• "çağrı çağrı bıraktı eke eke" gibi salak esprilere maruz kalıp insanı hayattan soğutan isim.
  • mikis theodorakisin margarita margarosunun, leman samin güzel sesine yansımış hali...
  • yapılır mı atılır mı karar veremediğim cep telefonu şeysi.
  • arif damar şiiri:

    çağrı

    gel de cemreler düşsün havalarıma
    toprağıma suyuma
  • gülten akın şiiri:

    çağrı

    evler büyük dedikçe büyük
    ben insanların en garibi
    uzağı ilk defa kavradım
    görür yahut dokunur gibi

    eski bir saçakta kuşlarla
    yele yağmura karşı oturdum
    iç içe daireler çiziyor
    içine adını yazıyorum

    gün uzun türküsünü bitirdi
    karlı dağlara yürüdü karanlık
    yalnızlık çekilmez bu vakit
    delirdi denizde yosun çayda balık
    gel artık
  • nahit ulvi akgün'ün bir şiiri:

    günlerin gürültüsünde nerde
    tut ki seviştik diyelim
    artık elim ayağım tedirgin
    zamanım seninle akar gider
    yaşamayı yeniler durur sevgin

    gözlerinde o dayanılmaz çağrı
    öpüşmelerin en olgunu kaçamak
    tut ki kalkmış engeller aramızdan
    üstümüzde ay aydınlık gökler
    bir mutluluk içindeyiz umulmayan
  • bir ali yaşar şiiri

    oğuzam
    türk menem…
    bayatlardan türkmenem…
    damarlarındaki asil kan
    aslına çektiğin ırk menem…
    yaprağın asılı dallar,
    gövdeni taşıyan kök menem…
    yolunu gözleyen yar
    aşkınla çarpan ürek menem…
    can içre canan bilmişem gavim gardaş, nerdesen…

    yedi koldan,
    yirmidört boydan gelmişem orta asyadan…
    yayından fırlayan ok
    huduttan hududa atılan mızrak
    deli havalar soluyan kısrak gibi esmişem…
    az gitmişem, uz gitmişem
    dere tepe düz gitmişem…
    kuş uçmaz kervan geçmez dağları
    göçebe adımlarla gezmişem…
    irağı yakın, yurdumu irak eylemişem…
    tırnaklarımla oymuşam tortu kayaları
    kıraç toprakları gözyaşlarımla sulak etmişem…
    kızgın tohumlar serpmişem,
    emek vermişem,
    aşa getirmişem…
    türk illerine haber salmışam gavim gardaş, nerdesen…

    selçuklu şah-ı sultanlarım adım atmış otağıma
    kapıda karşılamışam civan mert erlerimi
    başım gözüne üstüne berhudar ağırlamışam…
    musul’da zengiler
    kerkük’te kıpçaklar
    erbil’de beg teginliler
    yiğit yatağı atabegler kurmuşam
    dokuz başlı tuğlar aparmışam yad ellere
    türk’ün adını âlemlere duyurmuşam…
    bayındır kızanı torunlarımı kucaklamışam
    bahar coşkusu akkoyunlar gibi ovalara yayılmışam…
    sultan cined’in emaneti
    şah ismailimle pişirmişem ham yanlarımı
    ocağımda tüten safevi ateşiyle alev alev yanmışam…
    genç osmanlıyla açmışam bağdat’ın kapısını
    cahiliye devrini hepten kapatmışam…
    dil, din ve ırk özgürlüğüyle donatmışam halkları
    çıra gibi aydınlatmışam kör karanlık tarihi
    çevreme ilim, irfan, ışık saçmışam…
    derin hülyalara dalmışam gavim gardaş, nerdesen…

    ne zaman ki
    türk birliğine diş bilemiş düşman
    çapraz fişek silahıma davranmışam…
    zırnık ödün vermemişem haa sevgimden
    korkmamışam heç
    ölümleri kuşanmışam…

    yalın ayak koşmuşam kafkas cephelerine
    sarıkamış harekâtına katılmışam…
    buz kesmiş yüreğim allah-u ekber dağlarında
    katmer katmer kefensiz donmuşam…

    çanakkale’de etten duvar olmuşam
    göğüs göğüse çarpışmışam allah vekil
    bir adım geçirmemişem gâvuru öteye
    üst üste cansız yığılmışam…

    nasıl ki
    harb-i cihanlarla zayıflamışam
    güçten kudretten düşmüşem heyhat
    yeraltı kaya yağlarım sulandırmış ağızları
    hemhal manda manda paylaşılmışam…

    öyle ki
    et ve tırnak misali ayrılmışam
    süt kuzu yavru gibi koparılmışam anadolu’dan
    yılanlar tıslamış
    köpekler hırlamış ardımdan,
    sahipsiz kalmışam gavim gardaş,nerdesen…

    lord planları tayin etmiş kaderimi
    misak-i milli sınırlar dışına çıkarılmışam…
    itilmişem, kakılmışam, horlanmışam külliyen
    tekme tokat yerlere yatırılmışam…
    dağ ayılarının önüne atılmışam yaralı
    çöl develerinin hörgücüne tepe taklak asılmışam…

    türk menem demişem
    türkçe söylemişem
    eskiyaka’da kurşunlara dizilmişem…
    emeğimin hakkını istemişem
    gavurbağ’da linç edilmişem…
    adalet beklemişem
    iplere gerilmişem…
    eşitlik yeğlemişem,
    zab suyu kana bulanmış
    altunköprü’de ekin gibi biçilmişem…
    el insaf vicdan dilemişem
    zindanlara sürülmüşem…
    çığlıklarım katlimin sâlası
    diri diri gömülmüşem gavim gardaş, nerdesen…

    duy hele
    kimliğim değiştirilmiş
    el-temim olmuş türkmen kerkük
    hafızalardan kazınmışam…
    baas baas bağırmışlar partizanca
    kin kusmuşlar yüzüm barabarı,
    evimden yurdumdan göçe zorlanmışam…

    kollarım kırılmış omuzlarımdan
    işkencelerle yoğrulmuşam…
    gözlerim kan çanağı
    fincan fincan oyulmuşam…
    ölmem yetmemiş kâfire
    ip sarılmış cesedime
    sokaklarda dolaştırılmışam…
    cıncık gibi ortalığa saçılmış cism-i bedenim
    lime lime dağılmışam gavim gardaş, nerdesen…

    beterin beteri var…
    biri getmiş, ötekiler gelmiş…
    yağmurdan kaçarken doluya tutulmuşam…
    mavzerler çevrilmiş üzerime
    tetiklere sarılmış puştlar
    merhamet beklerken, zulüm bulmuşam…
    böyük devletlerin böyük oyunu
    yok etmek türk’ün soyunu
    çoraplar örülmüş
    çuvallar geçirilmiş başıma
    aslanım; kediye boğulmuşam…

    okumak yazmak yok…
    dilim damağıma bağlanmış
    düşünmem, konuşmam, kızmam yasak…
    başın kaldırıp bakmak
    gözün ucuyla süzmek ne cüret…
    elim ayağıma dolanmış
    oturmam, yürümem, gezmem yasak…
    taş kesilmişem gavim gardaş, nerdesen…

    di gah gel…
    di gel ölem di gel…
    adına gurban olam di gel…
    alnına kanım çalam di gel…
    bayrağım göğün mavi gülü, ay yıldızım sen…
    yurdum türkmen eli, can özüm sen…
    soyum sopum türkoğlu, yüzüm sürdüğüm izim sen…
    oy men ölmüşem gavim gardaş, nerdesen...
  • diğer bir ifadeyle,ömrümün geri kalanının her salisesi.
  • reklamsa reklam, sen kimsin lansa sen kimsin lan; kesinlikle türkiye'de yapılmış en güzel albümlerden biridir.
  • ela (bkz: #16297919) grubunun aklını delilere ver albümünün şarkısı. sözlerini yazayım tam olsun:

    aklı hiçe say kalbe doğru yönel
    tünellerini kapat ışıklarına dön gel

    bize aşklar kaçacak bize yollar akacak
    bize düşler doğacak gözü açık uykularda

    şiirlerini aç şarkılarla dans et
    bulutlarını yak güneşlerini hisset

    bize aşklar kaçacak bize yollar akacak
    bize düşler doğacak gözü açık uykularda

    yaşananların ardı boşluklarla dolmasın
    içimizdeki saatler hüzünle kurulmasın
    yaşananların acısı dalgalar yaratmasın
    kendimdeki sayfaları böyle sanma yoksa

    benim de bir derdim var ömrümü heba eden
    benim de bir derdim var yağmuru kirleten
    benim de bir derdim var aşkları terleten
    benim de bir derdim var içim yanar

    ruhuna kapan zindanlarını gör
    cennete uzan şeytanlarını göm
hesabın var mı? giriş yap