• alacağı üc dört tane kayıtlı okuyucu hesabıyla herkesin kurabileceği mafyadır. tüy kadar hafif beyinlerle obsesif karakterler birleşirse işte ortaya kötüleme mafyası çıkar. bir insanın kendini akıllı sanmasında hiçbir sorun yoktur der aristo sorun karşısındakileri salak sanmaya başlayınca ortaya çıkar. cnm yaa inan bana hiçbiri senin suçun değildi...
  • haberleşmeyi temiz olsun diye sözlük üzerinden mesajlaşarak değil, taksiciler gibi bas-konuşlu cep telefonlarıyla yapıyorlarmış...

    - dilüüp, tüm argadaşlara hayırlı müşteriler... xxxx başlığında xx numaralı entariysini girmiş bir argadaş var yardımcı olalım...dilülüp

    + dilüüüp, anlağşıldı başganım, ben müsayitim ilgilencem. dilülüp...
  • beni tespit insanı olmaya yönlendiren ekip. dört beş saat içinde en beğenilen bütün entrylerimi liste dışı bıraktıkları göz önünde bulundurulacak olursa, motivasyonu sağlam bir ekip olarak tanımlanabilir. çocuklarla ilgili girdiğim tüm entryleri kötüledikleri göz önünde bulundurulduğunda * nüfus artışından endişe duyan bir grup idealist olarak tanım genişletilebilir. en beğenilen entrylerim ve başucu eserlerimi baştan aşağıya değiştirmelerine karşın, zamanının ötesinde listesi oluşturamamaları göz önünde bulundurulduğunda, sağlam birkaç tıkçıyı daha içlerinde barındırmaları gereken ekip olarak tasvir edilebilir. altı yüz küsür entryme çok kötü vermiş olmalarına rağmen, bir mesaj atıp; "kadın, biz mecbur muyuz senin çocuklarını okumaya, suya sabuna dokunmayan yazılarını beğenmiyoruz ve böyle de kötü oy veriyoruz" demeyecek kadar * unutkan bir ekip. olsa olsa karmamı yiyecek olan, selam edip gözlerinden öptüğüm ekip.
  • takip edildikleri takdirde hedef seçtikleri kişinin en beğenilen entry'lerini, dikkat çekmemek için peşpeşe değil ama sistematik olarak ve haftanın belirli günlerinde kötüleyen bir grup insanı tanımlayan zincirleme sıfat tamlaması.

    muktedir insanlardır. hayat otoritesidirler. internet ortamlarında bile bir insana zarar (!) vermek isteyecek kadar nefret etmeleri için o insanı tanımaları, yüzünü görmüş olmaları gerekmez.

    lakin bu kadar görmüş geçirmiş, bu kadar bilgi görgü sahibi insanların zamanlarının, sağ ellerinin işaret parmağını aşındırmakla harcanmayacak kadar değerli olması gerekir. tıpkı benim hayattaki başarımın, kariyerimin, kişiliğimin ve beni ben yapan tüm özelliklerimin, ekşi sözlük'teki karma puanıma veya en beğenilen entry sayıma endeksli olmaması gibi.
  • universite'de bir profesorum vardi. isini ciddiye alan,gorulmesi, tanisilmasi gereken bir adamdi. iki dersine girmistim, ve her donemin sonunda, finalden once kisa bir konusma yapmisti. konusmanin ozeti, ozellikle ilk sorularda mantik hatasi yapmamaya ozen gostermemiz, olabildigince dogruluguna dogru cozebilecegimize emin oldugumuz sorulardan baslamamiz gerektigiydi. bunun nedenini ise soyle aciklamisti bize; "normalde bir sinavi notlandirmak 15- 20 dakikami alirken, problemli kagitlara bakmak yarim saatten fazla zamanimi aliyor. haliyle, siz beni ugrastirirsaniz eger, ben de eger ilk sorularda sacma sapan yanlislar yapilan kagitlardaki geri kalan sorulara daha bir dikkatli bakiyorum, e tabii daha dikkatli bakinca, daha cok yanlis yakaliyorum ve dersi gecme olasiliginiz azaliyor" . her sene adamin dersinde sinifin dortte biri kalir, geriye kalanin cogunlugu da zorla gecerdi.

    simdi neden boyle bir girizgah yaptik, cunku konu ile oldukca alakali oldugunu dusunuyorum. eger sozlukte polemik yaratmis yada yaratmasi buyuk olasilik olan ozellikle siyaset ve spor(oncelikle futbol herhalde) ile ilgili konularda yazmayi seven biriyseniz, sizin ile ayni dusuncede olan ve ayni zamanda olmayan kisilerin ilgisini cekmeniz oldukca mumkundur. zaten sahsi kanaatim, bir gecede 100 kusur giri alan bir basliga sicagi sicagina paragraflarca yazan birinin ilk amaci "begenilmek"tir, ki bu normal bir davranis. kim begenilmeyi istemez ki? ama isler her zaman yolunda gitmeyebilir.

    burada bir mafya oldugu dusuncesinde birlesen arkadaslarin acaba yuzde kaci kendi dusunce tarzlarinin zit yonunde yazilmis bir giri gorduklerinde "yahu kim yazmis bunu boyle?" nidalariyla yazarin kimdir nedir'ine bakmadan olayi gecistirmislerdir? ayrica acaba yazarin bilgilerine bakan bu arkadaslarin acaba yuzde kaci, bahsi gecen zit goruslu yazarin, yine kendilerine oldukca zit gelmesi muhtemel, polemik egilimli girilerine oy vermekten kendini ali tutabilmistir?

    mafyadan yakinan ,geceleri rahat uyumakta zorluk ceken arkadaslara, benim daha bu karma hadisesi bile cikmadan once yaptigim iki seyi onermek isterim.
    1- polemik yaratan basliklarin altina yazmaktan mumkun oldugunca cekinin.
    2- eger illa yazmak zorunda hissediyorsaniz kendinizi, bunu sicagi sicagina yapmayan. dusuncelerinizi bir kenara not alin, eger unutkan biriyseniz, birakin koprunun altindan biraz sular gecsin. hem belki bu sure zarfinda okudugunuz bazi yorumlar, dusuncelerinizde bazi degisikliklere yol acabilir, ya da hepsine vereceginiz cevabi bir giride toplamis olursunuz.
  • demokrasi artık ekşi sözlükte olmaması gereken bir şey.

    ha , zaten moderasyon keyfiyetiydi vs. gibi sebeplerden dolayı olmadığı söyleniyordu da, ben daha genel çerçevede ve olmasını ve resmiyet kazanmasını isterim.***

    sonuç olarak nasıl bütün ahlaki değerler dinin tekelinde değilse*, sözlükten demokrasi gidince ortam bir anda kaosa dönmez. konulu videosundan da anlaşılacağı gibi, ssg'nin bal gibi şeker gibi bir insan olduğunu biliyoruz* , moderasyonun sözlüğün iyi bir yer olmasını istediğini de. hadi 40 yıllık arkadaşlarımmış gibi konuşmayayım: istiyormuş gibi görünüyorlar. sözlük artık demokratik bir yer olmasa bile, bazı şeylerin statüko için iyi, bazı şeylerin ise zararlı olacağını bilecek kapasitedeler.

    "eee abi nedir senin istediğin sonuç olarak?" diyorsanız: eh peki atıyorum şu "demokrasi kalksın" perdesini üstümden. asıl amacım çok kötü butonu mafyası'nın sözlükten atılmasıdır. eğer moderasyon insan hayatına önem veriyorsa, hadi başka bir açıdan demagoji yapayım, sözlük hukukla bu kadar haşır neşir olabiliyorsa, internet suçlarını tıpkı gerçek hayatta suç işleniyormuş gibi değerlendirebilir. ha, çok kötü butonu mafyası ele alındığında bu suçlar daha çok fikirlere karşı işleniyor olabilir ama sırf fikirler kurşun geçirmez diye onlara ateş edilmesini normal karşılamamalıyız. bu mafyayı düşününce aklıma sürekli emrah ablak'ın karikatürlerindeki kalabalık maganda sürüsü, ya da idil biret konserini basan kitle geliyor.

    bu öneriye verilecek ilk cevap, diğer birçok öneri ve eleştiriye yapılanlar gibi, muhtemelen şöyle olcaktır: "vay sen sözlüğü neden bu kadar ciddiye alıyorsun, dünyayı sen mi kurtaracaksın, eğlen geç işte." canım arkadaşım, ben de biliyorum internet ortamının ciddiye alınmaması gerektiğini*, hatta dikkat edersen trollere hiç değinmiyorum, hem de bazılarına sinir olsam da sonra sempati besliyorum, fakat sonuçta herkesin eğlenebilmesi için ortalığın temiz kalması lazım. öğrenci evinde dağ gibi biriken bulaşığı temizlemeye kalktığında arkadaşın "niye ciddiye alıyorsun yeaa" demesi gibi bir şey, biraz hijyen lazım.

    gülhane parkında yada taksim meydanı'nda bir free speech zone oluşturulduğunu düşünün. her ne kadar bu bölgelerin tellerle örülmesi ironik olsa da o tellerin içine giren insanın hayatı için önemlidir. işte çok kötü butonu mafyası da o tellerin olmaması demektir.

    edit: dediiim ve en beğenilen entrylerimin hepsi oylandı. leeet the sun shiiiine...
  • başlığı her gördüğümde gözümün önüne siyah takım elbiseli, gözlüklü ve ciddi adamların gelmesine ve kopmama sebep olan mafya topluluğu.
  • vizyonunu genişletmiş mafya. artık verilen çok kötülerin yazarın umrunda olmadığını anlayınca yazarı sistematik şekilde kötülemekle yetinmeyip badilerini kötülüyorlarmış. filmlerde mafyanın ölüm tehdidini iplemeyen karakterin ailesini öldürmesi gibi bir şey. (bkz: abartmak) beni bırakın siz gidin diyorum badilerime buradan.
hesabın var mı? giriş yap