• bir insana kendini sedyeden daha değersiz hissettiren herkesin amına koyayım.
  • “çizmelerimi çıkartayım mı? sedye kirlenmesin.”

    bu sözler unutulmayacak, biliyorsunuz değil mi? unutulmayacak, çünkü insanlığımızı unutmak istemiyoruz.

    şöyle bir şey 'bu çağda' şu dünyanın neresinde olabilir: "başbakanın ziyaret ettiği soma maden ocağında arama kurtarma çalışmalarına ara verildi.”

    devamı da var: "başbakanın ziyareti sonrası arama kurtarma çalışmaları tekrar başladı."

    başbakan’ın soma ziyaretiyle ilgili haberden alıntı yapıyorum, uydurmuyorum. kimsenin böyle bir şeyi uyduracağını da sanmıyorum. işte bunun için, bunları duyup da delirmemek için, biz, “çizmelerimi çıkartayım mı, sedye kirlenmesin” sözlerini ömrümüz oldukça unutmayacağız.

    --- tahtalarına kadar tabutlar hazırmış, otopsi için her türlü olanak hazırmış, hatim indirilecekmiş, müjdeler olsun ki hutbe okutulacakmış, hem kim bu kadar hızlı bu kadar çabuk çıkarabilirmiş ki yerin altından ölenleri? hayır o değil de, belki de sabotaj zaten bu elim kaza, belki mağduruz yine? evet evet evet mağdur olalım ne olur, olalım yine!---

    aklımız yerinde kalsın diye, yarınlar için çocuklar için ve her şeye rağmen umutlarımız için, biz bu sözleri hiç unutmayacağız. hatırlamaya mecburuz çünkü. insan olduğumuzu hatırlamaya mecburuz.

    kendini bir sedyeden daha mı değersiz görüyorsun kardeşim? canının bile değeri olmadığını sana bütün hayatın boyunca anlattılar mı, ders verir gibi, kafana vura vura? can güvenliğin için yeterli önlemi almadan, üç kuruş paraya ve sanki geçmiş yüzyıllarda yaşıyormuşsun gibi, sanki verilen örneklerin çağına zaten mahkum edilmişsin gibi, tek tek anlattılar mı sana? canının bile değeri yok, sedye neden daha değerli olmasın ki?

    utanmak için, sözlerini unutmayacağız. biz bu çağda, sana değersizliği yaşattığımız için, değersiz olduğunu hissettirdiğimiz için, hiçbir şeyden utanmadığımız kadar utanmak zorundayız. işte bu utancı yaşamak ve hiç unutmamak için sözlerini hatırlayacağız. kalbimize, aklımıza, gönlümüze kazıyacağız.

    “çizmelerimi çıkartayım mı? sedye kirlenmesin.”

    çıkarma, çünkü o çizmeleri çıkarırsan yanar bu dünya. insanlığımız yanar. senin çizmelerin temiz, senin alnın ak. hani o bildiğimiz, özlediğimiz gibi ak, beynimize inen kibir abidesi gibi değil. içi boşaltılan, içine kurum dolan, her yanı yapış yapış ise zifte bulanan ak gibi değil; senin çizmelerin ak gibi ak.

    biz, ak nedir kara nedir hatırlayalım diye unutmayacağız senin sözlerini. mecburuz. hatırlamaya mecburuz çünkü.
  • onu da zaten 6 ayda 1 veriyorlar, nerde kaldı kim bilir şimdi...
  • hor görülmüş, ezilmiş birinin beyanatı diyenler olmuş. adam cnntürk yayınında neden o sözleri saftettiğini açıkladı. temizliğe önem verilerek yetiştirilmiş. sofrasına otururken temiz olması gerektiğini bilecek kadar ekmeğe saygısı olan bir adam. sedyeye kendisinden başka insanların da alınacağını, temiz yere yatırılmaları gerektiğini düşünmüş adam. o sedyeyi kirletirse temizlenmesi için zahmet verileceğini düşünmüş adam. emeğin, ekmeğin değerini bilen birinin sözleri bu. en zor durumda bile sadece kendisini düşünmeyen, kocaman kalbi olan birinin sözleri. bazılarımız yanlış anlasa da, hepimize nasıl insan olunurun dersini vermiştir. böyle insanların olduğunu bilmek içimi rahatlatıyor. allah yardımcısı olsun.
  • her sozunde farkli bi duyarlilik olan madenci kardesimizn sozudur. bi digeri:
    kanal 7 muhabiri: o cizmelere ne oldu?
    madenci kardesimiz: bosverin cizmeleri olenlere allah rahmet eylesin!
  • akp'den çok daha iyisine layık olan bir insanın sözü.

    edit: cümle rötuşlandı.
  • türkiye'yi bundan daha net özetleyen bir cümle arasak bulamayız. biat kültürünün, kabullenmenin, isyan etmemenin, hakkını aramamanın, baş kaldırmamanın en temel yansıması. bu işçi ağabey asgari ücret karşılığında yerin yedi kat altında çalışıyor, hak ettiği parayı alamıyor, gün be gün o zehirin içinde ömründen ömür gidiyor, evde çoluğunun çocuğunun kulağı hep kendisinde, bir dünya borcu var, boktan bir şekilde ölmekten son anda kurtuluyor ve tüm bu boktan şartlara rağmen "çizmelerimi çıkarayım mı sedye kirlenmesin" diyor. ve sizler de hiç garipsemeden bu cümleye övgüler yağdırıyorsunuz. olacak iş değil. bu adamın yaptığına methiyeler düzülecek bir şey yok. bu adamın bu tavrı en hafif tabiriyle yanlış. bunun adı masumiyet, samimiyet falan değil. isyan edip buna sebep olanlara sövmesi gerekiyor. kameralar kendisini çekerken ağzına geleni söylemesi gerekiyor. en azından, en azından küfür etmesi gerekiyor. isyan etsene be adam. "bizi bu hale getirenlerin anasını sikeyim" de. "katiller hesap verecek" de. ne demek sedye kirlenmesin. "aman ne naif adam, kurban olurum çizmelerine :((" popülizminin hiç ama hiç faydası yok. saçmalamayın. bu yüzden akp iktidar, bu yüzden anamızı ağlatıyor. bu işçi ağabeyin "çok şükür yaşıyoruz" refleksidir memleketi bu hale getiren. "ama ne düşünceli yha, sedyeyi düşünüyor o halde ühühü :(" diyen arkadaşlar, kusura bakmayın; malsınız ve mallığınıza doymuyorsunuz.
  • hakkında hala ezilmiş insan muamelesi yapılan güzel insan. bu adamın ambülanstaki o cümleleri de daha sonra verdiği roportajdaki cümleleride eziklikten itilmişlikten değil iyi bir insan olmaktan, düşünceli bir birey olmaktan dolayı bu şekilde davrandığını gösteriyor. bırakın artık ezilmiş itilmiş kakılmış muhabbetlerini. güzel, naif ve düşünceli bir insan işte, ötesi yok.
  • gözleri yaşaranlar, ağlayanlar falan bu ülkenin insanını tanımayanlardır.
    klasik bir anadolu gencinin son derece ezik ve olağan bir cümlesidir.

    işe girerken aşağılanmıştır, hatta o boktan işe girmek için kim bilir araya
    ne torpiller, ne akrabalar sokmuştur?

    ömründe hiç adam yerine konulmamıştır.
    annesi, babası, çocuğunu hastaneye götürdüğünde aşağılanmıştır.
    bırakın doktoru, hemşire, hasta bakıcı, hatta kapıda duran güvenlik
    tarafından bile aşağılanmıştır.

    işi karakola düştüğünde polis tarafından aşağılanmıştır.
    bir şeyleri kirletmemek, ziyan etmemek, boyun eğmek, ölmek onun yapısında vardır.
    ona sempati duyup ona acımamızın bir anlamı yok.
    o ne kadar ezikse biz de o kadar eziğiz bu coğrafyada.
  • (bkz: adam)

    koltuğa oturmuş, elinde çay bardağı ile entry girerek soma'yı yorumlayan bizden çok daha haysiyetli bir adam.

    bu coğrafyada böyle adamlar var.

    üzülelim; onları madenlerde yok ettiğimiz için.

    sevinelim; bu topraklarda hala böyle şahsiyetli adamlar olduğu için.
hesabın var mı? giriş yap