• aslında italyanca gibbo'dan geldiği pek bilinmeyen, türkçe'de biras çekinerek çıkma olarak tanımlıyabileceğimiz mimari öge.
    cumbanın değişik fonksiyonlarından en önemlisi kapalı bir aile yapısı olan toplumumuzda sokak-dolayısıyla kamusal alan- ile evin sınırlarını daha keskin bir kontrast haline getirmektir; sokağı evin içinetaşırken, sokakta da evin bir parçası durur, yin yang gibi iki alan birbiri içine girip kıvrılır ama karışmaz.
    ancak çıkma-cumba ilişkisinde şunu söylemek gerekir ki; temel tasarım hatası olarak değerlendirilebilecek bir tavırolan kütleyi tamamen çıkartma (burdaki temel kıstas imar mevzuatının verdiği 1.5 metredir) cumbayı eski tip çıkma olarak anılır hale getirmiştir, kullanımı bu şekilde olmaktadır.
  • eski evlerde olan çoğunlukla sardunya saksıları ile dolu ve saksılara kolay su dökülebilmesi amacıyla pencere hizzasında olan kafes görüntüsünde küçük balkon....
  • argoda goguslere verilen onlerca isimden sadece biri.
  • yalılarda bulunanları onunden gecen sirket i hayriye vapurları kaptanlarina börek vs ikram etmeye ve civileme atlamaya, karsiyaka dakilerin ise tatlı tatlı dedikodu* yapmaya yaradıkları baziları eli bogrundeler üstünde kurulu tatlı şirin kapalı balkoncuklar
  • cumba restaurant ile ilgili yazmadan edemeyeceğim küçük bir anımı paylaşayım.4-5 sene öncesi romantik bir akşam yemeği için gittiğimizde aracımızı park görevlisine teslim etmiştik.karşılığında verilen küçük üzerinde numara bulunan anahtarlığı gecenin sonunda gayri ihtiyari masada unutarak restauranttan çıktık.asansörle yukarı çıktığımızda araba kapıları açık tam kapının önünde hazırlanmıştı.yani masadan kalkıp asansörle yukarı çıkılacak kadar olan o kısacık sürede bize mükemmel servisi sunan görevli yukarı kalktığımızı bildirip anahtarlıktaki numaradan arabayı hazır etmelerini istemiş ve onlarca arabanın arasından bizim araç bulunup kapı önüne çekilmişti.hizmette daha iyisi hele ki bu şehirde (izmir) zor bulunur.üzerine de alkollü olduğumuz için en azından yolun aşağısındaki polis kontrol noktasını geçirmek için birde görevli hazır etmişlerdi.(görevli gideceğimiz yere kadar kullanmayı önerdi, gerek duymadık)(alkollü araç kullanmayı onaylamıyorum.yaptık bir kere.)kısaca tamamiyle hizmete odaklanmış bir işletme.krallar gibi ağırlıyorlar..kendinizi iyi hissetmek istiyorsanız ve emsallerine göre verdiğini paranın karşılığını hşizmet lezzet ve kalite olarak almak istiyorsanız, pişman olmazsınız....
  • w.h. riehl'e göre cumba, "eski evlerde şahsın aile içindeki konumunun mimari simgesi"dir. riehl cumbayla ilgili tespitine şöyle devam eder: "aslında oturma odasına ait olan cumba, birey için çalışacağı, oynayacağı ve kendi kendine kederleneceği bir köşedir, oraya çekilip yalnız kalabilir ama tamamen kapanamaz çünkü cumba odaya açılır". (bknz: habermas - kamusallığın yapısal dönüşümü - syf. 119 - dipnot 42)
  • nefis mezeleri, peynirleri, özenle süslenmiş tabakları, tam zamanında ve ideal sıcaklıkta servis edilen şahane pişirilmiş paçangası, arnavut ciğeri, kömürde ızgara edilmiş minik köfteleri, lokum gibi olmuş tavuk şiş parçaları, beytisi, adanası ve assolist olarak bir parça kaburgası. her zaman dakik ve kusursuz servisi, temiz, taze malzemeleri . güler yüzlü seçkin personeli, önünde içinde nilüfer midir nedir beyaz çiçeklerin yüzdüğü büyükçe bir kase konulmuş tuvalet aynası ( makyaj tazelemek için olan) aynası ile hoş bir ambiyans yaratılmış mis gibi temiz wcsi, veee wcsinde bulunan evimdeki kadar yumuşak tuvalet kağıdı ile 4/4lük bir işletme. belli ki işleten bu müşterinin ağzının tadını hiç bir şey kaçırmasın wcde bile evindeki temizliği ve konforu yaşasın diye düşünüyor . her gidişimde bir kez daha memnun olup takdir ediyorum. hiç bozmadılar , bozmuyorlar. aferin !!! nazarlık takıcam bir daha gidişimde.
  • uzuuun bir aradan sonra tekrar gidebildiğim ve sevinerek güzelliğinden, kalitesinden hiçbir şey kaybetmediğini gözlediğim işletme. zaten temiz hava, mis gibi yasemin kokuları, tatlı bir serinlikle maça 1-0 önde başlıyorlar. mezeler enginar, börülce, gavurdağı salatası, ezme vb, klasik ama lezzetli ve taze. paulcüğümün şerefine kadeh kaldırarak yediğimiz ahtapot salata da keza gayet güzeldi. arkadaşımın peçetesinin yere düşmesiyle arkadaşım almak için eğilmeye daha yeltenmeden hemen yanımızda beliren servis görevlisi '' yenisini getireyim'' diyerek 2. golü attı. 3. gol rakılarımızı aldıktan sonra geldi. arkadaşım rakıyı sek içer. buzsuz üstelik. biz ilk yudumlarımızı aldık almadık '' ehl-i keyf sizin miydi? '' diyerek başka bir servis görevlisi yanaştı. biz ''gak guk biz söylememiştik ama kalabilir'' diye gevelerken anlaşıldı ki şef arkadaşımın sek içtiğini görerek olaya el koymuş. bu inceliği takdir ettik. 4. gol adet olduğu üzere kavun peynir siparişimizi verirken geldi. 20 yıldır antreyi hep öyle yaparız. şef '' kavun önermem '' dedi. ben önce kavun iyi değil gibi algıladım ama olaya açıklık getirdi. ''kavun tatlı olduğu için alkolün daha hızlı tesir etmesine sebep olur bu yüzden önermiyorum'' diyince biz ''tamam riski biz alıyoruz'' diyerek kavunumuza peynirimize kavuştuk. ve ara sıcakların şahı arnavut ciğeri her zamanki kıvamında lokum gibiydi, ne bir sertlik ne bişey. at ağzına pamuk gibi dağılsın. sohbet uzamış uzadıkça da ara sıcak faslı da uzamıştı ki bir ses ''sıcaklarınızı geciktiriyorum efendim'' diye sıcakların akibetinden haberdar etti bizi. anladık ki tabakların boşalması bekleniyor , pes ettik , çünkü bitiremiyecektik. bitirsek sıcaklara yer kalmayacaktı. tatlı faslına gelince biraz arkadaşımın kanıma girmesi, biraz da listenin cazibesiyle çikolatalı sufle istedik. hem zaten çikolatalı sufle bitter çikolatadan yapılmıyor muydu ki canım? şekeri az işte. nolucak di mi? makul büyüklükte suflelerimiz geldi , yanında ayrı bir kapta vanilyalı dondurma da vardı. gayri ihtiyari ''aaa'' dedik arkadaşımla ikimiz ''pudra şekeri yok! '' ben ''ama olması lazım '' derken anında yanımızda bir görevli bitti ''hemen getirtiyorum'' dedi. birini çağırıp isteyelim mi ,istemeyelim mi , öylece dondurmayla mı yiyelim diye düşünmemize fırsat bile kalmamıştı.galiba bu da 5. goldü. bak yine unuttum nazarlıklarını götürmeyi...
  • çınarlıadanın bulduğu yeni küfür. çok sinirlendiğinizde seksist küfür etmek yerine kullanıyorsunuz. ağız dolusu hay bin cumba daha doyurucu oluyor hatta.
  • turk ev (anadolu) geleneginde uygulanan cikma ile karıstırılan mekan, yapı ögesi. beyoglu'nda bolca görebilecegimiz, belli bir simetri barındıran, ic mekan olarak pek kullanıssız, dısarıdan bol satafatlı görünen, cumbadır. binanın büyüklügüne göre bir veya daha fazla olabilir. birinci kattan itibaren binadan dısarıya dogru tasan kapalı, kücük bir balkondur.
    (bkz: cikma)
hesabın var mı? giriş yap