• şehrin duvarlarında stop motion çalışan italyan bir sokak sanatçısı. çağ değiştiren sanatın en yeni ve en özgün tanımlarından biri. kitsch, performans, teknik, sürrealizm ve dada karışımı bir beyin. 2004-2007 yıllarını kapsayan 160 sayfalık bir de çizim kitabı varmış.

    stop motion videosu: http://www.blublu.org/sito/video/muto.htm

    web sitesi: http://www.blublu.org/

    blogu: http://www.blublu.org/blog/

    edit: düzeltme için the beatles'a teşekkürler.
  • şu yaşıma kadar olaya bir de şu açıdan bakmaya ne dersiniz adamlarından çok gördüm, bunun kadar sebat edenini görmedim. hadi ben bir şekilde idare ediyorum da bir gün girdiği bir ortamda biri "abi, şu herif anama küfretti" dese, kesin "neden öyle düşünüyorsun ki, belki adam anneni gerçekten çekici buluyordur" diye cevap verip dayağın kralını yiyecek. ondan korkuyorum.

    insanların kötü gelen davranışlarının arkasında kendilerince makul bir neden olabileceğine, yani kötülük yapmak kastıyla hareket etmediklerine öyle naifçe inanıyor ki, bu inancı hiç sarsılmasın istiyorum. hatta bir gün gelsin ve ben de "haklıymışsın birader" diyecek kafaya geleyim. zaten bu ipek yolu yürüyüşü* ile gandhi'ye varacağız ya, hadi bakalım.
  • sakallı domuz.

    - blu, şu hoparlörlere baksana. sağdakinden ses gelmiyor.
    + bozmuşsundur.
    - ...?**
    + yenisini al.
  • şu sözlükte bir çok insanla tanıştım, ne yalan söyliyim bazılarını çok sevdim, çok eğlendim onlarla, çok güldüm. sonra bazısından nefret eder hale geldim, bir çoğuyla görüşmemeye karar verdim, hatta onlar da tiksindiler benden, birbirimizin hayatına 'elveda' dedik. çok az kişi kaldı bana. bir daha asla sözlükten kimseyle yakınlık kurmam, dedim.
    büyük laf etmişim. ikimizin de soyutlanmak istediği bir zamandı galiba tanıştığımız zamanlar. o, huzursuzdur insanlara karşı; ben tersine korunma gereği bile duymam, hep dediği gibi umursamazım. baksan geceyle gündüz gibiyiz. baksan iki ortak yönümüz yok. oysa, beni olduğum gibi kabullenebilen nadir insanlardan biri o.
    geçen yine yürürken beşiktaş'a doğru, 'iyi ki tanımışımm lan seni!' dedim. bunu niye buraya yazıyorum en ufak bi fikrim yok. hem belki yine bana özgü o feci huylarımla 'bye bye' diyeceğiz birbirimize. çok az insan tutarım sürekli hayatımda çünkü. çok az insana uzun süre katlanabiliyorum, onlar da bana. blu onlardan olmasın istediğim biri, olmayacağına inancım da tam. ama olur da hani diğer birçoklari gibi, benim bir cadı ya da art niyetli olduğumu düşünür falan, olmadığımdan da emin de hoş... işte olur da şimdiki dostluğumuz biter vs, bu kalsın burda istiyorum.
    kanki naber?

    edit: ayrica bildigin got!
  • tanımam etmem ama ;
    istatistiklerde en çok kod hatası düzelttirenler başlığının birinci sırası bu adamın .
    bence yeterli bir neden saygı duymak için
  • an itibariyle; adam gecenin bir vakti sourberryde mest ediyor dinleyenlerini. fevkaladanenin fevkinde! hastasınım..
  • ışın halısının üzerinde duran şemsiyeli süper kahraman
  • sourberry'de şu anda çok sağlam bir 1 mayıs programı yapan dj.
  • ankarada eski bir ted mezunu tarafından 198x yıllarında tunalıda açılmış, çok kaliteli ürünler satan fakat sonraları mali sıkıntıya girerek 1/3 ve 1/4 gibi manyak indirimlerle satışa başlayan, daha sonra karizmatik dükkanını kapatarak cinnahta blu outlet olarak ticari hayatına devam eden mağaza.
hesabın var mı? giriş yap