• mambo - jazz karışımı back it up adlı hoş şarkısıyla hollanda radyolarını, şarkıya ait sıcak retro klibiyle de televizyonlarımızı şenlendiren esmer. uluslararası bir üne sahip olduğunu zannediyordum, yanılmışım. şu an henüz hollanda dışında hiçbir müzik listesinde gözükmüyor.

    resmi web sitesi: http://www.caroemerald.com/

    söz konusu klip için: http://www.youtube.com/watch?v=rbk5yyn89iq
  • tam beraber denize girilip dubalara kadar yüzüp orada yiyişilecek, götü ellenecek kadın tipi var.
  • müzik nedir, niçin yapılır? tanımı olan ablamızdır. maalesef bu kadar ileri gitmemi maruz görün; henüz dinlemeyen kimse, ben bu hayatta müzik felan dinledim demesin.
    son zamanlarda arabada, evde, işte, sabah ayılırken, akşam mesaide, gece 3 te sokakta yürürken... baktım da sürekli dinliyormuşum kendisini.
    benim için çok özel olan bir şarkısı da paris'i akustik söylediği parçadır. 1875 kere felan dinlemişimdir.

    paris (akustik) hiç gereksiz bir ses yükselmesi veya uzatılan bir nota, ton yok. sanki şarkı söylemiyor, resim yapıyor.

    çayı koydum. gel hadi.
  • bence herkes sabah işe geldiğinde 3-5 şarkısını dinlese, işyeri cinayetleri azalır. öyle rahatlatıyor, sanki hiç derdin olmadığı bir zamanın şarkılarını öyle bir mutlu tavırla okuyor ki. yan ofiste sürekli balon patlatarak sakız çiğneyen orospu kardeşimi boğazlamak istediğimi bile unutturuyor vallaha.
  • tokatlı kızlara benziyo.
  • bu akşam santral'de sahne aldı. güzel bir orkestra eşliğinde, albüm kayıtlarına yakın bir performansla, seyirciyi coşturmak için elinden geleni yaparak.

    tamam, birkaç şarkısı yemek yaparken, muhabbet ederken arkada dinlemek için hoş. ama konserine gidip, arka arkaya çoğu benzer, büyük çoğu aynı ritmli şeyler dinlemek zor. o yüzden olsa gerek, ben bu kadar çok insanın, bu kadar çabuk konser alanını terk ettiğini görmemiştim. vesile oldu. sanırım ilk sekiz şarkıdan sonra biz de çıktık ve dışarıda demlenmeye başladık. müzik nasılsa oraya da ulaşıyordu. sakin sakin. arkadaşları bulduk, muhabbet ettik az bi.

    keşke böyle yeşil çimli bir alanda söyleseymiş, herkes şarabını içip minderde uzanırken dinleseymiş bu hatunu. o zaman kimse kalkıp gitmezdi bak.

    bu da böyle bir konser anımdır.
  • bu endamıyla, bu balık etliliğiyle evimin kadını, çocuklarımın anası yapmak istediğim hatun. grandmono orchestra'yı bıraksın, ben çalarım tüm gitarları klavyeleri ve dahi kassam aslında tüm törnteybılları, nedir yani? benim ol karo, yaşayıp gidelim istanbulumuzda :/
  • deleted scenes from the cutting room floor adlı albümünü daha bugün keşfettim. çok geç kalmışım. hiç back it up'ı söyleyen insanı merak etmemiştim. ta ki bugün radyo eksen'de the other woman şarkısını dinleyene kadar. albümün tamamı güzel, şarkıların melodileri, sözleri, her şeyi dinlenmeye değer. hala dinlemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz. i know that he's mine , you don't love me ve that man ayrıca favorilerimdendir.
  • dinleyici ve sevenleri için, metropole orkest ile birlikte 2013'te amsterdam'da verdiği 1 saat 41 dakikalık konserin kaydını youtube kanalında paylaşmış şarkıcı. ne de iyi yapıyor böyle kayıtları paylaşarak caro. var olsun, seviyoruz.*

    caro emerald & metropole orkest - live
  • tamam milyonlar dinliyor kendisini ama hala underrated. birçok klibinin izleyici sınırı 100 milyon olmalı. insanlar birbirine gülümser falan ulan haftanın birkaç sabahı bu kadını dinlese.
hesabın var mı? giriş yap