• hiç şüphesiz popülerleşmiş tarihçi-miz harari üzerinden tartışılamayacak kadar ciddi ve mühim bir meseledir. bu olgu kendisinin özgün düşüncelerini içermez.
    data paylaşma cemaati çoktan isveç'te kurulmuş ve tanınmış bir din olarak kabul edilmiştir.

    (bkz: the missionary church of kopimism)
  • dataizmin iki temel disiplinle köklü ilişkileri vardır : bilgisayar bilimleri ve biyoloji. bunlardan biyoloji daha ön planda yer alır. bugün bireysel organizmaların yanı sıra arı kovanları, bakteri kolonileri, ormanlar ve şehirler de veri işleme sistemleri olarak değerlendirilir.
    link
  • post truth ve transhümanizm pisliklerinin beslendiği, artık sürekli etrafımızda dolaşmaya başlayan illet, sülük, bela...

    insanlık nasıl kendi eliyle, özgür iradesini, insanı insan yapan değerleri ve yapı taşlarını; teknolojik gelişmeler bunlar hülooğğğ edasıyla teslim eder, anlamıyorum...

    özellikle dijital emekçilerin buna ayıkması gerekirken ille de bir şeylerin farkına varmak için iğnenin de çuvaldızın da herkesin ayrı ayrı bir yerlerine batması gerekiyor artık.

    özgür iradeyi keşfe çıkacak torunlarınız ya da onların torunları... geriye dönük icatlar peşinde koşacak minik küçük keko insan adı verilen mutantlarınız da olan olmuş olacak tabii..

    yaşlandıkça anti ray kurzweil gibi oldum tövbeler tövbesi. kınamadığını yaşamadan ölmüyor insan. komplo teorisyeni, sarı saçlı, kedici teyze olarak (bu özelliklerin hepsini ayrı ayrı zamanlarda ayrı ayrı kınamıştım ben) öleceğim lan ben sizin yüzünüzden transhümanistler, dataistler, post truthcular. allah belanızı versin ya.

    iphone'dan müzik dinlenmeye başladığında ben telefondan müzik dinlemem yıkıklar diye bir süre reddetmiştim bunu. sonra gidip ipod almıştım. vay ne büyük başkaldırıydı ama hahahaha.

    neyse, dataizm diğer saydıklarımla beraber büyük bir tehlikedir. çığ gibi de büyümektedir. söyleyeceklerim bu kadar.
  • homo deus kitabının sonlarında bahsedilen, bir çeşit veri akışı dini.
  • veri çağın 'öldüğünü' ilan ettiğimiz tanrı'nın yerine geçen yeni bir put haline geldi. insanlık verinin tapındığı bir dataizm düzenine doğru ilerlerken, gerçek değerleri ve insana özgü nitelikleri unutuyor. veri insanın yaratıcılığını, özgürlüğünü ve iradesini sınırlayarak onu sadece bir istatistiksel veri setine indirgiyor. artık 'ben düşünüyorum öyleyse varım' demek yerine 'veri topluyorum öyleyse varım' deme eğilimindeyiz. oysa gerçek insanlık sadece sayılarla ifade edilemeyecek kadar karmaşık ve değerli bir varlıktır.

    dataizm insanları sürekli olarak daha fazla veri toplamaya, analiz etmeye ve kullanmaya teşvik ederken, insanların içsel dünyalarını, duygularını ve değerlerini göz ardı ediyor. nietzsche'nin dediği gibi tanrı'yı öldürdük şimdi veriye tapınıyoruz ancak veri putları insanların anlam ve değer arayışında tatmin edici bir cevap sunamaz. insanlar kendi iç dünyalarını, yaratıcılıklarını ve özgürlüklerini keşfetmekten ve ifade etmekten vazgeçerek sadece verilere dayanan bir düzenin esiri oluyorlar.

    veri insanın gerçek doğasını sınırlamamalıdır. gerçek anlam insanın iç dünyasında, duygularında ve değerlerinde gizlidir. verilerin ve teknolojinin gücünden yararlanırken insanlığın insanı ve insanın değerlerini önemsemeye devam etmesi gerekmektedir. yoksa insanlığın gerçek değerini kaybederek anlamını yitireceği bir düzenin içinde sadece verilere tapınan robotlara dönüşebiliriz.
  • bir çöldeki kum tanelerinin sayısına ilişkin datanın çölle ilgisi bulunmamaktadır.
hesabın var mı? giriş yap