• buruk olma durumu.
  • ukte inside söz konusu olunca da yaşanır bu olay.
  • cioranca sözlükte karşısında "hem kaygı hem gülümseme dolu bir şüpheyi muhafaza etmek" yazan sözcük.
  • kimi zaman çaresizlikle kuşatılmışt bir histir. bir nevi cassandra etkisi; misafir olduğunuz ya da seyirci olduğunuz hayatlara karşı elinizin kolunuzun bağlı olmasıdır. neyin nereye ne sonuçlar doğurarak gittiğini çok ama çok iyi görürsünüz, olayın taraflarının aksine sizin için son derece aşikardır. elinizi uzatıp dokunup taşları yerine koymak istersiniz. beyhudedir; ya resimde yeriniz yoktur, müdahele etmeye hakkınız yoktur ama izlemeye bırakılmışsınızdır ya da dinlenmezsiniz/kaale alınmazsınız. acıdır. hele tüm taşlar tahmin ettiğiniz şekilde oturmuş beklenen sonuç gerçekleştiğinde daha bi kötü hissedersiniz. yapabileceğiniz şeylerin olma ihtimali, haklı olma halinizle birleşip sizi çıldırtacak noktaya taşır. çok kötüdür velhasıl çok.
  • (bkz: çaresizlik)
  • orjinal adı "syllogismes de l'amertuma" olan cioran aforizmaları.

    bir çılgınlık edip hepsini sözlüğe yazasım geliyor ama kendine saklamak daha iyi sanırım.

    görülen lüzum üzerine bir kaç alıntı:

    "biri olur olmaz yerde 'hayat' kelimesini mi kullanıyor? bilin ki hastadır."

    "mutluluk öylesine ender bir şeydir ki; çünkü ona ancak yaşlılıktan sonra, tiritlik zamanınd ulaşılır-pek az ölümlünün payına düşen bir lutuf"

    "modern olmak, devasızlık içinde şunun bunun ucundan tutmaktır"

    "aşkta ve her şeyde, anormallikleri anlayabilir ve meşrulaştırabilirim; fakat sersemler arasında iktidarsızların olması, bu, beni aşar.
    cinsellik: vucütların parça parça olması, cerrahi ve küller, bir aziz eskisinin hayvanlığı, gülünç ve unutulmaz bir çöküşün patırtısı..."
  • insanı çaresiz bırakan bir duygu. burukluğun sebebini bilsen de bir şey yapamıyorsun ki! burukluğun olduğunu biliyorsun, neden böyle hissettiğini biliyorsun, artık sıkıldığını ve böyle hissetmek istemediğini biliyorsun, ama elinden bir şey gelebiliyor mu? hayır! öyle her şeyi bilen halinle oturup kalıyorsun.*

    isyankarım be sözlük.
  • hayatın hiçbir zaman dört dörtlük olamayacağını farkettiren duygudur. en mutlu hissetmen gereken anda içinde bu burukluk varsa, tad alamazsın zehir olur her şey. yapacak bir şey de yoktur üstelik, zamanla geçer bu meret, öyle yok olmaz da üstelik, yerine yenisini bırakır. böyle geçip gider işte hayat, burukluklarla...
  • elinden oyuncağı alınmış çocuk olma hali. alınan şey somut ya da soyut olsun geriye bıraktığı boşluğun ben burdayım demesi. içsel bir duygu gibi algılansa da dış kaynaklı bir his ama bir garip gülümsemenin arkasına gizlendiğinde kendini gözle değil sadece yürekle gösterecek kadar da utangaç olmalı. an itibariyle bu tanımı biraz çabayla elde edebileceğim basit bir objenin* üzerine yazdığım gerçeğine şaşkınlığım bir yana, varlığının, objelere, gün ışığı göremeden önü kapanmış hayallere, isteklere yüklediğimiz anlamları farkettirdiği de bir gerçek. farkındalık burukluğu geçiriyor mu? hayır. teselli sözcükleri uzay boşluğunda salınadursun, boğazda yumru, derin bir iç çekişteki isyan kendi kendine derman olmadıkça geçmeyecek olduğunu, kaybedilen, mahrum kalınan nesneyle*** olan duygusal bağa göre şiddetinin değişeceğini belirtmek isterim. ne üzüntü kadar karanlık ne mutluluk kadar aydınlık iki arada bir derede tadıyla melankolik bir keyfe getirebilecek bir his işte..
hesabın var mı? giriş yap