• erkek mi kadın mı bilinmez ama, bayan bir yazar...
    (bkz: baymak)
  • sosyal medyada bir sürü lüzumsuz akım gördüm ama son dönemdeki kezban avcılığı kadar lüzumsuzunu görmedim. bunu bir de milletin gözünü açmak, hiç kimsenin bilmediği şeyleri ifşa etmek gibi ulvi amaçlara sarıp sarmalayarak yapıyorlar. elde etmeye çalıştıkları şey ne çok merak ediyorum. çocuk havuzu kadar sığ ve yüzeysel zırvalarını ortaya döküyorlar, karşı çıkana "kezbanlı başlıklarda kezbanı savunan erkek yazar" gibi dangalakça etiketler yapıştırıyorlar, sonra kezban deyip aşağıladıkları kişilerle yüz göz olmaya devam ediyorlar. sorunun nedenlerine, çözümüne ilişkin bir şey söylemeden aynı şeyleri 1000 kere tekrar etmeyi, kendisini zerre sikine takmayan insanlara karşı online tartışmalar kazanmak için saatler harcamayı ancak feci düzeylere varmış karakter sorunlarına bağlayabiliyorum. amaç yapıcı olmak değil. sonuçsa en fazla sorunu körüklemek olabilir. bu konuyu fazla uzatmayacağım, zamanında kendimce anlatmaya çalışmıştım. (bkz: #27363490)

    bu kezban avcılığını zamanında author yapardı ama bu kadar tek yönlü bir adam değildi. toplum ahlakının üzerinde bir karakter yaratmıştı. gerçi 21. yüzyıl için gayet bayattı. söylediği her şey tekrarın tekrarının tekrarı durumundaydı. lisede 2-3 markö de sade kitabı okumuş biri için bile yeni hiçbir şey sunmuyordu.

    ama böyle herkesi küçümseyen bir tavır takınıyorsan bunu hak etmen gerek. toplumdaki vasat erkek profilini aynen yansıtıp kadınların ne kadar rörörö olduğunu söylersen adama götüyle gülerler. normalde böyle bir nick altı entry'si yazmazdım, çünkü bu tipte milyon tane adam var. aklı olan bu adamları ciddiye bile almaz. fakat az önce tesadüfen rezalet bir entry'sine rastladım. benzer çoğu entry'nin kafa sikmekten başka etkisi olmasa da bu söz konusu entry resmen insanlık suçu.

    şöyle bir nick altı entrysi yazmış: (bkz: #29454077). milletin ne kadar rörörö olduğunu göstermek istiyorsan, toplumun leş ahlak anlayışını aşmış olman gerek. burda yaptığı özel mesaj ifşasında görüyoruz ki kadın yazarlardan birini, toplumun sikik ahlak anlayışıyla köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. galiba bir başlıkta bakire olmadığını söylemiş. bu da mahkemeye verip ailesi karşısında utandırmakla tehdit ediyor. bir insan bu kadar düşebilir. yazarla arasında geçen tartışmada kimin haklı olduğunun burada önemi yok; bahsettiğim şey karşı tarafı köşeye sıkıştırma biçimi.

    söz konusu yazarın hayata bakışıyla ailesinin hayata bakışı aynı olmayabilir. ailesi onun arkasında durabilir ama aile çevreye karşı mahçup olabilir. ne de olsa toplum olarak dibine kadar bok kokan bir ahlaka sahibiz. sürekli 19 cm'lik yarağından, sikmekten sokmaktan bahseden, argümanlarının rasyonelliğiyle mastürbasyon yapan yazarımız, burada insan ırkının en dibinde yer alan muhafazakar insan kitlesinin en sevdiği argümanı kullanıyor. hani eşcinsel haklarını savunana "yoksa sen de ibne misin" diye sorarlar ya, o mantık. benzer bir şekilde melih gökçek de geçenlerde twitter'da bir kadına "çok kürtaj yaptırdın heralde" diye mesaj atmıştı (rte'nin "kadın mı kız mı" lafı da aynı mantık). kimse bakire olmamaktan, kürtaj yaptırmaktan, eşcinsel olmaktan, kız değil kadın olmaktan utanmamalı; fakat içinde yetiştiğimiz toplumun sikikliği yüzünden haklı olduğumuz konuda bile mahçup olmamız çok kolay. hala tecavüze uğrayan kadınların öldürüldüğü, tecavüzcüsüyle evlendirildiği bir ülkede yaşıyoruz. bilkentte kız arayan bu yazarımız da tabii ki bunların farkında. bir erkek olarak sürekli yarrak boyu muhabbeti yapması onu ailesi önünde küçük düşürmeyebilir; ama bir kadının aynı konuda sıkıntı yaşayacağını biliyor. toplumun ne kadar yavşak olduğunu biliyor ve bunu kullanıyor.

    ayrıca hukukçuysa hukukun bug havuzu olduğunu da biliyordur. melih gökçek gibi gizliden ettiği hakaretleri kılıfına uydurması, sıkıştığı yerde mahkeme gibi çoğu insana ürkütücü gelen bir silahla üste çıkmaya çalışması da kendi karakteri hakkında daha fazla bilgi veriyor. herkes biliyor ki sözlük üzerinde yasal sorun yaratmayacak şekilde hakaret etmek gayet kolay. fakat mesele saygıysa doğrudan hakaret etmekle dolaylı hakaret etmek arasında hiçbir fark yok.

    bu yazarımızın hayat gayelerinden biri de ekşi itiraf başlığında türk kızı avına çıkmak. türk kızı başlığına referans verdiği entrylerin bir bölümü gerçekten kezban deşifresi, önemli bir bölümüyse alakaya maydonoz. sike sürülecek aklı olmayan bir çok yancı yazardan aldığı gazla insanların gayet meşru kaygılarını, rahatsızlıklarını bile kezbanlık olarak ifşa eden bu yazarın aynı başlıkta yazdığı entryleri arattım. normalde intihar gibi konulardan bahseden, psikolojik sorunları olan birinin üzerine gidilmemesi taraftarıyım ama yukarda bahsettiğim entry'sinde önemli bir çizgiyi aşmış kendisi. o yüzden ben de kendi koyduğum çizgiyi aşmakta beis görmüyorum. (bkz: #25538902) (bkz: #25775007) (bkz: #25894655)

    sürekli insanları ilgi orospusu olmakla suçlayan, mallıklarını yüzüne vurmaya çalışan birinden tutarlılık beklerim. gregory house olmaya özeniyorsanız önce tutarlı olun. zamanında meth olayında peder zickler çok güzel bir entry yazmıştı. kamuya açık bir şekilde intihardan bahsetmek birçok kişiyi zor duruma sokar. hatta 1 yıl önce o entryi görünce endişelenip belki tanıyan vardır diye bilkent'te tanıdığım insanlara mesaj atmıştım. sonra olayı unutmuşum, az önce o entrylere rastlayınca hatırladım. bir de son entry'sinde ilaca bağlı yaşayan insanları gerizekalı ilan etmeye kalkmış. o ifşa ettiği kezbanlıkları üst üste koysan toplamda böyle bir kezbanlığa ulaşamaz. çoğu genetik temelli olan ve en az kanser kadar somut olan (çoğu insan ruh hastalığıyla ergenlik bunalımını birbirine karıştırır) psikolojik hastalıklar yüzünden ilaç almak zorunda kalan insanları gerizekalı saymak engin bir cehalet ürünüdür. gerçekten psikolojik sorunu olan birinin ilaç almasıyla kalp hastası olan birinin ilaç alması arasında hiçbir fark yok. ha benim psikolojik sorunlarım ciddi değil, ucuz kimlik bunalımları yaşıyorum diyorsan o ayrı.

    kendisine tavsiyem, gerçekten psikolojik sorunları varsa o amına soktuğu psikoloğa gitsin, ilaç alsın. bunalımları aşmanın yolu sağa sola saldırmak, nefret kusmak değil. normal insanların yaptığı şeyleri yapmam, daha fazla dibe batarım gibi ucuz yeraltı edebiyatı zırvalıkları burayı okuyan 17-18 yaşındaki veletlere cool geliyor olabilir ama aklı başında herkesin bileceği gibi, insanın anlamsız şeyler üzerinden kendini üstün hissetme çabası yalnızca o insanın özünde kendisini değersiz görmesinden kaynaklanır. kimsenin de kendi kişisel sorunları yüzünden insanları zor durumda bırakmaya, ailesi önünde küçük düşürmekle tehdit etmeye hakkı yok.
  • açıkçası hiç sevmediğim bu "19 cm de 19 cm" adamına sözlük yönetiminden daha fazla güveniyorum şimdi. hiç olmazsa buna sırtını dönsen en fazla 19 cm girer, sözlük yönetiminin ne sokacağı belli değil.

    gg nedeniyle ispiyonlanmış. sanmıyorum ama bilkentlikizaraniyor ispiyonladıysa, silinsin elbette. ama başka kimi ne şekilde rahatsız edebileceğini bilemedim. yani bildim de, o kadar da olmamalı.
  • türk kızı başlığında kaynak da göstermek suretiyle muhteşem bir tematik çalışmaya imza atmakta olan suser. müthiş bir kaynak, eşi benzeri bulunmaz bir bilgi hazinesi. naçizane takdirle devamını bekliyoruz.

    ps; bu entry ironi içermemektedir.

    (bkz: türk kızı/@bilkentli kiz araniyor)

    edit; bu entry, söz konusu yazar kime ne mesaj atmış, hangi başlıkta ne yazmış gibi hususlar gözetilmeden yazılmıştır. amaç entryde bahsedilen başlıkta söz konusu yazarın yaptığı nokta atışı yorumlar ve bunları dayandırdığı örnekleri vurgulamaktır. inci sözlük'le hiçbir zaman alakam olmadı ama durumla alakalı en mantıklı yaklaşım sanırım şudur;

    (bkz: adam haklı beyler)

    zöge; gücüne mi gitti sayın türk kızı? adam senin söylediklerinle geliyor; sen zamanında yazmışsın, adam da yorumluyor. neden zamanının ötesinde olan benim bu entrym oluyor?

    uzun zaman sonra gelen edit; uçan yazarın, rumuzunda ufak bir değişiklikle geri gelmesi ardından ilk bakınız değiştirildi. aynen devam.
  • sazan avına çıkma gayretindeki kişiler ironi yapmaktan pek anlamıyor sanıyorum. toplumda milyonlarca insanın savunduğu görüşleri aynen yazıp tepki görünce sazan avına çıktım demek insanların ne kadar sazan olduğunu falan göstermiyor. bu işten anlamadığınızı gösteriyor.

    bilkentlikizaraniyor'un bir entry'sinde "ben troll değilim gerçek görüşlerimi yazıyorum" dediğini hatırlıyorum. gerçek görüşlerini yazdığını iddia eden birinin hangi entrysinde ciddi olduğunu, hangi entrysinde dalga geçtiğini ben nerden anlayayım? beyninize kablo bağlayıp hangi bölümlerin çalıştığını mı takip edeyim?

    bu sözde sazan avcılarının bir başka bayağılığı da sürekli karşılarındaki insanlar hakkında varsayımlarda bulunmaları. bayat görüşlerine ya da bayat espri anlayışlarına laf eden herkes çakma entel, analizci, kız düşürme meraklısı, aristokrat, beyaz türk falan oluyor. sanırsın adamlar çukurova'da pamuk tarlasında akşama kadar çalışan anadolu insanı. günde 50 entry, 800 twit atan, onlarca yazarın nick altına cilt cilt yazı yazan, konu konu dolaşıp bulduğu şeylerle tek başlık altında 700 entry yazan adamlar geliyor benim amacımın karı kız düşürmek olduğunu, geyikten anlamadığımı, burayı çok ciddiye aldığımı iddia ediyor. ben 4-5 yıldır ekşi sözlük'teyim, ilk defa birinin nickaltına uzun bir şey yazıyorum. onu da entryde açık bir şekilde belirttiğim gibi, bir yazarla olan tartışmasında takındığı tavırdan dolayı yazdım.

    her neyse, konuyu fazla uzatmayım. ilk yazdığım entry'de iki şeyi belirtmek istemiştim. biri ifşa ettiği özel mesajdaki tutumun gayri ahlaki yanı, diğeriyse ekşi itiraf başlığında yazdıklarıydı. ilk konudaki görüşüm değişmedi. diğer konuysa bu haliyle daha beter. intihar edeceğim yazıp ardından "ben insanları deniyordum" diyen biri gelip bana ergen demesin bir zahmet. şu haliyle ortada bir sazan varsa, görüşlerinizin ya da espri anlayışınızın bayat olduğunu söyleyen insanlar değil, paragraf paragraf yazdığınız (ve geyik olduğunu kabul ettiğiniz) şeylere alkış tutan güruhtur. bu da benim bu konudaki son entrym olsun.
  • türk kızı başlığında at koşturarak eğlenmesi, bu konudaki tavırları benim için fazlasıyla saçma ve rahatsız edicidir ancak bu durum kendisine kanzuk tarafından uygulanan çifte standardı hiç bir şekilde haklı çıkarmaz.bu konudaki derdini de oldukça net bir şekilde ve örneklerle aptala anlatır gibi anlatmıştır, en azından bu konuda haklı olduğunu düşünüyorum.
    sırf düşüncelerini ya da tarzını sevmiyorsunuz diye, adama göz göre göre haksızlık yapılmasını onaylamanız gerekmez.her okuduğum entry si asabımı bozsa da, kurallara aykırı davranmadığı halde çaylak edilmesini sevinçle karşılayacak kadar aklımı kaybetmiş değilim.
  • kanzuk eleştirisi harikulade. (bkz: #29256898) seviyeli ama yer yer çok ağır. helal olsun. keşke bu yazma yeteneğini çoğu zaman eften püften konularda kullanmasa.
  • hakkındaki analizle, kendisinin ve yancılarının söz konusu analize yaptığı eleştiriler arka arkaya okunduğunda o analizin sağlamasını yapmış oluyorsunuz. bir tarafta olayı kişiselleştirmemek adına bu nickin üzerinden daha genel bir konuya giydirmeye çalışan, bunu yaparken tam da eleştirdiği noktadan hareketle neden-sonuç ilişkileri dahilinde, bütünlüklü ve sorunu körüklemenin ötesinde yapıcı olmak adına yapılmış bir eleştiri varken; diğer yanda ise uzun yazmayı eleştirirken aynı anda hem hiçbir şey söylemeyip hem de uzun olmayı becerebilmiş bir yazı var.

    aklı başında birinin kendisini ciddiye almayacağı aşikar, bu açıdan bilkentlikizaraniyor arkadaşları ve kız arkadaşıyla sazan avlama eğlencesine devam etsin; görmesi gereken eleştirilerin kendisinin ötesinde bir şeye olduğu. bugün kendisi üzerinden getirilen eleştiri o kadar doğru, o kadar ince ve o kadar nokta atışı ki; takımı şampiyon yapan o özel transfer gibi, nasıl galatasaray'ın şampiyonluğunun arkasındaki nedenler kısaca selçuk inan başlığında özetleniyorsa, bu nick altındaki tüm yazılar silinip sadece bu eleştiri kalsa yeridir. bu adamın ötesindeki kavramlara ışık düşüren benim yazabileceğimden çok daha yetkince yazılmış yazıları keyfini çıkararak okuyabilirsiniz: #29508325 #27363490

    ben bu nicke özel kısmın tl;dr versiyonunu yapayım: kendisini toplumun ahlak anlayışının üzerinde, hakir gördüklerini yargılayıp kötüleyebilecek bir konumda görmesine rağmen işin aslı gayet ortalama bir zekaya/yazma yeteneğine, dahası gayet klişe bekaret, namus, masumiyet gibi kavramlar çevresinde dönen bir ahlak anlayışına sahip, dolayısıyla hiçbir işlevi olmayan, dahası kimi muadillerinin aksine komik dahi olmayan bir sözlük profili. daha ötesi değil. (bkz: dunning-kruger etkisi)

    bunun dışında ben bu nicki inci'den sonra ilk defa çok alakasız bir cem adrian şarkısı başlığında görmüştüm. farklı bir yerin konusu belki ama 'erken dönem author'ın (ahah, tanıma gel) romantik hallerini düşününce aşk acısının erkekler üzerinde bildiğimiz author'ı yaratacak potansiyele sahip olduğunu iddia edebilir miyiz? yoksa emre aydın'ın eski sevgilisine gereksiz yere mi o kadar yüklendik acaba?
  • kanzuklanmıştır.

    (bkz: kanzuklanmak)
  • harcanmasından korkuyorum bu adamın. olabiliyor böyle şeyler.

    (bkz: bilkentliyi harcayacaklar matmazel)
hesabın var mı? giriş yap