bohemian rhapsody
aynı isimde "bohemian rhapsody (film)" başlığı da var
-
pink tarafından coverlanan versiyonu orjinalinin yerini tutmasa da güzeldir
pink - bohemian rhapsody - live in australia dvd - funhouse tour -
-
-
rivayet o ki, yatak başlığı olarak bir piyano kullanan freddie mercury, bu sayede ilhamla uyandığı rüyalarından vakit kaybetmeden tuşlara uzanıyormuş. işte yine böyle bir uyanışı imiş freddie mercury'nin, bohemian rhapsody.
-
şarkının içinde bismillah geçtiği için (basılan albüm kitapçığındaki bilgilendirme hikayesine göre esas oğlan ruhunu şeytandan bu şekilde kurtardığı için) greatest hits albümü iran'da yayımına izin verilen ilk rock albümü olmuştur.
-
ing. aylağın kasidesi.
türkünün girizgahında yanık sesli bir sabi, "bu alem essah mı yoksa bir hayalin zuhru mu" diye kişiyi tefekküre iten bir sual ortaya atar. devamında, oğlanın kahırlarına şahit oluruz. adam vurmuş da ona mı kederlenir, nefsiyle mi, bahtıyla mı yoksa eceliyle mi hesaplaşır bilinmez. hele bir yerinde isyan edecek gibi olur, sonra iyi sıhhatte olsunlar gelip oğlanın aklını sınarlar. ecinnilere karıştı derken, birtakım efendiler çıkıp, zannımca "bismillah çek rabbe sığın" telkininde bulunurlar. fukara oğlan türkünün sonunda kaderine razı gelir, batsın bu dünya bitsin bu rüya der.
sözlerinin bir kısmı şöyle çevrilebilir:
ben bir fakir oğlanım
dilemem kuldan merhamet
akçe gibi harcanırım kolayca,
yel üfürür önüne katar
sormam nereye
anam anam garib anam
ben bir adam vurdum
anam vah anam
ömrümün baharındaydım
gençliğimi boşa savurdum
anam garib anam
çeşmin yaşı akıtma
yarın bu vakte dönmezsem
beni boşa arama
vaktim geldi çoktan geçti
titrerim yaprak gibi
her yanımda ağrı var
allahaısmarladık dostlar
bahtımı hakikatle sınamaya
ederim terk-i diyar
anam anam garib anam
ölmek için gencim anam,
anam vah anam
keşke doğmasaydım anam
(bkz: uc men's octet/@oridikgubidik)
(bkz: bohemian rhapsody/@oridikgubidik) -
nedense bazı akşamlar kendiliğinden beynimde dönmeye başlıyor, sonra koltukta oturan anneme dönüp "mamaaaaaağ cast kiıld e meen" diyerek çıldırıyorum durduğum yerde.
-
bu dünyaya ait bir şeyler anlatan ama bu dünyaya ait olmayan bir şaheser... böyle bir beste daha gelir mi bilmem...
-
bunu seven, bunu da sevdi; (bkz: the prophet's song)
-
bu dünyanın biçare fanilerinin ebediyete doğru attığı bir çığlıktır.
bu eserin denge noktasının "anyway the wind blows doesn't really matter to me" ve "carry on as if nothing really matters" kısımlarında olduğunu düşünüyorum.
insan bu noktalara doğru yaklaştıkça, aslında ne olursa olsun bu dünyadaki şeylerin pek de bir değerinin olmadığını anladıkça ve hiçbir şey olmamış gibi devam etmesi gerektiğinin idrakine vardıkça fanilik çerçevesinin epey geride kaldığını görüyorum. ya da hayal görüyorum. anyway the wind blows doesn't really matter.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap