
-
bir attila ilhan şiiri;
seni ben kallavi sokağı'nda gördüm
sen beni görmedin görmedin
kapıları çaldım adını sordum
söylemediler öğrenemedim
seni ben kallavi sokağı'nda gördüm
bir daha görmedim bilmedim
belma sebil adını yakıştırdım
aklıma geldikçe her sefer
gözlerinin mavisini bitirdim
saçlarının siyahına başladım
kallavi sokağı'nda güvercinler
benim karanlık istanbul'um
bir esnaf kahvesine oturdum
belma sebil ya geçti ya geçer
rüzgarını içime doldururum
kallavi sokağı'nda güvercinler
bunca yıl sönmemiş umudum
nisan değilse mayıs
perşembe değilse pazar
ben belma sebil'i bulurum -
aşkından öldüğümüz kadındır.
mevlana demiş ya "kavuşamazsın aşk olur" diye. bazen de bir şiir olur bu, bir roman belki bir film. (hem de ne güzel olur)
belma sebil, kallavi sokağında -ki bu sokaktan doludur her semt- gördüğümüz bir düşten, bir düşünceden ibarettir.
şanslıysak bir kere görmüşüzdür onu.* ama onun bizi görmediği kesin.
gözleri mavi, yeşil, ela ve siyah. aynı zamanda kahverengi. saçları desen her mevsim başka bir renk.
sen yine karanlık istanbul'san, yine kan köpüklü cehennem sarmaşıkları büyüteceğiz.
sürekli arayacağımız ve asla bulamayacağız sevgilimizdir belma sebil.
o yüzden sokaklarda mızıka çalacağız ve
an gelecek, hepimiz eksik öleceğiz. -
ne zaman önünden biri geçse derin bir nefes alır ve tutarsın. ciğerlerine dolar kokusu. sen, o olursun nefesini tutabildiğin kadar.
ondan sonra kallavi sokağında güvercinler'miş, karanlık istanbul'muş, hepsi içinde... hepsi hiçinde...
çünkü bilirsin; nerede olursan ol belma sebil ya geçti ya geçer ve sen elbet rüzgarını içine doldurursun.
entrylere sığmayacak bir hezeyanı peşinde götüren, içinde aşkın en nefis tanımlamasını barındıran şiir. (bkz: rüzgarını içime doldururum) -
kaptanın kendi sesinden dinlenebilecek şiir. gündelik yaşam, doğa, tanınmayan bir kadına duyulan aşk, istanbul gibi imgelerle yüklü bir şiir.
kendi sesinden.
http://www.youtube.com/watch?v=kbo--khseac -
kallavi sokaktan her geçtiğimde dilime dolanan şiir.
-
o nasıl masum bir arzudur " kapıları caldım adını sordum. söylemediler, öğrenemedim."
attila ilhanın kendi sesinden dinlemekten sıkılamıyorum ben bu siiri. durup durup enerji doluyorum. -
ben sana mecburum kitabından bir attila ilhan şiiri. kaptan bu şiirle ilgili kitabın sonunda şu bilgileri veriyor:
"şiiri yazdığım günler, olduğu gibi aklımda, teşvikiye'de bir çatı katı yaşadığım yerdi. çarpıntılı bazı ilişkilerden sonra kendimi yeniden yalnız ve anlaşılmamış hissediyordum. böyle zamanlarda insan rastgele bir kadın hayalinden hareket ederek zehirini alacak bir sevgili gereksinir, belma sebil de buydu besbelli, ama farkındasınız ya, o da ortalarda yok, onunla aşk da imkansız." -
(bkz: nisan değilse mayıs)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap